Teröristin İslam karşıtı olması tesadüf değil
Prof. Geisser: 'Çılgınlık bir toplumun ruh halinden bağımsız değildir'
Emre Demir'in haberi
Avrupa'da İslamofobi alanındaki çalışmalarıyla tanınan Fransız araştırmacı Prof. Dr. Vincent Geisser, Norveç'teki terör saldırılarının Avrupa'da Müslüman karşıtı iklimin bir sonucu olduğunu söyledi.
Avrupa'nın toplumsal hastalıklarını İslamofobi ile dışa vurduğuna dikkat çeken Geisser, Norveç'teki İslam karşıtı bireysel eylemlerin Avrupa'da yaygınlaşma riskinin bulunduğunu kaydetti. Zaman'a konuşan Geisser'e göre, İslam karşıtı söylemlerin meşrulaşmasında Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy gibi popülist sağ siyasetçilerin de rolü büyük. Fransız araştırmacı, bu konuda katliamı yapan Anders Breivik'in yazdığı deklarasyonu hatırlattı ve ekledi: "Her ne kadar terörist aklî dengesi bozuk bir insan olsa da, çılgınlık bir toplumun ruh halinden bağımsız değildir."
Breivik'in yazdığı metinde çok sayıda İslam karşıtı entelektüele atıfta bulunduğunu hatırlatan Geisser, "Son 10 yılda İslam karşıtı söylemlerin sıradanlaştırılmasında siyasetçilerin ve entelektüellerin büyük rolü var." dedi. Geisser, Norveç'teki bireysel eylemin köklerini Avrupa'da 11 Eylül'den sonra yükselen İslam karşıtı söylemlerde aramak gerektiğini kaydederken, "Bugün Avrupa'daki toplumsal hastalıkların İslamofobi ile dışa vurmasına şaşırmamalıyız. Breivik gibi çılgınların İslam karşıtı olması tesadüf değil." şeklinde konuştu.
Geisser, Batı medyasının saldırıdan sonraki yayınlarının Müslümanlara yönelik bir çifte standardı ortaya çıkardığını söyledi. Breivik'in terörist eylemini Hollandalı aşırı sağcı Theo Van Gogh'un akli dengesi bozuk bir Müslüman tarafından öldürülmesiyle kıyaslayan Geisser, "Breivik'in saldırısı izole bir eylem olarak değerlendirilirken, Van Gogh'u öldüren kişinin kendi toplumunu temsil ettiği varsayıldı. Maalesef, medya, ne zaman bir Müslüman öldürse tüm Müslümanlar bu saldırıdan sorumluymuş gibi davranıyor. Bir Norveçli öldürdüğünde ise bireysel bir eylem olarak değerlendiriliyor. Nasıl ki, Breivik'in eylemi bütün topluma mal edilemezse, Müslüman kökenli teröristlerin saldırıları da Müslümanların tamamına mal edilemez." dedi.
Norveç'teki saldırının Avrupa'da yükselişe geçen aşırı sağcı partilere darbe vurmayacağını savunan Geisser, "Avrupa'da ve Fransa'da aşırı sağ, gerçekte öyle olmasa da ılımlı bir söyleme geçtiğini savunuyor. Daha da kötüsü aşırı sağın söylemleri Nicolas Sarkozy gibi popülist sağ siyasetçiler tarafından meşrulaştırılıyor." ifadelerini kullandı.
Norveç'teki eylemin ardından benzer saldırıların diğer Avrupa ülkelerinde de yaşanma ihtimali bulunduğunu söyleyen Fransız araştırmacı, "Müslüman karşıtı patolojik ve bireysel eylemler tüm Avrupa'da güç kazanacaktır." dedi. Ancak, Geisser'e göre aşırı sağ hareketler söylem düzeyinde Müslüman karşıtlığını güçlendirse de, şiddet eğilimli örgütlerin yakın zamanda tehlike oluşturması mümkün değil. Aşırı sağcıların camileri ve Müslüman mezarlarını hedef alan ırkçı saldırılarda bulunduğunu belirten Geisser, Müslümanları hedef alan bir küresel terör akımından bahsetmenin zor olduğunu savundu.
Fransa'nın en prestijli üniversitelerinden Aix Siyasal Bilimler Enstitüsü'nde öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. Vincent Geisser, Avrupa'da İslamofobi alanındaki çalışmalarıyla tanınıyor. Geisser'in "İslamofobi" isimli kitabı Türkçeye de çevrilmişti.
Zaman