Türkçeyi de Risale-i Nur'la öğreneceğim

Türkçeyi de Risale-i Nur'la öğreneceğim

Müslüman olan Hollandalı Melek Feer, Risale-i Nur okuyarak Türkçesini de geliştirdiğini söyledi

Risale Haber-ÖZEL

Murat Gezer'in haberi

Hollanda ziyaretinde müslüman olan iki Hollandalı bayanla görüşen Araştırmacı-Yazar Halil Uslu intibalarını Risale Haber'e anlattı.

Müslüman olanların büyük kısmının bilhassa bayanların Muhammed (asm) isminin “m” harfini aldığına dikkat çeken Uslu, "Müslümanlığı seçen pek çok bayan Melek, Meryem, Miyase, Mebrure, Mahbube... vesâire isimlerini almaktadırlar" dedi.

Kasım ayında bulunduğu Hollanda’nın Rotterdam şehrinde hanımlara yönelik “okumanın önemi” başlıklı bir seminerde Avrupa şivesiyle Türkçe konuşan bir bayanla karşılaştığını anlatan Uslu, "Suâl cevap faslından sonra, aslen Hollandalı olduğunu, Müslüman olduktan sonra Melek Feer ismini aldığını, bir arkadaşı ve bir hanımefendi tarafından irşad edildiğini, fakat aslında kendilerinin bir arayışın içinde olduğunu, tek Allah’ı aradığını, içindeki manevi boşluğun nasıl dolacağını, kilisenin kendisini tatmin etmediğini söyleyen Melek kardeşimiz Müslüman olduğundan dolayı yüzü gülüyordu. Kendisiyle mülakatımızda dikkatimi çeken ayrı bir husus da, Türkçe konuşması idi. Çünkü çok Müslüman olanlar var, fakat Türkçe konuşmuyorlardı. Risâle-i Nur eserlerini okumakla, güzel Türkçe’ye ulaşmaya çalıştığını söyledi" şeklinde konuştu.

Farklı bir hidayet hikayesine Rotterdam’daki geniş arazi üzerinde Müslümanların kendi öz imkânlarıyla inşa ettiği Mevlana Camii ve Külliyesinde şahit olduğunu aktaran Uslu, "Sonradan Meryem ismini alan bir bayan kendileri ile kurulan manevi köprü neticesinde Müslüman olur. Hıristiyan kuruluşlar toplu halde cami ziyaret etmek isterler. Bu ziyaret esnasında onlara rehberlik görevini bu Müslüman olan kardeşimiz Meryem üstlenir ve gelen gayr-ı müslimlere Hz. Allah’ın tek oluşunu, Efendimiz Hz. Muhammed’i (asm), Kur’an-ı Hakim’i, namazların nasıl kılındığını, ibadetlerin nasıl yapıldığını örneklerle anlatır" dedi.

Uslu, sözlerini şöyle tamamladı: "Ömrümüzü verdiğimiz müjdeler ve istikbale ait muhteşem gelişmelerde yepyeni Meryemlerin ve Meleklerin çok hizmeti olacaktır ve olmaktadır. Onlardaki hizmet aşkı ve İslami arayış şekli, arı ve örümcekle yarış gibidir. Alkışladım, duâlar ettim ve gıpta ile baktım."