Tüm renkler oradaydı
Türkçe Olimpiyatları, Türkiye'nin bütün renklerini buluşturdu. Sanat, siyaset, spor ve medya dünyasının, önceki gece İstanbul'da yapılan muhteşem final gecesine gösterdiği büyük ilgi, olimpiyatların artık uluslararası bir marka haline geldiğini ispatladı.
İstanbul Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu, bir bayram coşkusu içindeydi. Rengarenk kıyafetleriyle sarı, beyaz, siyah tenli çocukların cıvıltısı doldurmuştu salonu. Fransa, Endonezya, Arnavutluk, Mali, Nijerya dahil 120 ülkeden gelen misafirlerine vedaya hazırlanıyordu 10 binlerce Türk. Ülkemizde kaldıkları 15 gün boyunca şarkı, şiir ve danslarıyla gönüllerimizi fetheden dünya çocukları için düzenlenen kapanış töreni 'zafer' şölenine dönüştü adeta. Salonu dolduran 10 binler gösterdi ki Türkçe Olimpiyatları artık Türkiye'nin markası. Sanat, siyaset, spor ve medya dünyasından katılımcıların çeşitliliği de bunun bir kanıtı. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları Tertip Komitesi üyesi Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan "Artık tüm Türkiye, olimpiyatları her yıl iple çekiyor." diyor. Ünlü futbolcu Hakan Şükür, olimpiyatlara artan ilginin sınır tanımayacağını öngörüyor: "Birkaç yıl içinde meydanlar bile almayacak kalabalığı." Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya da olimpiyatların marka olduğunu doğrulayanlardan. Küçükkaya, "Türkçe Olimpiyatları'nın kurumsallaştığını memnuniyetle gördüm. Olimpiyatlar her geçen gün büyüyeceğini ve sonsuza kadar devam edeceğini ispatlamıştır." değerlendirmesini yapıyor.
8. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları kapanış töreninde hüzün ve coşku bir aradaydı. Ünlü sunucu Kadir Çöpdemir'in esprileriyle renklendi gece. Çocukların Türkçeye hakimiyetine övgüler yağdıran Çöpdemir, kulisten çağırdığı Moldovalı öğrenci Nadia ile sundu programı. 'Ülkeler seremonisi'nin muhteşem davul şovu ile başlayan gecede Kazakistan, Moldova, Gürcistanlı öğrencilerin dans gösterisi izleyenleri coşturdu. Afganistanlı Şaire Osmani sahneye çıktığında ise gözyaşları sel oldu. Osmani 'Annem' isimli şiiri okurken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan gözyaşlarına hakim olamadı. Törende merhum sanatçılar Cem Karaca ve Barış Manço da unutulmadı. Moğolistan ve Arnavutluk'tan iki öğrencinin 'Uzun İnce Bir Yoldayım' şarkısına yaptığı düet vefanın en güzel örneği idi. Gazeteci ve aydın İsmail Gaspıralı Ödülü, Hekimoğlu İsmail'e verildi. Başbakan Erdoğan, sahneye çıkarak büyük yazarın elini sıktı. Hindistanlı bir öğrenci, Başbakan'a kendi yaptığı portreyi hediye etti. Türkmenistanlı Dövran Annamammedov, uzun hava ile başladığı potporisi ile misafirleri önce duygulandırdı, devamında söylediği hareketli türküler ise salondakilere halay çektirdi.
Bu yıl 'Aynı dili konuşuyoruz' sloganıyla düzenlenen olimpiyatlar için 120 ülkeden gelen 750 öğrenci, memleketlerine uğurlandı. Onlara en güzel mesajı Olimpiyat Tertip Komitesi Başkanı Mehmet Sağlam verdi: "Şöleni kapatmış olabiliriz ancak gönüllerimiz dünyanın dört bir yanından gelen çocuklarımıza ebediyen açık."
Hakikaten çok büyük bir organizasyon
Gazete Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı: Hakikaten çok büyük bir organizasyon, görünce insan etkileniyor. Seneye 160 ülke olacakmış. Bravo diyorum. Türkçeyi uluslararası bir mesele haline getirmek çok önemli bir şey. Türk okulları Türkiye açısından önemli bir adım. Bu çocukları Türkçe konuşurken, şarkı söylerken görmek mutluluk veriyor. Başkalarının 100 sene önce yaptığını biz şimdi yapıyoruz ama bir yerden başlamak gerekiyordu.
Tanıtım için en kapsamlı kampanya
Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert: Türkçe Olimpiyatları, benim görebildiğim kadarıyla Türkiye'nin doğru ve sağlıklı tanıtılması için yapılan en büyük, kapsamlı ve yönü en doğru olan kampanyadır. Bu kampanyanın arkasında tabii ki okullar da var. Gelecek için Türkiye'ye güç verecek bir çalışma. Başarılı olmasını diliyorum.
Çocuklar, gururumuzu okşuyor
Vatan Gazetesi yazarı Can Ataklı: Gösterileri izleyince çok hoşuma gitti. Anadili Türkçe olmayan çocukların dilimizi konuşuyor olması, gururumuzu okşuyor. Bu çocuklara Türkçe eğitim de çok iyi verilirse bizim gibi düşünmeye başlayacaklar. Uluslararası pek çok ilişkide bu bizim hayrımıza olur. Bu işin meyvesini 30 yıl sonra toplayacağız, kendini bize yakın hisseden milyonlarca insan olacak. İnşallah o gün geldiğinde Türkçe bilen gençler işimize yarayacak diye umut ediyorum.
