Burnumuzun dibinde...
Hani şu 800 km sınırımız var dediğimiz yer var ya;
İşte orası…
Suriye…

Şam ve Halep diyarı…
Oradaki yetişkinleri de geçiyorum.
Yaşlı ve kadınları da...
Çocuk…
11.500 çocuk;
Belki rakamlar size basit gelir ama yazıyla diyorum ki “On bir bin beş yüz çocuk” hunharca katledilmiş.
Ve hala devam ediyor.
Sessiz sedasız ölüyorlar.
Olup biteni anlamadan;
Düşmanı görmeden;
Suç işlemeden;
Çocuk zaten adı üstünde suç işlese ne olacak ki!...
Ya top oynarken en fazla komşunun camını kırmıştır,
Ya da mamasını yememiştir.
Zalimlerin bombasına can verecek kadar ölümü hak eder mi hiç çocuk?

İşte oluyor.

Maalesef oluyor ve Suriye’de her gün çocuklar ölüyor.

Hem de çocukça ölüyor.

Süfyanizm’in gaddar emelleri, vicdanları tefessüf etmiş zalimlerin kirli planları uğruna çocukları katlettiriyor.

Kapitalizmin çıkar çatışması için çocukların yerinden sökülen ciğerleri ile para hesabı yapılıyor.

Müslümanlar, acizliğinden dolayı orta doğu kan gölüne dönüyor.

Hepinize yazıklar olsun.

Yazıklar olsun ki ölen minnacık çocukların “Rahim” sesini duymadınız.

Yazıklar olsun ki hesaplarınız uğruna bir ülkeyi yok ettiniz.

Hakkımı helal etmiyorum.

İnsanlığımdan utanıyorum.

Başımı alıp başka bir gezegene, başka bir diyara, İnsanistan’a gidesim var.

Var mı öyle bir yer bilmiyorum ama dünyada insanlık ölmüş.

Çocuklardan evvel.

İnsanlığın aklı gitmiş, zihni kaybolmuş canavar olmuş; annelerden evvel.

Ama ne kadar acı da olsa Allah bizimle beraber diyorum.

“La tahzen” diyorum kendi kendime.

Üzülme diyorum, elbet zalim izzetinde mazlum zilletinde gidiyor lâkin büyük bir mahkeme var diyorum.

Orda çocukların ciğerlerini sökenlerin ciğerleri sökülecek biliyorum!

Çocukların kanından menfaat addedenlerin beyinleri kaynatılacak inanıyorum!

Zira dünya hayatında zalimi on kere idam etsen de insan mutmain olmuyor ki.

İçindeki adalet hissine cevap vermiyor ki bu dünya.

İşte Vakıa suresindeki “Vildanun muğalledun” ayet-i celilesi imdadıma yetişiyor.

Rabbim adeta bize “Size emanet ettiğim çocuklara sahip çıkmadınız” der gibi bu ayeti gönderiyor.

Sanki bin dört yüz sene evvel değil de bugün göndermiş gibi.

Cenab-ı Hak onlar için “Ebediyen yaşlanmayacak çocuklar” diyor.

Evet, Suriye’de ciğerleri sökülen ve çocukça ölen yavrular ebedi saadete mazhar olacaklar.

Bediüzzaman Hazretleri’nin ifadesiyle Cennet’in kuşu olacaklar.

Ama zalim izzetinde kalmayacak, elbet hesabını verecek.

El-Kahhar ve El-Zuntikam isimlerinin tecellisi elbet orada hakkıyla görülecek.

Hepimiz de müşahede edeceğiz.

Hatta orada bile “Zalimler için yaşasın Cehennem” diye haykıracağız!...

Allahın inayetiyle…

twitter.com/omrcelebi