Sendikalar, işçinin parasıyla darbecilere çanak tuttu
Mustafa Başoğlu, 50 yıl boyunca yaptığı Sağlık-İş Sendikası başkanlığından geçen ay gözyaşları içinde ayrıldı.
28 Şubat döneminde sendikaların kurduğu 5'li çeteye karşı duruşuyla takdir topladı. Yakın tarihe şahitlik eden Başoğlu, kanlı 1 Mayıs'tan 12 Eylül'e, 28 Şubat'tan 5'li çeteye, Ergenekon'dan kitap projelerine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. 12 Eylül 1980 darbesine gidilen süreçte işçi konfederasyonlarından DİSK'in kullanıldığını savunan Başoğlu, 1970-1980 arasındaki işçi olaylarında, işçilerin tanka bindirildiğini belirtti. DİSK'in 15-16 Haziran olaylarını da amacından saptırarak darbeye hizmet eder konuma getirdiğini belirten Başoğlu, "DİSK Sovyet tipi bir yönetim peşinde koşuyordu. 12 Eylül'ü kolaylaştırdılar." dedi. Türkiye'deki sendikacılığın toplumdan kopuk işlediğini söyleyen Başoğlu, "Sendikaların paraları var. Şimdi paraları kendileri yiyor. Arabaları değiştiriyorlar. Benim hiç Mercedes makam arabam olmadı." ifadelerini kullandı. O karmaşalı günlerde sendikalarla bir general başkanlığında toplantı yapıldığını hatırlatan Başoğlu, o toplantıya Türk-İş'in o dönemki başkanı Bayram Meral'in katıldığını ifade etti. Meral'e toplantının konusuyla ilgili sorular sorduğunu kaydeden Başoğlu, Meral'in verdiği "Ankara Valisi vardı. Biz orada yükseköğretimdeki çocuklara yurt meselesini konuştuk." cevabına hâlâ inanmadığına dikkat çekti. Başoğlu, tabloyu şöyle özetledi: "Tabii öyle olmadı, başka şeyler konuşuldu. Sivilleri çağırıyorlar, asker bilgi veriyor, şartlandırıyor gönderiyor. Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi Denizer o dönemde Erzurum'da bir toplantı yaptı. 'Asker darbe yapar biz destekleriz.' dedi. Ben Şemsi'ye sordum. 'Ben öyle demedim.' dedi. 28 Şubatçılar sürekli olarak işçileri ve işverenleri kendi yanlarında görmek için çalışıyordu. Hakimler ve savcıları topluyorlardı ya. Ama siviller 28 Şubat'ı istemedi."
Zaman