Abdulkadir MENEK
Tarihi bir karar
Başörtüsü meselesi, uzun yıllar Türkiye’nin gündeminde en ön sıraları işgal etti. Aslında, Cumhuriyet tarihinin büyük bir bölümü, başörtüsü ve tesettür ile mücadele edilerek heba edildi.
İnsanımızın tarihi ve dini ile olan bağlarını tamamen koparmak ve maneviyatsız bir nesil yetiştirerek yaşantısı ile tamamen batılı bir toplum meydana getirmek için çok büyük gayretler gösterildi. Maalesef, bu konuda çok önemli mesafeler alındı.
Özellikle tesettür anlayışının zaafa uğraması ve bu toplumdan dışlanması için, devlet eliyle cebri ve zulüm boyutlarını bile çok aşan uygulama ve dayatmalara başvuruldu.
Risale-i Nur Talebelerinin ve diğer İslami cemaatlerin çok büyük gayretleri ve çok bedeller ödeyerek yaptıkları manevi cihad ile bu tahribatın kısmen de olsa önüne geçildi. Anadolu insanının dini ve manevi bağlarının kopmaması için fedakârca ve kahramanca hizmetler yapıldı.
Tek parti döneminde yapılan çirkin ve alçakça tesettür düşmanlığı örnekleri, hafızalarda canlılığını korumaya devam etmektedir. Darbe ve askeri müdahalelerin ardından, yönetimde söz sahibi olanların önceledikleri ilk icraat, hep başörtüsü ve tesettür düşmanlığı oldu.
İnsanların en tabii hakkı olan eğitim hakları bile, bu büyük düşmanlık ve öfke yüzünden ellerinden alındı. Zaman zaman demokratik bazı yönetimlerin hoşgörüleri ile kamuda çalışma fırsatı bulan bazı tesettürlü bayanlar, bu zulüm ve dehşet dönemlerinde, her türlü haklarından mahrum edilerek, kapı dışarı edildi.
İmam Hatip Okullarında ve mezuniyet törenlerinde başörtülerine alçakça saldırılar yapılarak yerlerde sürüklenen kızlarımızı, çaresizce ve üzüntü ile seyretme mahcubiyetini ve elemini yaşadık.
Bütün bu kargaşa ve hukuksuzluk içinde, askeri okullarda ve ordu içinde, başörtüsünün serbestisi konusunu aklımızdan bile geçirmedik. Neredeyse böyle bir hürriyetin olamayacağına, kendi kendimizi inandırdık.
Oğlunun ve torununun yemin törenlerine alınmayan 60-70 yaşındaki annelerimiz ve ninelerimizin, tel örgülerin ardındaki görüntülerine bir dönem alıştırılmıştık. Fakat bugünlerde çok farklı manzaralar ile karşı karşıya gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Artık hiçbir devlet dairesinde ve okulda başörtüsü yasağı diye bir ayıp ve dayatma bulunmuyor. İnsanlarımız ve genç kızlarımız istedikleri kıyafet ile işlerine ve okullarına gidebiliyorlar.
Merve Kavakçı’ya reva görülen çirkin ve alçak muamele, tarihin çirkin sayfalarındaki yerini alalı epey zaman oldu. Bugün onlarca bayan vekil, temsil ettikleri milletin asıl kıyafeti ile Milletin Meclisinde şeref ve vakar ile yerlerini almaya devam ediyorlar.
Polislik mesleğini yapmak isteyen başörtülü kardeşlerimizin yolunun açılmasından bir süre sonra, birçoğumuzun aklından bile geçmeyen çok büyük ve tarihi bir adım atıldı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinde bayan subay ve astsubayların başörtüsü takabilmelerinin önünü açan yönetmelik değişikliği Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Bazı bayan kardeşlerimizin orduda başörtülü olarak çalışmasının uygun olup olmadığının tartışılabileceği notunu düşerek, bu kararın çok önemli ve tarihi bir adım olduğunu ifade etmemiz gerekir.
Ben bu kararı, çok önemli ve büyük bir inkılap olarak görüyorum.
Biliyorum, bazıları bunu görmezden gelecek. Veya çok küçük ve sıradan bir haber olarak geçiştirmeye çalışacaklar. Bu çok büyük ve tarihi adımı küçümseyerek gülünç bir duruma düşecekler.
Bu hiç önemli değil. Bu büyük karar, hiç şüphesiz tarihin altın sayfaları arasındaki yerini alacaktır.
Bu karar inşallah başörtüsü meselesinin Türkiye'nin gündeminden ebediyyen çıktığının da bir göstergesi olacaktır.
Bu büyük adımda çok büyük emek ve gayreti bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere diğer yetkililere de en içten şükranlarımı sunmayı vicdani bir vazife olarak telakki ediyorum.
Allah ebediyyen razı olsun.
16 Nisan Referandumu için başka bir sebep bulunmazsa dahi, bu büyük ve inkılapvari adım bile tek başına bu büyük ve önemli adımları atanların arkasında durmak için yeterlidir.
Meseleye vicdan ve insaf penceresinden bakanlar için bu büyük ve hayırlı karar, son yıllarda birbiri ardına atılan çok önemli adımları adeta taçlandırmış ve zirveye taşımıştır.
Allah'a şükürler olsun.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.