Sakın, sakın cereyanlar sizi tefrikaya atmasın

Sakın, sakın cereyanlar sizi tefrikaya atmasın

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Sakın, sakın, dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları ve bilhassa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasın.

Karşınızda ittihad etmiş dalâlet fırkalarına karşı perişan etmesin اَلْحُبُّ فِى اللهِ، وَالْبُغْضُ فِى اللهِ  (“Allah için sevmek, Allah için buğz etmek.” Buharî, Îmân:1.) düstur-u Rahmânî yerine (el-iyazü billâh) اَلْحُبُّ فِى السِّيَاسَةِ، وَالْبُغْضُ لِلسِّيَاسَةِ (Siyaset için sevmek, siyaset için buğz etmek) düstur-u şeytanî hükmedip, melek gibi bir hakikat kardeşine adâvet ve elhannâs gibi bir siyaset arkadaşına muhabbet ve taraftarlıkla zulmüne rıza gösterip cinayetine mânen şerik eylemesin.

Evet, bu zamanda siyaset, kalbleri ifsad eder ve asabî ruhları azap içinde bırakır. Selâmet-i kalb ve istirahat-i ruh isteyen adam, siyaseti bırakmalı. (Kastamonu Lâhikası, 84)

Bediüzzaman Said Nursi

SÖZLÜK:
adâvet : düşmanlık
cereyan : hareket, akım
dalâlet : hak yoldan sapkınlık, inkâr
düstur-u Rahmânî : Allah’a ait nizam, kural
düstur-u şeytanî : şeytanın düsturu, kuralı
elhannâs : şeytan
fırka : topluluk, grup
ifsad : bozma, fesada uğratma
ittihad : birleşme, birlik
şerik : ortak
tefrika : ayrılık, bölünme