TÜİK ilk kez açıkladı: Türkiye'de biyoteknoloji
Türkiye'de 2018 yılında 347 girişim biyoteknoloji faaliyeti yürütürken, en çok kullanılan biyoteknolojik teknik DNA/RNA oldu. Biyoteknoloji uygulamalarında ise insan sağlığı ilk sırada yer aldı.
TÜİK, 2018 yılı Biyoteknoloji İstatistiklerini açıkladı.
Buna göre, "Türkiye Biyoteknoloji Stratejisi ve Eylem Planı (2015-2018)" kapsamında yer alan ve 2.2 numaralı eylem olan "Biyoteknoloji alanına yönelik envanter çalışması yapılarak resmi istatistiklerin oluşturulması sağlanacaktır" ifadesi doğrultusunda Türkiye İstatistik Kurumu tarafından OECD tanımları ve önerilen soru formu esas alınarak ilki 2016-2017 ikincisi 2018 referans yıllı olmak üzere biyoteknoloji araştırmaları gerçekleştirildi.
Aynı dönemler için ayrıca Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) Faaliyetleri Araştırması soru formuna biyoteknoloji Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin sorular eklenerek veri seti tamamlandı. Sonuçlar, üç yılı kapsayacak biçimde ilk kez bu haber bülteni ile yayımlandı. Kullanılan tanım, kavram, sınıflamalar ve diğer metodolojik konulara ilişkin detaylı bilgiler "Metaveri" alanında mevcut.
Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişim sayısı 347 oldu
Türkiye'de 2018 yılında 347 girişim biyoteknoloji faaliyeti yürüttü (ürünlerinde veya hizmetlerinde biyoteknoloji kullandı ve/veya biyoteknoloji Ar-Ge faaliyeti gerçekleştirdi). Bu sayı 2016 yılında 341, 2017 yılında 344 oldu. Biyoteknolojik tekniklerden en az birini kullanarak biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlerin 257'si 1-9 çalışan grubunda yer alırken, 250 ve daha fazla çalışanı olanlardan 20 girişim 2018 yılında biyoteknoloji faaliyeti yürüttü.
En çok kullanılan biyoteknolojik teknik DNA/RNA oldu
Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlerin 2018 yılında en çok kullandığı biyoteknolojik teknik, yüzde 44,1 ile "DNA/RNA" oldu. Bunu yüzde 28 ile "süreç biyoteknolojisi teknikleri", yüzde 27,1 ile "hücre ve doku kültürü mühendisliği" ve yüzde 25,1 ile "proteinler ve diğer moleküller" izledi.
Biyoteknoloji uygulamalarında insan sağlığı ilk sırada yer aldı
Biyoteknoloji faaliyetlerinin amaçlarına göre 2018 yılında biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlerin yüzde 43,8'i insan sağlığı, yüzde 31,4'ü tarımsal biyoteknoloji ve yüzde 23,6'sı çevre amaçlı faaliyet yürüttü.
Biyoteknoloji Ar-Ge harcaması 276 milyon TL oldu
Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlerin 2018 yılında gerçekleştirdiği Ar-Ge harcamaları 276 Milyon TL oldu. Bu değer 2016 yılında 115 Milyon TL, 2017 yılında ise 310 Milyon TL olarak gerçekleşti. Biyoteknoloji Ar-Ge harcamalarının Mali ve Mali Olmayan Şirketler (özel sektör) Ar-Ge harcamaları içerisindeki payı 2016, 2017 ve 2018 yılları için sırasıyla yüzde 0,86, yüzde 1,82 ve yüzde 1,18 oldu.
Tam zaman eşdeğeri cinsinden bin 412 kişi biyoteknoloji faaliyetlerinde çalıştı
Biyoteknoloji faaliyetlerinde 2018 yılında bin 922 kişi çalıştı. Tam zaman eşdeğeri cinsinden çalışan sayısı ise bin 412 oldu. Biyoteknoloji faaliyetinde çalışanların 2018 yılında yüzde 16'sı doktora ve üstü, yüzde 22,9'u yüksek lisans, yüzde 38,2'si lisans, yüzde 5,9'u yüksekokul ve yüzde 16,9'u lise ve altı eğitim düzeyine sahipti.
Biyoteknoloji Ar-Ge faaliyetlerinin önündeki en önemli engel sermayeye erişim oldu
Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlere göre, biyoteknolojik Ar-Ge faaliyetlerinin önündeki en önemli engel yüzde 60,5 ile "sermayeye erişim" iken bunu yüzde 52,2 ile "nitelikli insan kaynaklarına erişim" ve yüzde 36,9 ile "yurt dışından genetik kaynak temini" izledi. Biyoteknoloji ürünlerinin ticarileşmesinin önündeki en büyük engel ise yüzde 58,2 ile "uluslararası piyasalara erişim" iken bunu yüzde 54,8 ile "yasal düzenleme gereksinimleri" ve aynı oranla "dağıtım ve pazarlama kanallarının eksikliği" izledi.
İLKHA
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.