Pınar Kaman'ın haberi  
Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, 12 ilde 11 bin 346 denek arasında Ortaöğretime ve Yükseköğretime Geçiş Sistemi Araştırması'nın sonuçlarını açıkladı. Pehlivanoğlu'nun verdiği bilgiye göre araştırmada; sınavların öğrenciler ve aileleri üzerindeki etkileri gözler önüne serildi. Buna göre, aile yaşamı testler ve sınavlarla kuşatılmış durumda. Sınavlar, ailelerin huzurunu da bozuyor. İlköğretimde öğrencilerin yüzde 92'si, lise öğrencilerinin ise yüzde 86'sı anne babalarının evde sınavlar ve testlerle ilgili konuştuklarını belirtiyor. Sınava hazırlık çalışmaları, öğrencinin ne kadar test çözdüğü gibi konular ailelerin en az üçte ikisinin yaşamında anne babalar arasında tartışma konusu oluyor.

Aileler çocuklarından başarabileceğinden daha fazlasını bekleyerek, çocuklar üzerine ağır bir yük yüklüyor. İlköğretim öğrencilerinin yüzde 45'i, lise öğrencilerinin ise yüzde 41'i ailelerin kendilerinden başarabileceklerinden daha fazlasını beklediklerini düşünüyor.

Sınava hazırlık öğrencilerin aileleriyle birlikte yapacağı ve ailenin günlük yaşamının bir parçası olan pek çok etkinliği engelliyor. İlköğretimde ve liselerde öğrencilerin ortalama yüzde 50'si sınavlara hazırlık için yaptıkları çalışmaların aileleriyle birlikte zaman geçirmek, akşam yemeği yemek, sinemaya veya tiyatroya gitmek, tatile gitmek, hafta sonları çeşitli etkinlikler yapmak, dost, akraba, arkadaş ziyareti yapmak gibi günlük yaşamda olması gereken bir çok etkinliği ve aile ile birlikteliği olumsuz etkilediğini belirtiyor.

Sınava hazırlanmak zorunda olmasalardı, sınava hazırlık için harcadıkları zamanı nasıl değerlendirmek isteyecekleri sorulduğunda; öğrencilerin yüzde 68'i bu zamanı öncelikle; okuldaki ders kitaplarının daha fazla okuyarak, roman, hikaye, araştırma, şiir gibi kitapları okuyarak, sanatsal ya da sportif bir etkinliğe katılarak geçirmek istediklerini kaydediyor.

TÜRKİYE'DEKİ DERSHANE SAYISI, GENEL LİSE SAYISINI GEÇTİ

Pehlivanoğlu'nun verdiği bilgiye göre, sınavların oluşturduğu baskı ile sınava hazırlık sektörü sürekli büyüyor. Türkiye'de 2010 yılında 3 bin 357 genel liseye karşılık, dershane sayısı genel lise sayısını geçerek 4 bin 193'e oldu. Dershane sayısı 2001 yılında bin 864 iken, 2010 yılında 2.24 kat artarak bu rakama ulaştı.

Liselerde öğrenim gören öğrencilerin; 1 milyon 88 bin 84'ü dershanelere gidiyor. 90 bin 356'sı özel ders alıyor. 289 bin 360'ı üniversite sınavına hazırlık için kurslara devam ediyor.

İlköğretimde ise sınava hazırlık için dershaneye giden öğrenci sayısı 1 milyon 891 bin 648. Özel ders alan öğrenci sayısı 287 bin 118. Etüt ya da kursa giden öğrenci sayısı ise 826 bin 111.

Ailelerin üniversite kapısına gelinceye kadar her bir yılda sınava hazırlık için yaptığı harcamalar ortaöğretime geçiş sınavları için 8 milyar 82 milyon TL. Üniversiteye girşi sınavları için ise bu oran 8 milyar 626 milyon TL'ye ulaşıyor.

TED'İN ORTAÖĞRETİM VE YÜKSEKÖĞRETİME GEÇİŞ İLE İLGİLİ ÖNERİLERİ

TED'in ortaöğretim ve yükseköğretime geçiş ile ilgili bazı önerileri ise şöyle:

-6 ve 7'nci sınıflarda SBS uygulamasından ivedilikle 2010-2011 öğretim yılı itibariyle vazgeçilmeli.

- Ortaöğretimde genel liseler, fen liseleri ve mesleki teknik liseler olmak üzere üçlü bir yapı oluşturulmalı.

- Genel liseler, Anadolu Liselerine dönüştürülmeli.

-Liseler arasında eşitliği sağlayacak bir eylem planı hayata geçirilmeli. Genel liselerin tek çatı altında toplanması ve liseler arasında farklılıkların ortadan kaldırılması ile birlikte, 8. sınıfta bir eleme sınavına gerek kalmayacağından, ortaöğretime geçişte sınavlar 2011-2012 öğretim yılı itibariyle kaldırılmalı.

-Açıköğretimin, yükseköğretim içindeki payı yüzde 42'den, yüzde 20 düzeyine indirilmeli.

-Yükseköğretimde etkili bir burs sistemi oluşturulmalı.

-YÖK, üniversitelerin insan kaynaklarını nasıl kullandığını araştırmalı