Şeytanı kahreden o silah nedir?

Şeytanı kahreden o silah nedir?

İslam’ı tek kelime ile ifade etmek gerekirse, “İslâm; edeptir” deriz. Peki hayatımızda edebi ne kadar yaşıyoruz?

Resûlü Ek­rem sal­lal­la­hu aley­hi ve sel­lem buyur­du:

“Be­ni Rab­bım edeb­len­dir­di, ede­bi­mi de üs­tün ve gü­zel ey­le­di.”

Ge­ne bu­yur­du­lar:

Ki­şi­nin ço­cu­ğu­nu ter­bi­ye et­me­si, ona  edeb öğ­ret­me­si her gün  ya­rım sa’ (1750 gram hur­ma ve sa­i­re  gi­bi) sa­da­ka ver­me­sin­den da­ha ha­yır­lı­dır.”

Süf­yan-ı Sevrî -kud­di­se sir­ruh- bu­yu­rur:

“Gü­zel edeb, Al­la­hü teâlânın ga­za­bı­nı sön­dü­rür.”

İbn-i Ab­bas ra­dı­yal­la­hu an­hü­ma bu­yu­rur:

“Bü­tün edeb­le­rin ba­şı,  hem ra­hat­lık­ta hem de sı­kın­tı za­ma­nın­da  Al­la­hü teâlâ’nın emir­le­ri­ne uyup, ya­sak­la­rın­dan ka­çın­mak­tır.”

EDEP HAKKINDA SÖYLENEN GÜZEL SÖZLER

Edeb hak­kın­da pek çok söz­ler söy­len­miş­dir, aşa­ğı­ya bun­lar­dan bir ka­çı­nı alı­yo­ruz:

* Edeb: Ev­li­ya­ul­la­hın de­li­li ve Al­lah’a ka­vuş­ma vesî­le­si­dir.

* Edeb: Hak­ka gi­den yo­lun azı­ğı­dır. Edeb her şe­yin ba­şı­dır. Ru­hun te­rak­ki­si an­cak edeb­le el­de edi­lir.

* Edeb­le va­ran, lü­tuf­la dö­ner.

* İn­san­la, hay­van ara­sın­da­ki fark edeb­tir.

* Edeb, ak­lın dış­dan gö­rü­nü­şü­dür.

* Edeb­le­rin ana­sı az ko­nuş­mak­tır.

* Ede­bi terk eden, ârif de­ğil­dir.

* Ta­sav­vu­fun ta­ma­mı edeb­tir.

* Ha­ki­ki gü­zel­lik, ilim ve edeb gü­zel­li­ği­dir.

* Edeb; Şey­ta­nı öl­dü­ren bir silâhtır.

* Ha­ki­kat­den mak­sad an­cak edeb­tir.

* Her şey ço­ğal­dık­ça ucuz­lar,  fa­kat ede­bi ço­ğal­dık­ça ki­şi­nin de­ğe­ri ar­tar.

* Adem oğ­lu­nun edeb­den na­si­bi yok ise, in­san de­ğil­dir.

* Sofî­le­rin ter­bi­ye et­me­di­ği kim­se, ede­bin ha­ki­ka­tı­nı an­la­ya­maz.

* Edeb; Sün­net-i Resû­lul­la­h’a uy­gun ha­re­ket et­mek­tir.

* Edeb; Hâlık teâlâ’nın sev­di­ği kul­la­rı­na bah­şet­ti­ği ilâ­hi bir tıl­sım­dır.

* Cenâb-ı Hak­kın rı­za­sı, an­cak edeb­li bir ubû­diy­yet­le el­de edi­lir.

İMAN NEDİR?

‘İman ne­dir?” di­ye akıl­dan sor­dum. Akıl kal­bi­min ku­la­ğı­na de­di ki: ‘iman edebtir.” (Mevl­âna Celâ­led­din Rûmî)’

Şa­ir ne gü­zel söy­le­miş:

Ehl-i dil­ler ara­sın­da ara­dım, kıl­dım ta­leb

Her hü­ner mak­bul imiş. İllâ edeb illâ edeb

İbn Si­rin kud­di­se sir­ruh’a:

– Han­gi edeb Al­lah’a da­ha çok yak­laş­tı­rır? di­ye so­rul­du­ğun­da, ce­va­ben:

– Al­lah’ın rubû­biy­ye­ti­ni bil­mek, ona ta­at­le amel et­mek, se­vin­di­ri­ci şey­le­re hamd, üzü­cü ha­di­se­le­re sabr, de­miş­tir.

İsa  aley­his­selâm’a

– Halk­dan se­nin gi­bi olan var mı? di­ye so­ru­lun­ca, O da ce­va­ben:

– Ba­kı­şı ibret, sus­ma­sı fik­ret ve kelâmı zi­kir olan kim­se be­nim gi­bi­dir, de­di.

Kul ken­di­si­ni dâima Cenâb-ı Hakkın gör­dü­ğü­nü ve duy­du­ğu­nu bil­me­li­dir. Do­la­yısıy­la Al­lah’ın ken­di­si­ne ba­kı­şı­nı ve her  şey­den ha­ber­dar olu­şu­nu ba­si­te al­ma­ma­lı­dır. Al­lah’dan giz­le­me­di­ği­ni baş­ka­la­rın­dan giz­le­yip,  sak­la­yan in­san, Al­lah’ın ba­kı­şı­nı ba­sit, de­ğer­siz gör­müş de­mek­tir. Al­lah’ın mürâkabesinde ol­du­ğu­nu bil­mek, imânın üç mey­ve­sin­den bi­ri­si­dir. Zi­ra Al­lah’ın ken­di­si­ni gör­dü­ğü­nü bil­di­ği hal­de gü­nah iş­le­yen ki­şi ne ka­dar cesûr ne ka­dar hüs­ra­na uğ­ra­mış­tır. Gör­me­di­ği­ni zan­ne­de­rek gü­nah iş­le­yen ise ne ka­dar nan­kör­dür.

Kaynak: Sâdık Dânâ, Altınoluk Dergisi, 210. Sayı, Ağustos 2003

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.