Himmet UÇ
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a
Yeni seçimden başarıyla çıktınız, yeni bir icra ekibi ortaya konacak. Onbeş yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz, iktisadi, bayındırlık alanında daha birçok işte büyük icraatlar yaptınız. Ama sizin de kabul ettiğiniz gibi Türkiye’nin en büyük sorunu bin yıllık bu topraklardaki gerek dini-kültürel, gerek kültürel ve tarihi mirasımız, klasik bir öğretinin zincirinden dışarı çıkamayacak kadar yavan ve heyecansız. Milliyetçi ve muhafazakar aydınlarımız makam ve para ile tanışmanın arkasından toplumun kültürel kalkınmasını hedefe edinen kişi o kadar az ki neredeyse yok gibi.
Türkiye’nin siyasi tablosuna bakın tam bir kültür ve kimlik bunalımı var. Askerimize kurşun sıkan ve ihaneti destekleyen bir zihniyet yetmiş milletvekiline tırmanıyor, bu insanların hepsi bu bayrağın altında ve bu toprağın üstünde yaşadılar. Neden bu menfi değişime zehab ettiler.
Devletler ancak büyük kültür adamlarının gayreti ile ayakta durur, böyle bir kültür adamı olmadı Ak Parti’nin içinde kültür bakanlığına gelen insanların hiçbirinin bir kültür adamı kimliği yok. İş olsun diye bir makama atanmış adamlar. Türk milliyetçiliği Türk çocuğuna bir kültürü sevdirmek için yapılmıyor sadece çığırtkan ve politize edilmiş bir nesil ortaya konuyor.
Diyarbakır’da çalıştım onlar da kültürel bir eğitim yaptırmıyor, politizasyon ve ihanet ikilisi öğretinin tek amacı. Isparta’da da yapılan aynı Türk çocukları sadece politize ediliyor. Ne Yesevi, Ne Mevlana, ne Yunus ne ne… Mukaddes kitabımızın ciddi tahlilinden ortaya çıkan eserler öğrencilerin elinde yok. Meal okumakla büyük mesajı tanımak mümkün değil.
Tırmanan Kürtçülük ve seviyesiz Türk milliyetçliği ve siyasi akış gösteriyor ki ülkenin yarınları çok da parlak değil. Bunun çaresi gerçekten kültürel yenilik yapacak bir kadroyu acilen değişimler yapacak şekilde bir araya getirmek, adeta ihmali kaza edecek şekilde yeni tasarılar ve tasarımlar ve uygulama gerçekleştirmektir. İmparatorluklar kurmuş bir neslin çocuklarıyız ama kabuğumuza çekilmiş ve mevcudu dahi kurtaramayan bir boyutta adeta savunmadayız. Böyle gitmez, rahatını ve makamını düşünen bir nesil bu yenilikleri yapamaz. Bu yüzden gerçekten yenilik yapacak bir kültür bakanı ortaya koymalısınız.
Dünyanın en zor şeyi kültürel değişimdir. Fakültelerde yirmi sayfa ders notuyla dört ayı götürüp sözde başarılı olan bir mantık var. Bir yılda dört kitap verdim, öğrenci direniyor, okumuyor, çalışmıyor. Yönetim Isparta gibi yerde kültürel değişimin yanında değil. Neredeyse pkk’nın ve nihilizmin doğrultusunda bir nesil kültürü kulak arkası ediyor. Aydın gününü aydınlatan değil geleceği aydınlatan demektir.
Divan edebiyatı ve tekke edebiyatı var, halk edebiyatı var. Mevlevi kültürü ve Mevlevi ritüelleri orta okullara, liselere ve üniversitelere girmeli. Çocuklarımız batılı köksüz dansları öğreniyor. Tekke kültürü ve tekke ritüelleri öğretime yenilik ve modern muhafazakarlık getirecektir. Mevlidi halktan insanlar okur. Üniversitede okutulur. Öğrenci Mevlid icrasını öğrense halkın arasına katılır ve onları heyecana getirir. “Beni Candan Usandırdı” gazelini öğrenci tahlil eder ama icra edemez. Bütün bunlar kültürümüzün cansız ve teorik olduğunu gösteriyor.
Dünyaya ilmi öğretmiş bir coğrafya cehalet içinde köksüz bir modernizm ile kıvranıyor. Bu yüzden gerçekten farklı bir kültür teorisi ve pratiği ile nesilleri kurtarmaya çabalamalıyız.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.