Sonsuza kadar süreceğini ispatladı
Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya: Dünyanın 120 ülkesinden gelen çocukların coşkuyla Türkçe konuşmaları gurur vericiydi. Ben bunu Türkiye adına yapılmış büyük bir hizmet olarak görüyorum. Yeni ve modern anlamda bir kültür milliyetçiliği olarak görüyorum. Barış dili kurmak adına dünyanın çeşitli ülkeleriyle Türkiye arasında akrabalık duygusunu geliştirmek Türkçe ile mümkün olabilir. Dilin yakınlaştırıcı, insanın içini ısıtan uzak coğrafyalarla köprü kurmaya yarayan özelliğine şahit oluyoruz. 8.si düzenlenen Türkçe Olimpiyatları, her geçen gün büyüyeceğini ve sonsuza kadar devam edeceğini ispatlamıştır.
Türkofonik bir dünya oluşuyor
Kanal 24'ün Genel Yayın Yönetmeni Akif Beki: Gurur verici. Türkofonik bir dünyanın oluşmaya başladığını gördük. 120 ülkede Türkçe konuşan bu çocuklar büyüdüğünde kendi ülkelerinde siyasette, bürokraside görev alacaklar. O zaman Türkçe konuşan yeni bir dil dünyası bütün tezahürleriyle ortaya çıkmış olacak. Bundan 10-15 yıl sonra Türkofonik dünyanın alacağı şekle ve geleceğe Türkçe Olimpiyatları'nın gözüyle bakmak heyecan vericiydi.
Dünya geleceğine büyük katkı sunacak
Vakit Gazetesi yazarı Hasan Karakaya: Çok güzel bir tablo. Hem Türkiye'nin geleceğine hem de bu ülkelerin geleceğine bu hareketin büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. Gençler ülke ilişkilerinin düzelmesinin de mimarı olacaklar.
Çocuklar bize samimiyeti hatırlattı
Serdar Ortaç: Türkçe Olimpiyatları ile iki sene önce tanıştım. Moğolistanlı bir kızın söylediği Sakarya Türküsü'nü dinlediğimde onun gözyaşları beni Türkçe Olimpiyatları sevdalısı yaptı. Uzakdoğu'da, Çin'de, Güney Avrupa'da tek bir dille anlaşabiliyoruz. Bu, bana dilimizin ihtişamını hatırlattı. Derisi, dili ne olursa olsun bu çocuklar bize samimiyeti ve içtenliği hatırlattı.
İlk kim düşündüyse tebrik ederim
Emel Sayın: Televizyondan izliyordum ama tam olarak ne olduğunu o ortamda bulununca anladım. Adeta büyülendim. Sanki çok yakın bir gelecekte tüm dünya Türkçe öğrenecek ve konuşacak diye hissettim. Dünyayla iletişimimize ne kadar olumlu şeyler katacağını düşündüm ve çok mutlu oldum. Çocukların akıcı Türkçeleri, başarıları ve içtenlikleri beni çok şaşırttı. Yanıma geldiler, pürüzsüz Türkçeyle resim çektirmek istediklerini ifade ettiler. İlk kim düşündüyse ve kimler hayata geçirdiyse tebrik ederim. Mükemmel bir organizasyon. Bu çocuklar, Türk milletinin ne kadar barıştan ve sevgiden yana olduğunu dünyaya anlatacak.
Olimpiyatın mimarları öğretmenler
Hakan Şükür: İzlerken hiç bitmesin istedik. Bu olimpiyatın gerçek mimarları öğretmenler. Çok büyük emek vermişler. Bu hizmeti eden herkese sonsuz şükranlarımı sunuyorum, hepsinin ellerinden öpüyorum. Alkış çok tehlikeli bir şeydir, alkış insanı çok farklı yerlere götürebilir. Bu çocuklar alkışı hak ediyorlar. Yabancıların bize Türkçe seslenmeleri ayrı bir mutluluk. Salonlara sığmayan bu kalabalık, gittikçe büyüyen olimpiyatlarla birlikte daha geniş meydanlarda olacağa benziyor. Türkçemiz çok değerli. Kaybettiğimiz bazı şeyleri yabancılardan öğreniyoruz.
Programı izlerken nefesimi tuttum
Sezen Cumhur Önal: Türk pop müziği, benim yabancı şarkılara yazdığım Türkçe şarkılarla başladı. Bu eksende bakınca olimpiyat programını izlerken nefesimi tuttum ve hayran oldum. Helal olsun, bu kadar güzel bir gösteri olamaz. Bu kadar gösterişli medyanın katlayarak abarttığı aktivite, konser, müzikal, sanatsal olaylara baktığım zaman bu bir şaheserdi. Bizimkiler yerlerde sürünüyor. Bizim anlı şanlı yorumcularımız, şarkıcılarımız bu çocuklara baksın. İsterdim ki bizim sanatçılar yaşı küçük ama çapları büyük bu çocuklardan ilham alsın. Gönül istiyor ki benim sanatçılarım da dünyada beni layıkıyla temsil etsin. Bu çocuklar, bunca yıllık müzik hayatımda aldığım büyük bir armağandı.
Türkçe Olimpiyatları beklediğim sabahtı
Hekimoğlu İsmail: Türkçe Olimpiyatları, benim için sabahın müjdesidir. Tevfik Fikret "sabah olacak" diye haykırırdı. Tevfik Fikret, yaşadığı zamanlarda Osmanlı'nın mağlubiyetlerini göre göre çıldırmıştır ve öyle ölmüştür. Türkçe Olimpiyatları beklediğim sabahtı. Fecr� sadık doğdu. İslam güneşi her tarafı aydınlatacak, hakla batıl açıkça görülecek.
Zaman