Tarihin en etkili bilim insanlarından biri olarak kabul edilen Isaac Newton bir elmanın yer yüzüne düşüşünü gözlemleyerek dünyaya bakışımızı değiştirdi.

Evrensel kütle çekim yasasını ve hareket yasalarını formülleştiren Newton ayrıca optik bilimine önemli katkılar sağladı ve matematiksel analizin giriş kısmı olan sonsuz küçükler hesabını geliştirdi.

Peki bilimde çığır açan bu keşiflerin temelinde bir veba salgınının olduğunu biliyor muydunuz?

1665'da Londra nüfusunun yaklaşık dörtte birinin ölümüne sebep olan 'Büyük Veba Salgını' yaşandığında Isaac Newton Cambridge Üniversitesi’nin Trinity Koleji'nde henüz 20'li yaşlarında bir öğrenciydi.

Bugün adeta dünyanın gidişatını değiştirern Covid-19 salgınında olduğu gibi, o zaman da yetkililer salgını önlemek için insanları evde kalmaya teşvik etti.

Üniversitesi zorunlu tatil olan Newton da geçici olarak Woolsthorpe kentindeki aile çiftliğine sığındı. Fakat bu dönem genç bilim insanı Newton için tatil anlamına gelmiyordu.

Bir yıldan fazla, toplumdan izole bir şekilde yaşayan Newton, bu süreçte en büyük teori ve keşiflerine temel olan önemli bilimsel çalışmalar yürüttü.

Newton, çiftlikte geçirdiği iki senede kütle çekimi üzerinde düşünmeye başladı. Newton'a bu ilhamı veren ünlü elma ağacının çiftlikteki bahçede olduğu iddia ediliyor.

Ayrıca Newton, evinde karanlık bir odada güneş ışığını bir prizmaya tutarak ışık tayfı oluşturmuş ve beyaz ışığın tek başına bir birim olmadığını fark etmişti. Bu deneyler sonucunda Newton mercekli teleskopların kusurlar oluşturduğunu fark etti ve tek başına yansıtmalı teleskopu geliştirdi.

1667'de Newton, üniversite tekrar açılınca Cambridge'e geri döndü ve iki yıl sonra matematik profesörü oldu.

Newton'un hikayesi, bize aslında evde kapalı kalarak çalışmalarımızı devam ettirip büyük işler başarabileceğimizi kanıtlıyor.

euronews