Abdulkadir MENEK
Tahir Elçi ve Muhasebe Zamanı
Türkiye’nin gündemi her zamanki gibi bütün yoğunluğu ve maalesef can sıkıcı görüntüsü ile yaşanmaya devam ediliyor. Rusya ile yaşanan jet krizi ülke gündemini meşgul ederken, Diyarbakır’da patlayan silahlar, bütün nazarları yeniden bu bölgemize çevirdi.
Dün Diyarbakır'da Baro adına bir açıklama yapmak için toplanan avukatlardan meydana gelen bir gruba yapılan menfur bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Baro Başkanı hemşehrim Av. Tahir Elçi'ye Allah’tan rahmet ve bütün yakınlarına başsağlığı diliyorum. Aynı olayda şehit olan polislere de Allah’tan rahmet niyaz ediyor, yaralananlara da acil şifalar diliyorum.
Tahir Elçi, kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. Görüşleri üzerinde son zamanlarda çok önemli tartışmalar yaşandı. Özellikle CNN Türk’te katıldığı bir programın ardından hakkında dava açıldı. Tutuksuz olarak yargılanması devam ediyordu.
Bu nedenle Tahir Elçi hakkında çok fazla spekülasyon yapıldı. PKK’li diye çok fazla hücuma maruz kaldı. Oysa O’nu çok yakından tanıyan arkadaşlarının hepsinin de şahitliği ile Tahir Elçi PKK’li değildi. Doğu ve Güneydoğu illerimizde meydana gelen ve hepimizi üzen ölüm olaylarının sona ermesi için büyük gayret gösteren bir hukukçu kimliği ile gayret göstermeye çalışıyordu.
Fakat yaşanan tartışmalar nedeniyle, Tahir Elçi'nin öldürülmesini devlete yüklemek için malum çevreler tarafından her türlü spekülasyon yapılacaktır. Bu şekilde bir algı propagandası ile bazı kafaları karıştırmak için, ortamın da müsait olduğunu söyleyebiliriz.
Fakat burada açıklıkla ifade edeyim. Ben aynı kanaatte değilim. Tahir Elçi'nin öldürülmesinde, devletin hiç bir yararı yoktur, bilakis büyük zararı vardır. Ortalığı karıştırmak ve bu şekilde halk nezdinde yeni bir mevzi kazanmak için bu suikastın özellikle planlandığını düşünmek için müneccim olmaya gerek yok.
Bu noktada güvenlik güçlerine çok önemli bir görev düşüyor. Bu hazin olayın faili olan katillerin bir an önce yakalanması ve adalete teslim edilmesi gerekir. Aksi halde bu tür suçlamaların önü alınmayacaktır. Hadisenin hemen ardından sosyal medyada ve bazı yayın kuruluşlarında başlayan ve devlet güçlerini suçlayan yoğun propaganda yağmuruna bakılacak olursa, olay gün yüzüne çıkana kadar da bunun önü alınamayacaktır.
Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan kardeşlerimiz, fail-i meçhullerden çok çekti. Binlerce evladını bu karanlık ortamda kaybetti. Aradan bunca yıl geçmesine rağmen evladından, eşinden, kardeşinden, babasından hala haber alamayan çok sayıda kalbi kırık insanımıza rastlayabilirsiniz.
Mevcut hükümet “Beyaz Toros” ile sembolleşen fail-i meçhul olayların önüne geçerek çok büyük bir hizmette bulundu. Tahir Elçi ile başlatılmak istenen, yeni ve karanlık suikastlar döneminin yaşanmasına ve bütün bu bölgede yaşayan insanlarımızı yeniden bir korku tüneline mahkûm olmasına asla izin verilmemelidir.
Demokrasi silaha başvurulmadığı sürece, hoşunuza gitmese bile herkesin görüşlerini ifade etmesine saygı göstermenin adıdır. Bu çerçevede artık silahların tamamen bırakılarak demokratik ortamda fikirlerin ifade edilmesi için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Bu silahlı ortamın kimseye bir faydası olmayacaktır. Bu kadar acı tecrübenin, artık bu gerçeği, bu ülkede yaşayan herkese anlatmış olması gerekir.
Artık yeni adımlar atmanın zamanı gelmiştir. Kürt şehirlerinde çok büyük acılar ve dramlar yaşanmaktadır. İki arada kalmış bölge insanı, adeta canından bile bezmiş bir duruma gelmiştir. İmkânı olan ve eline fırsat geçen insanlar, her şeyi göze alarak bölgeyi terk etmekte ve batı illerine göç etmeye çalışmaktadırlar.
7 Haziran sonrası başlayan dönemde on binlerce insan, çok büyük zorlukları yaşama pahasına ve büyük sıkıntıları da göze alarak memleketlerini terk ettiler. Evlatlarını bir şekilde başka illere gönderen ailelerin haddi ve hesabı yok.
Bütün Türkiye’nin partisi olma iddiası ile seçime giren HDP’nin, 7 Haziran sonrası eline geçen, ancak büyük bir hovardaca harcadığı fırsatı, 1 Kasım sonuçlarını da göz önüne alarak yeniden değerlendirmek için bir yeni sayfa açması gerekir.
% 11 civarında bir seçmen kitlesini temsil etmenin ağırlığını ve sorumluluğunu taşımak gerekir. Her şeyden önce insanları yaşatmak için gerekli olan her türlü gayret gösterilmeli ve lazım olan bütün adımlar atılmalıdır. Küresel güçlerin oyuncağı olarak ve onları sevindirecek bir siyasi söylem geliştirerek sağlıklı ve kalıcı bir neticeye ulaşabilmek mümkün değildir.
Hendeklerle, sokaklardaki barikatlarla, brandalarla, öz yönetim nutukları ile bir yol alınmayacağını artık herkes görmelidir. Bunlardan en büyük sıkıntıyı, yine oralarda yaşayan masum insanlarımız çekmektedir.
Nüfusu yüz bin aşkın şehirlerde on üç gün süren sokağa çıkma yasaklarının ne kadar büyük eza ve cefalara yol açtığını tarif etmenin mümkün olmadığını ifade etmek durumundayız. Sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı bölgelerde, şehirlerde, ilçe merkezlerinde yaşanan travmaları tedavi etmenin çok zor olacağı asla unutulmamalıdır.
Kürt şehirlerini harabeye çevirerek, her yeri Kobani’leştirerek, her tarafı köstebek yuvası haline getirerek, bombalarla ve çatışmalarla yaşanmaz kılarak insanları hayatından bezdirecek hale getirmenin getireceği büyük yükün altından kimler kalkabilir?
Bazı düşüncelerini kabul etmiyor olsak bile, birçok konuda farklı düşündüğüm, fakat barış için gayret gösterdiğine inandığım Tahir Elçi’nin elim bir saldırı sonucu hayatını kaybetmesinin, herkes için yeni bir muhasebeye zemin teşkil etmesini temenni ediyorum.
Bu olay yeni bir milat olmalı, herkes hareket tarzını yeniden gözden geçirmelidir. Esas olan, çilekeş insanlarımızın huzur ve saadetidir. Bunun için de sivil veya resmi bütün kişi ve kurumlar ellerinden geleni yapmalı, yapılan hata ve yanlışlardan vazgeçmelidir.
Olaylardan ibret almazsak, hep beraber bu ağır yükün altında kalırız. Bu ağır yükü birbirimiz için hep beraber hafifleştirmeliyiz. Bu toprakları birbirimiz için yaşanır kılmalı, huzur ve saadet diyarına dönüştürmeliyiz.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.