Sûr’a üfleneceği gün de mülk O’nundur, görünmeyeni ve görüneni bilendir
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), En'âm Suresi 72-73. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
72 . Bir de: “Namazı hakkıyla edâ edin (1) ve O’ndan (Allah’dan) sakının!” diye (emredildi). Zîrâ (kıyâmet günü) huzûruna toplanacağınız ancak O’dur.
73 . Gökleri ve yeri hak ile (hakkıyla, îcâb ettiği şekilde) yaratan da O’dur. “Ol!” diyeceği gün, (herşey) hemen oluverir. Sözü haktır. Sûr’a üfleneceği gün de mülk O’nundur. Görünmeyeni ve görüneni bilendir. Çünkü O, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır, Habîr (her şeyden haberdâr olan)dır.
1- “Ey nefis! Bil ki dünkü gün senin elinden çıktı. Yarın ise senin elinde sened yok ki ona mâliksin. Öyle ise hakîkî ömrünü, bulunduğun gün bil. Lâekal (en az) günün bir saatini, ihtiyat akçesi gibi, hakîkî istikbâl (gelecek) için teşkîl olunan bir sandukça-i uhreviye (âhiret sandığı) olan bir mescide veya bir seccâdeye at. Hem bil ki her yeni gün, sana hem herkese bir yeni âlemin kapısıdır. Eğer namaz kılmazsan, senin o günkü âlemin zulümâtlı (karanlık) ve perişan bir hâlde gider, senin aleyhinde âlem-i misâlde şehâdet eder. (...)
Eğer namazı kılsan, o namazın ile o âlemin Sâni‘-i zü’l-Celâl’ine müteveccih olsan (yönelsen), birden, sana bakan âlemin tenevvür eder (nûrlanır). Âdetâ namazın bir elektrik lâmbası ve namaza niyetin, onun düğmesine dokunması gibi, o âlemin zulümâtını dağıtır ve o herc ü merc-i dünyeviyedeki karmakarışık perişâniyet içindeki tebeddülât (değişiklikler) ve harekât, hikmetli bir intizam ve ma‘nîdâr bir kitâbet-i kudret olduğunu gösterir. اَللّٰهُ نُورُ السَّمٰوَاتِ وَالْأَرْضِ [Allah, göklerin ve yerin nûrudur] âyet-i pür-envârından bir nûru senin kalbine serper. Senin o günkü âlemini, o nûrun in‘ikâsıyla (aksetmesiyle) ışıklandırır. Senin lehinde nûrâniyetle şehâdet (şâhidlik) ettirir.” (Sözler, 21. Söz, 95)