Eda Nur Üçer'in haberi:

“Rızkının çoğalmasını ve ömrünün uzamasını isteyen kimse, akrabasını kollayıp gözetsin.” diyor Âlemlerin Efendisi (sas). Toplumda dayanışma ve aidiyet duygusunu da geliştiren akraba ziyaretleri kimi zaman bayramlarla sınırlı kalıyor. Oysa sıkıntılı zamanların en büyük desteği bu ziyaretlerdir.

Manevî destek bulamayan çoğu insan stresle beraber psikolojik sorunlar yaşıyor. Çünkü yalnızlık, stresi tetikleyen en büyük unsurlardan biri. Uzmanlar bireyin çevreyle ilişki kurmasını, arkadaşlık ve akrabalık bağlarını strese karşı doğal bir destek mekanizması olarak görüyor. Yalnız insan sorunları gözünde büyütürken aile ve yakın akrabalardan gelen destek, kişiyi daha güçlü ve güvende hissettiriyor.

Kişinin dayanışma duygusuyla problemleri daha çabuk çözme yetisi kazandığını belirten Uzman Psikolog Belkıs Ertürk, “Her yaşta hissedilen aidiyet duygusuna özellikle çocukların ihtiyacı var. Çocuklar, akrabaları ile ilişki kurabildikleri süreçte hem kültürel bir kimlik kazanıyor hem de şahsi gelişimini tamamlıyor. Akrabalardan uzaklaşıldığında yalnızlaşan çocuk, sanal dünyada kendine yer bulmaya çalışıyor.” ifadelerini kullanıyor.

“Rızkının çoğalmasını ve ömrünün uzamasını isteyen kimse, akrabasını kollayıp gözetsin.” hadisini hatırlatarak yalnızlığa başka bir pencereden bakan Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhittin Akgül, “İslam dini, bütün insanlarla ilgilenmeyi, onların dertlerini paylaşmayı, sıkıntıya düştüklerinde yanlarında olmayı, zaman zaman ziyaret edip hal-hatırlarını sormayı inananlara emreder.  Böylece bütün insanlar arasında mükemmel bir bağın kurulması sağlanmış olur.” ifadeleriyle İslam dininin toplumsal ilişkilere bakış açısını ortaya koyuyor.

Prof. Dr. Suat Yıldırım ise akrabalık ilişkilerini sıla-i rahim kavramı üzerinden açıklıyor: “Sıla-i rahim; kan yolu ve evlilik vesilesiyle meydana gelen akrabalarla ilgilenme, akrabalık hukukunu yerine getirme anlamına geliyor.” Yıldırım, sıla-i rahimin 3 derecesi olduğunu söylüyor ve ekliyor: “En aşağı derecesi akrabaları hatırlamak, onlar hakkında iyi düşünceler taşımak, karşılaştığında güler yüz ve tatlı dil ile hal hatır sormak. İkinci derecesi onları ziyaret etmeye çalışmak, çocuklarıyla tanışmak. Üçüncü derecesi ise maddi ihtiyaçlarını elden geldiği ölçüde desteklemek ve çözüm aramak.”

Zaman