Türkiye İslam ülkelerine rol model oluyor
Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerdeki güncel problemleri ele alan Uluslararası İslam Dünyası Konferansı’nda konuşan Prof. Dr. Mehmet Bulut, Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları alanında rol model olduğunu vurgulayarak İslam ülkelerindeki sorunları
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) bünyesinde faaliyet gösteren İslam ve Küresel İlişkiler Merkezi (CIGA), Uluslararası İslam Dünyası Konferansı başladı. Farklı ülkelerden gelen akademisyenler, konferansta Müslümanların çoğunlukta olduğu (Mısır, Pakistan, Cezayir, Sudan, Türkiye, Endonezya) ülkelerdeki güncel problemleri ele alarak çözüm önerileri sundu.
Türkiye başta olmak üzere İslam dünyasının ekonomik, sosyal, siyasal, eğitim kültürel sorunlarıyla yakından ilgilendiklerini söyleyen İZÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, “Medeniyet perspektifi içerisinde bütün bu meselelere bakmak üzere kurulan araştırma merkezleriyle çok esaslı çalışmalar yürütüyoruz. Buradaki çalışmaya dünyanın dört bir yanından önemli ilim adamları katıldı” diye konuştu.
“TÜRKİYE DEMOKRASİSİ İLE ROL MODEL OLDU”
Türkiye’nin bu İslam ülkeleri için rol model olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bulut, “Türkiye, demokrasi, insan hakları ve özgürlükler bağlamında ulaşmış olduğu seviye ile bu ülkelere karşı bir merkez ülke rolünü esas aldı, İslam dünyasına model ülke oldu. Konferansta ilim adamlarının yaptığı konuşmalarla, Türkiye’nin bu gelişmiş demokrasisiyle İslam dünyasındaki diğer ülkelere nasıl örnek olabileceğine dair tespitlerin yapıldığını görüyoruz. Bu ülkelerin ideal demokrasiye ulaşmak için içinde bulundukları birçok sorun var. Bizim burada bütün meseleleri çözecek halimiz yok ama umuyoruz ki bu tür toplantılar, akademik çalışmalar İslam dünyasının sorunlarını çözmeye katkı sağlar” diye konuştu.
Prof. Dr. Bulut, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Osmanlı Devleti çözüldükten sonra İslam dünyasının büyük bir kesimi sömürgeleştirildi. Biz aslında 100 yıldır kendi halimize bırakılmış toplumlar değiliz. Tabi Türkiye bağımsızlığını muhafaza etti ve önemli bir birikime sahip oldu. Ama bu ülkelerdeki en büyük sorun zihni sömürü. Yani bu ülkelerdeki insanların kuvvetli ve Batılı büyük güçlerin önerileri olmadan sorunlarını çözemeyeceğini düşünmeleri. Oysa çözümün ancak kendimizin bulabileceğini düşünmemiz lazım. Burada her zaman büyük güçlerin planları olacak. Bu anlamda bilinci arttırmamız gerekiyor. Sahip olduğumuz birikimle fikri bağımsızlığı birleştirdiğimiz zaman kendi sorunlarımızı çok daha kolay çözeceğimizi düşünüyorum.”
“ORTA DOĞU’DA KAN VE GÖZYAŞI BUGÜNE KADAR HİÇ DİNMEDİ”
Barış Pınarı Harekatı’nın de bölge anlamında çok büyük önem arz ettiğini belirten Prof. Dr. Bulut, konuşmasını şöyle noktaladı:
“Türkiye şu anda çok önemli bir mücadele veriyor. Yıllardır bu coğrafya bir ateş yumağı. Osmanlı bu topraklardan çekildikten sonra Orta Doğu’da kan ve gözyaşı bugüne kadar hiç dinmedi. Başta Filistin ve İsrail olmak üzere. Ama son zamanlarda bu ateş Irak ve Suriye’yi de kuşatmış vaziyette. Bu noktada yine en önemli sorumluluk bölge ülkelerine yani Mısır’a, Suudi Arabistan’a, İran’a ve Türkiye’ye düşüyor. Burada ciddi bir terör sorunu var. Bu coğrafyadaki yerler terör yuvasına döndü. Kuzey Suriye’de şu an teröristler cirit atıyor. Türkiye buradan yıllarca ciddi tehditler aldı, hala da almaya devam ediyor. Üstelik göçmenlere kucak açtı. Hem içeride insanlara ev sahipliği yapıyor hem de dışarıda teröristlerle mücadele ediyor. Burada mutlaka bir güvenlik koridorunun oluşturulması gerekiyor. Türkiye barış, demokrasi ve özgürlük istiyor. Bu anlamda bu Barış Pınarı Harekatı da çok önemli.”
DHA
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.