Himmet UÇ
Sure-i Rahman müşahadeleri-2
Kur’an aynı zamanda bir edebiyat metni; sureleri metinler arasında mantık ve akli bağlar kurularak tanzim edilmiş. 78 ayetin 50'ye yakın olanı "febieyyiâlâ irabbükümâtu Kezziban" tekrar ayetine bağlı. Yani ayetin öncesi gözlemlerden oluşuyor veya gözlemden, son kısımdaki “o halde Rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar edebilirsiniz?” Bu cümle nimetler karşısında insanın tutumuna vurgu yapıyor, tam 30 kere.
Rahman Kur’an‘ı öğretti, (1) insanı yarattı, (2) ona konuşmayı öğretti, (3) güneş ay bir hesap üzerine hareket ederler, (4-5) yıldızlar (6) ve bitkiler (7) hep secdededirler, göğü bu ahenkle o yükseltti (8) ve bu mizanı koydu (9) ki siz de ders alıp mizan ve denge dışına taşmayasınız, o halde siz de tartıyı, her konuda dengeli olmayı ve dengeli işler yapmayı adaletle yapın sakın dengeyi mizanı aksatmayın. Allah yeryüzünü de canlı yaratıklar için alçaltıp döşedi. (10) Ondan meyve çeşitleri, (11) salkımlarla dolu hurma ağaçları, saplı ve yapraklı hububat (12) ve hoş kokulu bitkiler vardır. (13)
Müşahadelerle dünyadan, gökyüzünden örnekler vermiş, bitkileri anlatmış, ondan sonra bu sayılan sayısız nimetlere gereken saygının gösterilmesini istemiştir. Bunlara karşı kayıtsız kalınmamasını öğütlüyor. Nesnel, elle tutulur gözle görülür örnekler. Astronomi, biyoloji, tıp ve estetik, sosyal hayat hepsi bu on üç ayette anlatılmış.
13-O HALDE RABBİNİZİN NİMETLERİNDEN HANGİ BİRİNİ İNKAR EDEBİLİRSİNİZ? (13)
Batıda bazı sanat, edebiyat kitaplarının girişinde incil-i şeriften ayetler gördüm, adamlar da laik adamlar. Northop Free’nin eserinde İncilden ve mukaddes kitaplardan alıntılar var, kitabın adı da Anatomy of Criticism (Eleştirinin Anatomisi.) Ve bu kitap Marksistlerin de geleneksel ve modern edebiyat eleştirmenlerinin de başucu kitabı. Bizde de Murat Belge bu kitaba bir giriş yazmış. Hür düşünce buna derler. Bizim tıp, astronomi, biyoloji, zooloji kitaplarımızın girişine Sure-i Rahman yazılsa ne kaybederiz. Hocam olsaydı “Hele işe bak Himmet Efendi” derdi. Üniversite hocalığını yaranmak için herkes kendi müntesibine satarsa, kim ilim adamı olur?
14-İnsanı kiremit gibi pişmiş çamurdan yarattı, cinni (15) ise halis ateşten yarattı.
16-O HALDE RABBİNİZİN NİMETLERİNDEN HANGİ BİRİNİ İNKÂR EDEBİLİRSİNİZ?
Burada insanın yaratılışını daha müşahhas hale getirir; onu pişmiş bir kiremit gibi bir maddeden yaratmıştır. Cinleri ise saf ateşten. Bunlara da dikkati öğütlüyor Allah, insanın ve cinlerinin yaratılışına dikkat çekiyor.
17- O hem iki doğunun hem de iki batının Rabbidir.
18-O HALDE RABBİNİZİN NİMETLERİNDEN HANGİ BİRİNİ İNKAR EDEBİLİRSİNİZ?
Güneş bir yarım kürede batarken, diğerinde doğuyor, tekrar birinde batıyor birinde doğuyor. İki doğu ve batı bu. Bu öyle muazzam ve ihata edilmez bir nimet, kim onu inkar edebilir ki? Bu doğma ve batma insan hayatına bakan bütün nimetleri tanzim ediyor.
19- O iki denizi salıverdi, birbirine kavuşurlar.
20- Fakat aralarında bir engel bulunduğundan birbirinin sınırını aşmazlar.
21-O HALDE RABBİNİZİN NİMETLERİNDEN HANGİ BİRİNİ İNKAR EDEBİLİRSİNİZ?
Bu engel belki de Macellan Boğazı’dır. Stefan Zwayk bunu aynı isimde romanında anlatır. Güney Amerika’nın en güneyinde Atlas Okyanusu’nu Büyük Okyanus’a bağlayan boğaz. Ana kıta ile Tierra del Fuego Takım adalarını ayırır. Bu takımadalar, Arjantin ve Şili arasında paylaşılmıştır. Macellan Boğazı’nın uzunluğu 686 km, genişliği 4 ilâ 37 km’dir. Boğaz, 1520 yılında Magellan tarafından keşfedildiği için bu isimle anılmaktadır. Sis ve rüzgâr sebebiyle geçilmesi zordur. Boğaz üzerindeki en büyük liman, Punta Arenas’tır.
Macellan Boğazı, Panama Kanalı’nın inşaasından önce olduğu kadar büyük bir öneme sahip olmasa da, hâlâ birçok gemi tarafından kullanılır. Fırtınalı güney kuşağında yer alan boğaz, tehlikeli bir su yolu olarak kabul edilir. Su seviyesindeki gelgitten oluşan farklılıklar, Patagonya’da hüküm süren kuvvetli rüzgârlar, kuvvetli akıntı ve dalgalara yol açar.
