Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Uysal, ağız kanserlerinin riskini sigarayla yüksek ısı ve zehirli kimyasallar oluşturduğunu belirtti.

Uysal, "Toplumda yetişkin nüfusun neredeyse yarısının sigara tiryakisi olduğunu düşünürsek ağız kanseri riskinin yadsınamayacak boyutta olduğunu söyleyebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.

Tedavi süresinde sigara içen bireylerin sigara içmeye devam etmesinin tedavi başarısını düşürdüğüne dikkati çeken Uysal, şunları kaydetti:

'Sigara kullanımının dişlerde koyu kahverengi lekeler oluşturması, diş eti hastalığı oluşturması, kötü ağız kokusu, ağız kanserleri gibi ağız sağlığına etki edebilecek birçok olumsuz etkenler oluşturduğu biliniyor. Oluşan lekeler diş hekimi tarafından büyük oranda temizlense bile tüketim devam ettiği sürece tekrar oluşacaktır. Sigara kullanan bireylerde tükürük akışının azaldığı ve bakteri tutulumunun kolaylaştığı bu sebeple ağız kokusu, dişeti hastalığı ve diş çürüklerine yatkınlık artıyor.'

Sigaranın yanında sıklıkla kahve tüketildiğini belirten Uysal, gün içinde aşırı kahve tüketenlerin mutlaka kahvenin yanında bol su içmesini ve ağız bakımını da ihmal etmemesi gerektiğini kaydetti.

Uysal, 'Şekersiz ve sade kahve tüketiminin aşırı kullanım olmadığı sürece kahvenin sağlığa olumlu etkileri biliniyor. Diş sağlığı açısından da olumlu görüşler mevcut bulunuyor. Ancak yoğun tüketimde dişler üzerinde kahverengi lekeler oluşturabilir. Şekerli, sütlü ya da kremalı kahveler diş çürükleri oluşturabilir. Yoğun kafein tüketimi ağız kuruluğuna yol açarken çürük ve leke oluşumunu da kolaylaştırabilir.' değerlendirmesinde bulundu.