Sevinin, çünkü Allah var
İngiltere'deki 'muhtemelen Tanrı yok' tartışmasıyla bir kez daha ortaya çıkan değişmeyen gerçek
Risale Haber-Star yazarı Mustafa Akyol, hayatın tadını çıkarmak için Allah'ı inkar yolunu seçenlerin mutsuz olduğunu, Allah'a inanan ve dinin sınırları içinde yaşayan insanların daha mutlu ve huzurlu olduğunun araştırmalarla sabit olduğunu söyledi.
İngiltere'deki bir grup ateistin Londra otobüslerine "Muhtemelen Tanrı yok. Endişelenmeyi bırakın ve hayatın tadını çıkarmaya bakın" yazılı ilanlar asmasının son aylarda epey gündeme geldiğini ifade eden Akyol, "Allah'ın varlığını kabul etmek, bu bireyi gerçekten "endişe"ye ve "hayatın tadını çıkaramamaya" mı sürükleyecektir?" sorusuna cevap aradı.
Akyol yazısını şöyle sürdürdü:
Önce "endişe" kısmına bakalım. Eğer İngiliz ateistlerinin argümanı doğru olsaydı, ateistlerin dindarlardan daha "endişesiz", dolayısıyla "stressiz" bir hayat sürmesi beklenirdi. Dini inancı bir "nevroz" yani akıl hastalığı olarak gören Freud'un öngörüsü de buydu. Oysa son 20-30 yıldır bu konuda yapılan araştırmalar, ısrarla, durumun tam aksi olduğunu gösteriyor. Psikolojik istatistikler, dindar insanların diğerlerine kıyasla ortalamada daha mutlu bir hayat sürdüğünü, intihara dört kat daha az yatkın olduğunu, hayat boyunca daha az psikolojik sorun yaşadığını ortaya koyuyor. (Patrick Glynn, "God: The Evidence," s. 57-97)
Peki ya "hayatın tadını çıkarma"? Din, ahlaki kural ve yasaklar getirerek, insanların keyiflerini kısıtlamıyor mu?
Evet, kısıtlıyor. Ama bunun sonucunun mutsuzluk değil tam aksine mutluluk olduğunu gösteren bir çok veri de var. Amerika'da 1960'larda zirve yapan "cinsel devrim"in psikolojik sorunlarla boğuşan bir nesil yarattığı, buna karşılık geleneksel aile değerlerini koruyanların ortalamada daha dengeli, sağlıklı ve mutlu yaşamlar sürdüğü biliniyor. Bu ülkenin geçen yüzyıldaki önde gelen aydınlarından Walter Lippman, tabloyu şöyle özetliyor: "İnsanlar, tutkularını tatmin ederek mutlu olamıyorlar. Mutlu olmalarının yolu, bu tutkularını dizginleyen ve onlara bir tutarlılık kazandıran bir ahlaki değerler sistemi içinde yaşamaları."
Tüm bunlara bakınca, "Muhtemelen Tanrı yok. Endişelenmeyi bırakın ve hayatın tadını çıkarmaya bakın" sloganı, pek ikna edici durmuyor. Aksine "Tanrı yok" diye inanınca, ve sonra da hayatı tümüyle "başına buyruk" yaşayınca, mutluluk zorlaşıyor.
Ve o yüzden, belki de şöyle bir slogan, hayatın gerçeğini bize daha iyi anlatıyor: "Sevinin, çünkü Allah var. O'nu bilerek yaşayın ve mutlu olun."