Said Nursi'ye Ergenekon kaynaklı iftira
Hakimiyet-i Milliye gazetesinde Yasin Şahiner imzalı yazıda, Ergenekon tutuklusu Ergun Poyraza dayandırılarak, Bediüzzaman'ın hayatından yalan yanlış ifadeler yer aldı
Cemil Yüzer'in haberi
RisaleHaber-Kendisini "Bağımsız Kemalist Gazete" olarak tanımlayan Hakimiyet-i Milliye Gazetesinde yayınlanan Yasin Şahiner imzalı yazıda, Ergenekon tutuklusu Ergun Poyraza dayandırılarak, Bediüzzaman'ın hayatından yalan yanlış ifadeler yer aldı.
Bediüzzaman'ın Tiflis'te bir Rus polisine Medreset'üz Zehra projesini anlattığı diyaloğu iftiralarla donatan Poyraz'ın, Bediüzzaman'ın Kürdistan kurma hayali olduğu ifadelerini yazısına alan Şahiner, Risale-i Nur'da geçen diyaloğun aslını es geçmiş.
İşte Şahiner'in yazısından ilgili bölüm:
"Ergenekon suçlanması ile tutuklu bulunan, şu anda ceza evinde yatan Ergün Poyraz dahi, Said-i Kürd-i'nin kürtçü emellerini şu şekilde belirtmiştir: ''Said-i Kürd-i, Kemalistlerin tabiri ile Said-i Nurs-i, Kürt ve İslam tarihinde yetişen dahi bir ulemadır(...) Said-i Kürd-i zindandan çıktıktan sonra İstanbul'u terk eder. Vapurla Tiflis üzerinden Xuy kentine geçer. Van'da ve Bitlis'te beyliklere ve aşiretlere ulaşır. Burada Kürdistan'ın kurtuluşu için ilim, irfan, proje yolları arar. Tiflisteyken bir tepenin başına çıkar. Kafasındaki özgür Kürdistan ve Birleşik İslam Alemi projesini tasarlarken birisi ile Said-i Kürd-i arasında şu konuşma geçer:
-Nerelisin?
-Bitlisliyim.
-Ne yapıyorsun burada?
-Ben mustakbel Kürdistan'ın ve İslam aleminin plan ve projesini çiziyorum.
-Burası Tiflistir, Bitlis değil.
-Tiflis, Bitlis'in kardeşidir. Benim kafamdaki plan ve proje, bu planım er geç gerçekleşecek. İslam aleminin kalbinde müstakil bir Kürdistan'ın kurulması ile İslam alemi o merkez etrafında dönerek bir araya gelecek ve büyük federatif İslam devleti kurulacaktır.'' Ergün Poyraz:Kanla Abdest Alanlar-Togan Yayıncılık:sf 278"
Risale-i Nur'da geçen, Bediüzzaman'la Rus polisin arasındaki diyaloğun aslı ise şöyle:
Tiflis'e gittim. Şeyh Sanan tepesine çıktım, dikkatle temaşa ediyordum. Bir Rus yanıma geldi. Dedi: "Niye böyle dikkat ediyorsun?
Dedim: "Medresemin plânını yapıyorum."
Dedi: "Nerelisin?"
"Bitlisliyim" dedim.
Dedi: "Bu Tiflis'tir."
Dedim: "Bitlis, Tiflis, birbirinin kardeşidir."
Dedi: "Ne demek?"
Dedim: "Asya'da, âlem-i İslâmda üç nur, birbiri arkası sıra inkişafa başlıyor. Sizde birbiri üstünde üç zulmet inkişafa başlayacaktır. Şu perde-i müstebidane yırtılacak, takallüs edecek. Ben de gelip burada medresemi yapacağım."
Dedi: "Heyhat! Şaşarım senin ümidine."
Dedim: "Ben de şaşarım senin aklına. Bu kışın devamına ihtimal verebilir misin? Her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı vardır."
Dedi: "İslâm parça parça olmuş."
Dedim: "Tahsile gitmişler. İşte Hindistan, İslâmın müstaid bir veledidir; İngiliz mekteb-i idadîsinde çalışıyor. Mısır, İslâmın zeki bir mahdumudur; İngiliz mekteb-i mülkiyesinden ders alıyor. Kafkas ve Türkistan, İslâmın iki bahadır oğullarıdır; Rus mekteb-i harbiyesinde talim alıyor. İlâ âhir... (Sünuhat, sf: 8,9,10)
Şahiner, Bediüzzaman'ın, 'Zalimler için yaşasın cehennem' sözünü, o dönemde Medreset'üz Zehra'nın yapımına onay vermeyen Sultan Abdulhamid için söylediğini iddia eden Poyraz'ın asılsız sözlerini de yazısına ekledi.
Oysa Bediüzzaman, "Zalimler için yaşasın cehennem" sözünü, Divan-ı Örfi'de haksız olarak yargılanıp beraat ettikten sonra, mahkemenin yaptığı adaletsizliklere ve suçlu-suçsuz çoksayıda insanı idam etmek bahanesiyle adaleti zulmüne alet etmesine söylemiştir. İlgili sözü, mahkemeden beraatinin ardından Beyazid'den Sultanahmet'e kadar kalabalık bir halk kitlesi de arkasına katıldığı bir anda söylemiştir.
Risale-i Nur'dan ilgili bölüm ise şöyle: "O dehşetli mahkemeden îdamını beklerken, beraet etmiş ve mahkemeye teşekkür etmeyerek, yolda, Bayezid'den ta Sultanahmed'e kadar, arkasında kalabalık bir halk kütlesi mevcut olduğu halde, "Zalimler için yaşasın Cehennem! Zalimler için yaşasın Cehennem!" nidalarıyla ilerlemiştir. (Tarihçe-i Hayat)"