Şehit aileleri askeri yargıya güvenmiyor

Şehit aileleri askeri yargıya güvenmiyor

Hakkari Çukurca'da komutanın döşediği anlaşılan mayınla 6 askerin şehit olmasına ilişkin dava geçtiğimiz pazartesi günü askerî mahkemede başladı.

Mustafa Gürlek'in haberi

Ancak ilk duruşmada yaşananlar şehit ailelerinin yargıya güvenini sarstı. Şehit Cafer Çelik'in babası Nail Çelik, sanık komutanlar Tuğgeneral Zeki Es ile Tümgeneral Gürbüz Kaya'nın 'mayınların TSK'ya ait olduğunu' itiraf eden ses kayıtlarının dikkate alınmamasına tepkili. Askerî savcının tahliye istemesinin kendilerini derinden yaraladığını vurgulayan Çelik, "Askerî mahkemenin tarafsızlığına inanmıyoruz. Komutanların sivil mahkemede yargılanması daha adil olacak." diyor. Tümgeneral Gürbüz Kaya'nın görev yaptığı süre içinde 64 askerin şehit olduğunu hatırlatan şehit babası Halil Özevin de buna rağmen komutanın mahkemedeki rahat tavırlarına anlam veremediğini söyledi.

27 Mayıs 2009 tarihinde 6 asker, Hakkâri'nin Çukurca ilçesine bağlı Hantepe bölgesinde TSK'ya ait mayına basarak şehit olmuştu. Dönemin Tugay Komutanı Tuğgeneral Zeki Es ile 3. Taktik Tümen Komutanı Tümgeneral Gürbüz Kaya arasında geçen, "O mayınları bizzat ben yerleştirdim." konuşması internete düşmüş ve bu ifadeler üzerine şehit aileleri komutanlar hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın olayla ilgili yaptığı soruşturmada, mayınların Genelkurmay Başkanlığı'nın dediği gibi PKK'ya değil TSK'ya ait olduğu ortaya çıkmıştı. Görevsizlik gerekçesiyle askerî savcılığa intikal eden soruşturma, geçtiğimiz ay tamamlanmış ve ilk duruşması hafta başında yapılmıştı. Davayı takip eden şehit ailelerinden Halil Demirci sanık komutanların tavırlarından rahatsız olmuş ve elindeki pet şişeyi Tümgeneral Gürbüz Kaya'ya fırlatmıştı. Davayı takip eden diğer ailelerden şehit Kemal Özevin'in babası Halil Özevin ve şehit Cafer Çelik'in babası Nail Çelik de Kaya'nın hiçbir şey olmamış gibi davranmasına dayanamadıklarını söyledi.

Mahkeme salonunda duruşma boyunca komutanın saçlarını düzeltmekle meşgul olduğunu aktaran baba Halil Özevin, "Oğlumu emanet ettiğim insanın pişkin tavırları karşısında çılgına döndüm." dedi. Kaya'nın insanlığından şüphe ettiğini söyleyen Özevin, "Nefes aldığım sürece oğlumun ölümünden sorumlu olan komutanların peşinde olacağım." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan'a kendilerine yardımcı olmaları için mektup yazacağını ifade eden baba, ne Genelkurmay'dan ne de devlet erkânından kimsenin kendilerini arayıp sormadığını dile getirdi. Kaya ve Es arasında geçen telsiz konuşmalarının kayıtlarına ulaşılamadığı ve bu nedenle internetteki ses kayıtlarının delil kabul edilmediğini hatırlatan baba Nail Çelik de, "Anlaşılıyor ki deliller karartılmış. Bu komutanlar zamanında tutuklanmış olsaydı farklı delillere de ulaşılabilinirdi." ifadelerini kullandı.

Patlamayla ilgili sanık ifadeleriyle görgü tanığı askerlerin anlattıklarının birbiriyle çeliştiğini anlatan Çelik, timde görevli tüm askerlerin mahkeme tarafından dinlenmesini talep edeceklerini kaydetti. Askerî mahkemeden umdukları sonucu alamayacaklarını düşündüklerini belirten şehit yakınları, gerekirse Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını belirterek, olayın peşini bırakmayacaklarının altını çizdi.

Zaman