Macellan belki de böyle bir geçiş yolunun varlığını Kur’an’dan almıştır, çünkü tayfaların bütün ısrarlarına rağmen hatta isyan çıkarmışlar o hahişle yoluna devam etmiş ve boğazı bulmuştur. Belki de başka bir konudur, bu bahis.
22- Onların her ikisinden inci ve mercan çıkar.
23 O HALDE RABBİNİZİN HANGİ NİMETLERİNİ İNKAR EDEBİLİRSİNİZ?
24 Denizde koca dağlar gibi yüzen gemiler O’nundur.
25- O HALDE RABBİNİZİN HANGİ NİMETLERİNİ İNKAR EDEBİLİRSİNİZ?
26-Yerin üstünde olan herkes fanidir.
27-Ancak senin azamet ve kerem sahibi Rabbin zatı bâkî kalır.
28-O HALDE RABBİNİZİN HANGİ NİMETLERİNİ İNKAR EDEBİLİRSİNİZ?
Edebiyatta tekrar tekid içindir, manayı kuvvetlendirmek maksadıyla. Tekrar bir değil beş değil, tam otuz kere olursa insanı ne kadar nimetler üzerinde düşündürmekte ısrar ettiğini gösterir Allah’ın. Hem de aynı manaya gelen farklı cümlelerle değil aynı cümleyi mütemadiyen tekrar etmesi. Dinin bütün temaları buraya yerleştirilmiş,
Ayetlerin birinci kısımları görülmesi gerekeni verir, ikinci kısımlar ise bunlara karşı ciddiyetle tavır almayı örgütler.
29-Göklerde olan, yerde olan herkes ihtiyaçları için O'na yalvarır. (Bütün bunları gerçekleştirmek için) O her an yeni tecellilerle iş başındadır.
31- Hele az bekleyin ey cin ve ins topluluğu yakında sizin de sıranız gelecek.
33-Ey cin ve ins topluluğu yapabilirseniz haydi göklerin ve yerin hududundan geçin bakalım. Ama geçemezsiniz ancak üstün bir güç kuvvetli bir delil ve ilimle geçebilirsiniz.
35-Üzerinize ateşler, duman alevleri gönderilir de artık kendinizi savunamazsınız.
37-Gök yarılıp kısıl sathiyan gibi kıpkırmızı bir güle dönüştüğünde öyle müdhiş işler olacak ki.
39-Artık o gün insanlara ve cinlere günahları sorulmaz, herkesin siması soruya hacet bırakmaz.
41 Suçlular simalarından tanınırlar, perçemlerinden ve ayaklarından tutulup yaka paça cehenneme atılırlar.
43- Ve onlara “işte suçluların yalan saydıkları cehennem” denilir.
44-Onlar cehennem ile kaynar su arasında gider gelirler.
46-Rabbinin huzuruna çıkmaktan endişe duyan mümine iki cennet var.
48- Her iki cennet de çeşit çeşit ağaçlarla doludur.
50-ikisinde de akıp giden iki pınar vardır.
52- İkisinde de her çeşit meyveler çift çift vardır
54-O cennetlikler astarları kalın atlastan döşeklere yaslanırlar. Her iki cennetin devşirilecek meyveleri, hemen ellerinin altında olacaktır.
56-O cennetlerde gözleri eşlerinden başkasını görmeyen tatlı bakışlı öyle güzeller vardır ki daha önce cin ve insanlardan hiç kimse kendilerine dokunmamıştır.
58-O hanımlar parlaklıkta sanki yakut ve mercandırlar.
60- Öyle ya iyiliğin neticesi iyilikten başkası mı olacaktır?
62- Bu ikisinden başka onların ikişer cenneti daha vardır.
64- Bunlar da yemyeşildir.
66- Bunlarda da kaynayan iki pınar vardır.
68- Bunlarda da meyveler, hurmalar, narlar varlar.
70-Onların da içinde iyi huylu güzel hanımlar.
72-Otaklarda eşlerine hasredilmiş güzeller.
74- Öyle güzeller ki daha önce insanlardan ve cinlerden kimse kendilerine dokunmamıştır.
76- Yeşil yastıklara ve harikulade güzel güzel döşemelere yaslanırlar.
78- Azamet ve kerem sahibi olan Rabbinin adı çok yücedir. Çok yüce.
Sure-i Rahman’ın bir mimarisi ve sinema gibi başlangıç, açılış, gelişme ve sonucu vardır.
Tasarım, telif ve âkibet
a-Önce kitab, sonra insan ve hitab, evrenin inşası. Güneş, ay, yıldızlar, bitkiler.
b-İnsanın ve cinin yaratılış ayrıntısı.
c-İki doğu, iki batı, denizler, denizlerden çıkan mücevherler, gemilerin yüzmesi.
d-Sırada ölüm vardır, bütün varlıklar fani, ancak Bâki olan Allah’tır.
e- Sonra insanın aczi ve bu mükemmel inşanın akabinde hesap verme zorunluğu
f- Cehennem, suçlular ve cennetlikler
g-cennetlikler ve cennet hayatının ayrıntısı
Sanatçı çıkmamış, bu sure-i şerif bir sinema kurgusu gibi, bunu sinemaya çeviren bir deha. Veya çizgi filim halinde ortaya çıkarmak.
Harika bir şekilde nimetlerini saymış, onlara dikkat etmeyi ve kizbe kaçmamayı örgütlemiş, bir plan harikası. Özetleme örneği.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.