Rasim ÖZDENÖREN

Rasim ÖZDENÖREN

Uçan halı ve Yüzbaşı Amerika'nın giysisi

Dostoyevski, biz Avrupa'yı öğrenmekle kendimize nasıl bakacağımızı öğrenmeliyiz, diyordu.

Biz de, Batı'yı öğrenmekle onu nasıl anlamamız gerektiğinin yolunu açmalıyız, diyoruz. Bu cümle, bizi, Batı kültürünü irdelemenin yolunu açmaya yöneltmelidir.

İmdi, soru şudur:

Batının ilmini alalım, fakat onun ahlâkını reddedelim demenin acaba bir anlamı olabilir mi?

Bu cümleye bir anlam izafe edenin durumunu nasıl değerlendirmemiz gerekir?

İlimle ahlâkı iki ayrı kategori olarak bölmek, aslında tam da Batı kültürünün ondan uymasını istediği bir eğilime boyun eğmek olur. Bütün bir Tanzimat aydını bu tuzağın içine yuvarlanmıştır.

Bir insanın üzerinde yer aldığı ahlâkî zemin her ne ise, onun oradan devşireceği her türlü hasadın- episteme, etik, estetik- mahiyeti de o ahlâkın karakterini taşır.

Böylece nasıl İslam'ın ilmini onun ahlakından ayıramıyorsak, Batının ilmini de onun ahlakından ayırmak imkân dâhilinde görünmemektedir.

Ahlâk ile bilgi alanını birbirinden ayırmamız gerektiğini her defasında ileri sürmekten vazgeçmesek bile pratikte epistemoloji ile etik arasında bir geçişliliğin kurulabileceği fikrini kabul etmemiz gerekiyor. Ancak burada, gene de, şu kritik fikri atlamamak önem taşıyor: ahlâk ile bilgi alanı birbirine delil olarak ileri sürülemez. Bir kimsenin ahlâkının yüceliği onun fikrinin yüceliğine delil olarak kullanılamaz. Ve vice versa...

Olayı epistemoloji bağlamında ele almakla, bilginin hangi vasatta boy verdiğinin araştırılması birbirinden farklı iki alanı işaret eder.

Bir kimsenin ahlâkının sağlamlığı onun fikrinin sağlamlığına delil olmaz. Ancak bir kimsenin fikrinin beslendiği ortam ile o fikrin özü arasında bağlılaşım (ilgileşim, korelasyon) kurmak mümkündür.

İnsanoğlu uçmayı her zaman düşünmüştür. Binbir Gece masallarındaki uçan halıyı hatırlayın. Oradaki uçan halı tamamiyle insanî bir olaydır. Bir de, 1940'lı, 50'li yıllardaki Yüzbaşı Amerika filmlerindeki kahramanın uçuşunu hatırlayalım. Yüzbaşı Amerika giydiği marifetli elbisesinin düğmelerine dokunarak uçar. Bunda bir yapaylığın olduğu hemen fark edilir. Sonuçta, her ikisi de insanın fantezisinin birer ürünüdür. Fakat uçan halı Doğu kültürünün dışa yansımasını temsil ederken, Yüzbaşı Amerika'nın elbisesi, o uygarlık zeminini demir meleklere dayandırmış olan bir kültürün ürünüdür.

Uçan halı fantezisi bizi yeryüzü üzerinde seyahate çıkarır, oysa demir melekler kültürünün marifetli elbisesi ile uzaya, uzayın boşluğuna seyahat edersiniz.

Doğu ve Batı kültürlerinin müntehasını irdelediğimizde, halen Batı kültürünün fena halde etkisi altında bulunan bizler, benim burada söylemek istediğim sonuca akıl erdirmekte zorlanabilir. Çünkü uzaya gitmek günümüzde marifet sayılmaktadır. Aslında uçan halı da, Yüzbaşı Amerika'nın uçmaya elverişli elbisesi de iki farklı kültürün birer farklı sonucu olarak ortaya çıkıyor.

Uçan halı figürü bizi uzay seyahatine götürmez; o, bizim yeryüzü seyahatimizi kolaylaştırıcı bir fantezi olarak tasarlanmıştır. Yüzbaşı Amerika'nın elbisesi ise bizi uzay yolculuğuna sevk eder. Yüzbaşı Amerika'nın farklı versiyonlarında ona siyasal misyonlar da yüklenmiştir.

Hâsılı, her iki kültürün uzantısına bakıldığında, onlar kendi ihtiyaçlarının yemişlerini verir.

İnsanların sürekli ilişki ve dayanışma içinde yaşamasını öngören İslam dininin hâsılası olan kültürde televizyon seyretmek hayati bir ihtiyaç halinde görülmezken; bireyci ve bireysel bir hayat öngörüsüne dayanan Batı kültüründe -en özelde de Amerikan yaşantı tarzında- televizyon vazgeçilmez bir icat telakki edilmiş ve anında olağanüstü bir rağbete mazhar olmuştur.

Söz konusu bilimlerin teknik alana yansıması olan buluşlar, aynı zamanda, o buluşların zeminini oluşturan ahlâk telakkileri ile de ilgileşim halindedir.

Yeni Şafak

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.