Türköne'den Başbuğ'a cemaat tavsiyesi
Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un cemaatlere yönelik sözlerini eleştiren Türköne, Başbuğ'u hem uyardı hem de tavsiyede bulundu
Risale Haber-Bugünkü köşesinde Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un cemaatler hakkında konuşacağını tahmin eden Zaman yazarı Mümtazer Türköne haklı çıktı.
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un yapacağı konuşmadan önce yazısını kaleme alan Türköne,Türk Silahlı Kuvvetlerinin zor bir dönemden geçtiğin ifade etti. Türköne, "Ergenekon soruşturmasının cevabını aradığı soruların birçoğu TSK'nın içine uzanıyor. Güneydoğu'da devam eden kazılar, asker üniforması ile işlenen cinayet iddialarını gün ışığına kavuşturma amacı taşıyor. Soruşturmanın diğer tarafı bir "askerî darbe" kovuşturmasına dönüşmüş durumda. Üstelik darbe için cinayet planları yapan, ülkenin savunmasını iktidar hırsı ile tehlikeye atan askerlere dair kanıtlar irdeleniyor" dedi.
Bugüne kadar kimsenin aslî görevleriyle ilgili orduya bir eleştiri bile yöneltmediğini hatırlatan Türköne, "Ama Ergenekon soruşturmasının konu ettiği kanunsuzluklar ve askerin girdiği siyasî tartışmalar hep tüketici ve yıpratıcı oldu. Ordunun bugün tartışma dışında tutulması, komutanların iki tavrına bağlı. Birincisi siyasetin uzağında durmalarına; ikincisi ise suç iddialarının araştırılması konusunda açık ve tavizsiz davranmalarına" şeklinde yazdı.
Başbuğ'un, Genelkurmay Başkanlığı'nı devir-teslim töreninde, dinî cemaatleri eleştirdiğini ve kendisinin de ünlü sosyolog Weber'i kaynak göstererek itiraz ettiğini hatırlatan Türköne, yazısını şöyle tamamladı:
"Sonrasında, basın-yayın temsilcileri ile yaptığı konuşmada "Weber'i saatlerce tartışmanın çare olmadığını" söylemiş ve cemaatlerin karşısına "sosyal devlet"i yerleştirmişti. Bu mantıkla varacağımız yer sadece totaliter bir devlet olacaktır.
Başbuğ'un bugünkü konuşmasında bu konuya tekrar dönüp dönmeyeceğimi bilmiyorum. Max Weber, ideal tipler aracılığıyla toplumsal süreçleri çok iyi tasnif eden ve sebep-sonuç ilişkilerini kurabilen bir sosyolog. Modern sosyoloji büyük ölçüde Weber'in eseri. Weber'i az buçuk kavrayan bir kurmay, topluma herhangi bir konuda müdahale etmemeyi; hiç olmazsa elindeki silahı saklayarak konuşmayı tercih eder. Türkiye'de "irtica" ve "laiklik" başlığı altında askerî-siyasî düzenlemelere konu olan birçok alanın, dünyanın her yerinde toplumun doğal ve vazgeçilemez insanî ihtiyaçlarının eseri olduğunu fark eder. Cemaatler hakkında hüküm vermek gibi..."
İlgili haber: Başbuğ'dan dini cemaatlere gözdağı