Suad Alkan'dan modernizm cevabı
Risale Haber'de yayınlanan "modernizm"le ilgili sözleri eleştirilen Elif Dergisi Yayın Yönetmeni Suad Alkan'dan cevap geldi
Risale Haber-Haber Merkezi
Risale Haber'de yayınlanan "modernizm"le ilgili sözleri eleştirilen Elif Dergisi Yayın Yönetmeni Suad Alkan'dan cevap geldi. Alkan, "Modern şiir nedir?" başlıklı yazısı ile birlikte şu açıklamayı gönderdi:
"Elif" okuyucusu için bir problem teşkil etmemekle birlikte "Elif"in elektronik refiki olan "Risale Haber"in dünyaya açık bir platform oluşturması sebebiyle, sitede çıkan düşüncelerimizle ilgili ilginç ve sathi akislenmelere şahit olduk.
Bir daha tebarüz ettirmek gerekir ki "modernleşme"nin karşıtı, Türkiye'de ve İslam dünyası'nda "fanatizm"le tabir edilebilecek İslam düşüncesine de aykırı bir yaklaşımdır. Modernleşmenin eleştirel yaklaşımına açık olmayan düşünce tarzı, Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesinde hiçbir surette görülmemektedir.
"Akıl" meselesinin batıdan farklı olarak "kalb" ile çağımıza mahsus şartlarda telif edilebilmesi "Çağdaş Kur'anî yaklaşım"ın esasını teşkil eder. Bu hareketle, Batı'nın seküler 'dini dışlayan' modernleşme problematiğini aynı çerçevede düşünmek mümkün olamaz.
Türkiyenin çıkmazı, modernleşme konusunda Hrıstiyanlıkla Müslümanlığın (bilinmemesine bağlı olarak) bir tutulmasıdır. Çünkü kapalı sistem cumhuriyet eğitimi (okunup yazılanlar) bu yönde olmuştur.
Modern şiir nedir?
Fikir ve duygu dünyasının şahı! Tahtı ve tacı… Etrafında şehzadeler topluluğu; Yani, düşüncenin şehzadeleri… Dağın doğurduğu yakut, denizin doğurduğu inci… Kömürü elmas ilan edenlere karşı ebedî bir boykot çağrısı. Göğe karşı çıkanlara karşı bir mesaj. Bu mesajın ulaştırılamadığı yerde şiir işgal altında!
Modern şiir, dağın, denizin ve göğün insana atılmış imzasıdır. İçinde ve dışında olanların bir tanımı…
Dağdan dağa atlamağa bir arzu. Arzın merkeziyle sidre't ül münteha arasında bir ilgi kurma aracı. Dayanıklılık, sabır ve hak ülküsü…
Gözünü dağ tepelerinden birbirine aktarılan söze çevirenler zamanı iyi takip ederler. Bütün insanların bir kütle hareketi içinde, bütün dağların ve denizlerin derinlikleriyle ve yükseklikleriyle ve göğün gök ötesi içinde gittiği belli yer, o zaman görülür. Bütün insanların müşterek ülküsü olan gök ötesinin ülküsü ne durdurulabilir ve ne de durmağa tahammüllüdür. Bir çocuk sabırsızlığı ve bir derviş sabrıyla masal gibi bir şey… Modern şiir bunu anlatır.
Bu sebeple muhit mi sınır mı olduğunu tespit için dil yetmiyor. Aslında sınırsız ve kayıtsızdır demek istiyorum. Ama ses bir kayıt olarak çıkıyor karşımıza.
Klasik ve popüler şiir, modern şiire bir basamak sayıldığı zaman, meydana beşeriyetin şimdi nerde olduğunu cevaplandırmak için güzel bir fırsat çıkar. O tanındığı zaman, insan, başkasının söylediğini tıpkı kendisi söylüyormuş gibi kendisinden sayacak. O zaman, “işittik, itaat ettik” teki sır, bir laboratuar deneyi ve saf bir ayna gibi ansızın kendimizin, evimizin, köyümüzün, ülkemizin ve dünyamızın ne olduğunu anlatır.
Ansızın ama gene bir anda olur olan.
Şiirin pusuda durup da yakalama iktidarına sahip olduğu şey. Var veya yok oluşu gerçekleştiren bir anda… Hiç olmazsa var veya yok oluşa karşı bir ünsiyet kurarız çağın şartları içinde modern şiir aracılığıyla…
Çünkü çağ bir manzumedir. Çok denklemli bir cebir. Ortada bir cadde-i Kübra vardır ama etrafında dikenli ve uçurumlu binlerce patika…
Çağın hızı içinde insan, koşunun hedefini ve derecesini kavrar bir kenara çekilir. Bir gözlemci gibi köşe başlarını tutanların maksatlarını, yaktıkları ışıkların rengini iyi bilir. Meydan avucunun içi gibidir. Milyonlarla meşale tutucunun mesajını tek bir ağızdan çıkıyormuş gibi dinler. Ve taşıyıcılar farkında olmadan tam onun önünden geçerken taşıdıkları mesajın şifresini çözmeyi öğrenirler. Herkes hangi yapıda kullanıldığını anlar. İsteyerek mi yoksa aldanarak mı bir patikaya saptığını… Çağın sorusu çıkar ortaya…
Çağımızın, bir deneyi ve mutlaka yeni bir şey söylediğini işittiğimiz modern şiir karşısındaki bigâneliğe ve istiğnaya toleransı olmadığını söylemek bile fazla. Çünkü modern şiirle çağın sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik, sosyo psişik olayının her birinden ileriye dönük bir keşif kolu uzanmakta. Çağdaş şiirin özünü bulanların mesajında insaniyet-i Kübra devrinin elmas çağına ait bir haber vardır.
İLGİLİ HABER:
Bediüzzaman'dan modernizme