Deprem sonrası yeniden inşa edilen 5 Risale-i Nur hizmet binasının açılışı yapıldı. Program Akhisar'dan gelen Hafız Abdullah Yılmaz'ın Kur'an tilavetiyle başladı. Türkiye genelinden katılımın olduğu programda Van İlim ve Kültür Vakfı başkanı Yaşar Altay bir konuşma yaptı. Büyük depremde 30 tane hizmet binasından 6 tanesinin yıkılması gerektiğini belirten Altay, "Depremden sonra hizmet eri genç Nur talebeleri Van'ı terketmedi; çadırlarda, otomobil içlerinde ikamet ettiler. 13 ayda 5 binanızı tamamladık, Nurşin dershanesi gibi 5 büyük binamız daha bugün hizmete açıldı. 

Üstad Bediüzzaman hazretlerinin hizmet tarzı insan odaklıdır. Van İlim ve Kültür Vakfı 1980 yılında kuruldu. İnsan merkezli bir hizmettir. Bir şansa gençlere hitap eden okullara, liselilere hitab eden hizmetimiz var. Şu anda inşaatı devam eden 6, proje aşamasında 8 adet binanın çalışmaları devam ediyor. İleride üniversiteye yönelik çalışmalarımızda programımızda yer alıyor." dedi.

 

Van Müftüsü Nimetullah Aras; "Üstad Bediüzzaman'ı böyle güzide bir cemaate anlatmak bana zor geliyor. Üstadımızın Van ile ilgili çok hatırası var. Van için 'memleketim' demiş, Van'a çok hizmet etmiştir. Bizler Van'da bu hizmetlere sahip çıkmak zorundayız. Üstadın medresetüzzehra projesini de yerine getirmek zorundayız. Buna inanıyorum ki; ahir zamanda Allah Bediüzzaman Hazretlerini bu hizmet için vazifelendirmiştir." dedi.

 

Milli Eğitim eski bakanlarından Hüseyin Çelik: "Bir Van'lı olarak, bir gönül dostu olarak, bu hizmeti gençlik zamanından tanıyorum. Bediüzzaman, Şeyh Said Hadisesi olduğunda 'öyle bir yere gönderelim ki, orada unutulsun, orada gömülsün gitsin' düşüncesiyle Barla'ya gönderilmiş. Bediüzzaman, Barla'da bir tohum gibi yerleşmiş ve bütün dünyaya yayılan meyvelerini de orada vermiştir. Bediüzzaman vefat ettikten sonra da rahat bırakılmamış, bir mezarı bile yok ama bu milletin gönlünde yatıyor." dedi.

 

 

Hüseyin Çelik konuşmasına şöyle devam etti: "Bedüzzaman bugün yaşadığımız sıkıntıların reçetesini söylüyor. Bügün İslam alemi bu ilaca muhtaçtır. Bediüzzaman, eserlerinde ırkçılık belasının en büyük hastalık olduğunu söylüyor. Bediüzzaman, bunu Hutbe-i Şamiye'de, Münazarat'da anlatıyor. Hem Kürdü, hem Türkü bütün müşküllerinin reçeteleri Bediüzzaman tarafından halledilmiştir.

 

Bediüzzaman'ın manevi derslerine çok ihtiyacım var. İşte böyle açılışını yaptığımız müesseseler ile olacaktır bu hizmetler. Risale-i Nur'da metot olarak nefretin değil sevginin tesisi vardır. Bugün dünden çok iyi durumdayız. Yarın bugünden daha iyi olacaktır. Eskiden müftüler bile böyle yerlere gelemiyor, korkuyorlardı. İşte şimdi Van Müftüsü burada..."

 

Konuşmaların ardından Van'da Risale-i Nur hizmetlerinin anlatıldığı sinevizyon gösterisi yapıldı. Avukat Gültekin Sarıgül'ün okuduğu Risale-i Nur dersi ardından Türkiye'nin dört bir tarafından gelen misafirlere ikramda bulunuldu.