Ümmet özeleştiri yapmalı, ayağa kalkmalı, özgür olmalı
Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan, "Ayağa kalkmalıyız, özgür olmalıyız. Özgür olmak başkasının aleyhinde konuşma özgürlüğü değil." dedi
Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Ramazan, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) İslam ve Küresel İlişkiler Merkezi (CIGA) tarafından Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası İslam Dünyası Sempozyumu'nun kapanış oturumundaki konuşmasında, ümmetten birçok anlam çıkarılabildiğini dile getirerek, "Ümmet dediğiniz şey insanlardır, insan dediğimiz şey de güçtür. İnsan, güce eşittir. Bunu da anlamamız gerekiyor. İnsanlardan gelir din. Sadece insanları belirleyen şey güç değildir, insanlar aslında gücü belirleyen şeydir." diye konuştu.
Ümmetin anlayışını kazanırken belli bir toplumun, ulusun parçası olduğunu unutmak gerektiğini belirten Ramazan, "Duygusal olarak ülkemize, topluluğumuza bağlılığımız, ilkelerimizle çatışmamalı ve insanlığa aidiyetinizle çatışmamalı. Milliyetçilik bizi ileriye götürecek şey değildir. Vatanseverlik elbette, ülkenizi seversiniz zaten. Önemli olan şey İslam'ın bir topluluk olduğunu unutmamaktır." dedi.
Ramazan, "seçilmiş bir ümmet olma"nın insanlığa hizmet etmekle ilgili olduğunu ifade ederek, ümmetin derin anlamını kavramanın, sorumluluk hissi gerektirdiğini söyledi.
Hazreti Muhammed'in (asm) dediği gibi bireyler, ülkeler arasında yardımlaşmak gerektiğini aktaran Ramazan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yanlış olduklarında nasıl yardım edeceğiz diğer bireylere? Onların yanlış yapmasını engelleyerek yardım edeceğiz. İlkeler dediğimiz şey budur ve özeleştiri yapma dediğimiz şey de bu farkındalığa sahip olmaktır. Her zaman özeleştiri yapmamız gerekiyor. Müslüman toplumların da olması gerektiği şekilde olmadığını düşünüyorsanız, bunun nedeni Batı değildir. Sadece Batı yüzünden Filistin'de insanlar ölmüyor. Müslümanlar, Araplar yüzünden de aynı zamanda, çünkü işimizi doğru yapmıyoruz. Aslında vaazlar vermek yerine öncelikle kendi özeleştirimizi yapmamız gerekiyor, tıpkı ümmetteki gibi. Acaba hangi ilkelere dayanıyoruz ve hangi ilkelerle kendi ilişkimizi kuruyoruz. Önce bunlara bakmak gerekiyor."
Ramazan, İslam'ın şartlarının hem çok kapsamlı hem de çok yerel olduğunu belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Burada, ülkenizde şartları yerine getirmeniz, müdahil olmanız lazım. İslam'da milliyetçilik yoktur ya da dar, kısır bir aidiyet fikri yoktur. Ülkenizi elbette seveceksiniz ama bütün İslam ümmetinin de eleştirel olması gerekir. İnsanlar hapishanedeyse ve orada olmamaları gerekiyorsa o zaman söylemeliyiz, işkence görüyorlarsa o zaman dile getirmeliyiz. Ayağa kalkmalıyız, özgür olmalıyız. Özgür olmak başkasının aleyhinde konuşma özgürlüğü değil. Kendimize karşı özgür olabilmek, kendi hükümetimize karşı özgür olabilmek, diğerlerine karşı özgür olabilmek. Her zaman cesarete sahip olmalıyız. Eğer cesaretli Müslümanlar olmazsak, ümmet kavramı yeniden canlanmayacaktır. 'Belli bir topluluğa aitim ve bu topluluk insanlığa hizmet etme sorumluluğuna sahip' demezseniz, ümmet kavramı tekrar canlanmayacaktır." AA
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.