Sigara, alkol ve uyuşturucu için ergenlik çağına dikkat

Sigara, alkol ve uyuşturucu için ergenlik çağına dikkat

Niğde İl Sağlık Müdürü Dr. Bahattin İlter; sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı açısından en önemli gelişim döneminin, ergenlik dönemi olduğunu hatırlattı.

Dr. İlter, "Ergenlik sosyal, biyolojik değişmelerin ve duygusal dalgalanmaların yaşandığı, aile ve toplum ile çatışmaların belirginleştiği, arkadaşlıkların önem kazandığı çalkantılı bir dönemdir." dedi.

Her yıl Mart ayının ilk haftasının Yeşilay Haftası olarak kutlandığını hatırlatan İlter, "Bilindiği üzere Yeşilay Haftası'nda alkol, sigara ve uyuşturucu maddeler başta olmak üzere tüm kötü alışkanlıklar konusu işlenmektedir. Alkol, sigara ve uyuşturucu maddelerin bağımlılık yaptığı kesindir. 'Sadece bir kez deneyeceğim, ben kontrollü biriyim, ben asla alışmam, ben zayıf bir insan değilim'tarzındaki düşünceler bağımlılığa giden yolun başlangıcındaki yanlış inançları oluşturur. Bütün mücadelelere rağmen her geçen yıl sigara, içki ve uyuşturucunun çeşitli yönlerden meydana getirdiği tahribat büyük boyutlara ulaşmış bulunmaktadır." diye konuştu.

İlter, sigaranın kullanım yaşının sekizlere, içki kullanma ve tiner koklama yaşının ise 11'lere kadar düştüğünü ifade etti. Zararlı alışkanlıkların, bayanlar arasında da süratle yaygın hale gelmeye başladığına işaret eden İlter, "Ülkemizde yaklaşık 21 milyon insan sigara kullanmakta ve sebep olduğu hastalıklardan da yılda yaklaşık yüz bin kişi hayatını kaybetmektedir. Alkolün sebep olduğu tahribat da, sigaradan geri kalmamaktadır. Türkiye'de trafik kazalarının yüzde 60'ında fazlasının sebebi alkollü araç kullanmaktan kaynaklanmaktadır. Uyuşturucu ve tiner bağımlılığındaki artışlar da dikkat çekicidir." şeklinde konuştu.

Sigara, alkol ve uyuşturucu maddelere bağımlılığın oluşmasında bir takım risk faktörleri olduğunun altını çizen İlter, "Bunlar, Kalıtım: Son zamanlarda yapılmış çalışmalar genetik bir yatkınlığın varlığından söz etmektedir. Bu maddeleri kullanan anne-babaların kardeşlerinde ve çocuklarında topluma göre daha yüksek oranda zararlı madde bağımlılığı görülmektedir. Çocukluk dönemine ait risk faktörleri: Anne ve babanın denetim eksikliği, okul başarısızlığı, çocukluk döneminde özellikle erkeklerde davranış bozukluğu ve saldırganlık zararlı alışkanlıklar konusunda risk faktörleridir." diye ifade etti.

İlter, ergenlik dönemine ait risk faktörlerini ise şöyle açıkladı: "Ergenlik dönemi sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı açısından en önemli gelişim dönemidir. Çünkü ergenlik sosyal, biyolojik değişmelerin ve duygusal dalgalanmaların yaşandığı, aile ve toplum ile çatışmaların belirginleştiği, arkadaşlıkların önem kazandığı çalkantılı bir dönemdir. Gençler; bu dönemin en belirgin özelliği olan "kimlik arayışı ve bunalım" sürecini yaşamaktadırlar. Erişkin dönemi ve sosyal çevreye ait risk faktörleri: Büyük şehirlerde yaşamak önemli risk faktörüdür. Bunun nedeni alkol, sigara ve uyuşturucu maddelerin daha kolay temin edilmesi ve ekonomik düzeyle ilgilidir. Eğitim seviyesinin düşük olması bu riski artırdığı, evli olmanın bu riski azalttığı kabul edilmektedir. Alkol, sigara ve zararlı maddelere başlamaya özellikle gençlerde merak, arkadaş baskısı, arkadaşlar tarafından kabul görme isteği, bir gruba ait olma isteği, sorunlardan uzaklaşma ve kendini ispat etme fikri'nin neden olduğu görülmektedir.

Sigara, alkollü içki ve her türlü bağımlılık yapan uyuşturucu maddelerin insan sağlığına, ekonomiye, aile huzuruna, milli ahlak ve savunma gücüne verdiği zararlar bugün rakamlara sığdırılamaz hale gelmiştir. Sigara ve alkol sağlımıza zararlarının yanında kullananların cebine ve ülke ekonomisine de büyük zararlar vermektedir. Alışkanlıklarda ilk adım ve tadım son derece önemlidir. Kötü alışkanlıkların tecrübesi yoktur. Anne ve babaların bu konuda önemli sorumlulukları vardır. Çocuklarında meydana gelen ani karakter, davranış değişiklikleri ve her zamankinden fazla para harcamalarında iyi bir gözlemci olup, ilgilerini esirgememelidirler. Gerektiğinde mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi bütün kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak hepimiz için toplumsal görev kabul edilmeli ve herkes bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirmelidir."