Başkent Bağdat'ta düzenlenen İslami Birlik Konferansı'nda söz alan konuşmacılar, Irak'taki farklı din ve mezhepler arasındaki ortak noktaların ihtilaflı noktalardan çok daha fazla olduğunu ifade etti.

Hükümete bağlı Sünni Vakfı temsilcisi Şeyh Hıdır ez-Zeydi, "Halkımız arasına giren mezhepçilik, yakında son bulacak olan açık bir hastalıktır." dedi.

Zeydi, Irak güçlerinin terör örgütü DEAŞ'a karşı zaferler elde ettiği şu aşamada, ülkedeki farklı mezhep ve oluşumlar arasındaki birliğin güçlendirilmesinin son derece önemli olduğunu vurguladı.

Dünya İslam Mezhepleri Yakınlaştırma Birliği temsilcisi Muhammed Said en-Numani, Sünniler ve Şiiler arasındaki ortak paydaların ayrılıklardan çok daha fazla olduğunu söyledi.

Numani, "Meselelerin tümü göz önüne alındığında Şiiler ve Sünniler arasındaki ortak alan yüzde 90'a ulaşmaktadır. Düzenlenen dini toplantılar ve konferanslar, dini ve mezhebi yakınlaşmanın ve aşırıcılığın yok oluşunun bir yansımasıdır." diye konuştu.

"Mezhepçilik siyasi amaçlara alet edilmemeli"

Öte yandan Irak meclisindeki en büyük gruplardan Irak Ulusal Koalisyonu lideri Ammar el-Hakim de "mezhep ile mezhepçiliği birbirinden ayırmanın zorunlu olduğunu ve mezhepçiliğin siyasi amaçlara alet edilmemesi gerektiğini" söyledi.

DEAŞ teröristlerine karşı elde edilen zaferin Irak halkını birleştirici yönde kullanılması çağrısında bulunan Hakim şunları söyledi: 

"Mezhebi çeşitlilik temel bir zorunluluk ve toplumda birliği derinleştiren zenginlik kaynağı. Yapmamız gereken bu farklılığı doğru şekilde kanalize etmek ve siyasi çıkarlara alet etmemek."

Siyasi gözlemciler DEAŞ sonrası Irak için "mezhep, etnik ve siyasi temelli çatışmaların görülebileceği" uyarısında bulunuyor.

aa