Ömer ÇELEBİ
Yeni Anayasa ve Bekir Berk’in ruhu
Türkiye çok önemli ve kritik bir seçimi geride bıraktı.
Oldukça yoğun bir propaganda döneminin yaşandığı, herkesin sesini iyice yükselttiği, cadde ve sokaklarda boy boy resimlerin, bayrakların, flamaların asıldığı, haddi-hesabı olmayan vaatlerin verildiği, çılgın ve multi-çılgın projelerin havada uçuştuğu bir seçim…
Bu seçimde yok yoktu.
Bana göre en önemli vaat de, darbe ile demokrasiyi ayaklar altına alan, topluma olmadık ağır faturalar ödeten 82 anayasasının artık değiştirilmesi sözüydü.
Belki çoğumuz çılgın projelerden çok bu söz için oy vermişizdir.
Ama on bir ay geçti, ufukta ne adam akıllı bir proje ne de yeni bir anayasa var.
Gündemdeki konularımız devlet ve şehir tiyatrolarının özelleşmesi, 19 Mayıs kutlamaları, orman vasfını yitirmiş arazilerin durumu (2B), falanda filan…
Yapılmasına yapılıyor aslında bir şeyler ancak ciddi ve somut bir ilerleme yok. Tam on bir ay geçti.
Asıl gelmek istediğim nokta ise, hükümet madem bu kadar zaman geçti yeni anayasa için ciddi adım atamıyor ve uzlaşma zemini arıyor ise Risale-i Nur’a hadim olanlar niye bu işin üzerine gitmiyorlar. Çok mu razıyız darbenin anayasasından? Sağcılar ve solcular ne kadar eziyet görmüşlerse nur talebeleri de o kadar görmemişler midir?
Hukukçu değilim, hukuk tekniği nedir bilmem ama yapılacak yeni bir anayasada;
Hürriyetlerin daha da genişleyebileceğini,
Her okuyan ve yazanın hapse atılamayabileceğini,
Laiklik sisteminin yeniden tanımlanarak din ve devlet ilişkilerini düzenlenebileceğini,
Kafasına esen her paşanın irtica var, tehlike var diye darbe yapamayabileceğini,
Hülasa insanın hak ve hürriyetini öne çıkarıp devleti milletin bekası için var olan bir kurum olabileceğini kavramak için illa da hukukçu olmaya gerek yok.
Belki de çoğumuzun haberi olmuştur, İstanbul İlim ve Kültür Vakfında faaliyet gösteren Genç Hukukçular Derneği Bediüzzaman Said Nursi referanslı yeni anayasa önerisini TBMM Anayasa Komisyonuna sunmuş ve bizzat meclis başkanı Sayın Cemil Çiçek’le görüşme yapmışlar. Raporun mukaddimesinde aynen şu metin yer alıyor:
“Ülkemizin yeni, sivil ve demokratik bir anayasa yapım sürecine girdiği bu dönemde; Türkiye’de ve Dünya’da okuyucuları on milyonlara ulaşmış Risale-i Nur Külliyatı’nın müellifi Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatının ilk devresinden beri savunduğu demokrasi, özgürlük ve anayasal düzene ilişkin görüşlerini kamuoyuyla paylaşmanın son derece önemli olduğu kanaatindeyiz. Zira Bediüzzaman’ın savunduğu değerlerin bu ülkenin geleceğine ışık tutabileceğini, özellikle birlik ve beraberliğine büyük katkılar sağlayacağını düşünmekteyiz.”
Helal olsun be kardeşler size: Can-ı gönlümle tebrik ediyorum sizleri, hepsi 20 ila 25 yaş arasındaki hukuk okuyan gençler… (Rapor hakkında daha detaylı bilgi almak istiyorsanız genel yayın yönetmenimiz Kemal Benek’in Genç Hukukçular Derneği’nin sözcüsü Said Mürsel Çeşitcioğlu ile yapmış olduğu röportajı inceleyebilirsiniz: ( https://www.risalehaber.com/news_detail.php?id=141010 )
Ben bu kardeşlerimizin girişimini duyunca çok duygulandım, çok etkilendim. Aklıma rahmetli avukat Bekir Berk geldi. Eğer bugün avukat Bekir Berk hayattadır deseler ilkin ben bütün zahmetlere katlanıp ona gider, ona bu genç kardeşlerimizin yaptıklarından bahsederdim. Döneminin anayasası ile Risale-i Nurları savunan, davası uğruna türlü türlü sıkıntılara maruz kalan, binden fazla beraat kararının alınmasında emeği olan bu yüce ruhlu dava adamı ile görüşmeyi kim istemez ki?
Merhumun yaşadığı dönemde bütün sıkıntılara göğüs gererek eserleri “müdafaa” için verdiği büyük mücadeleye binaen şimdi gençler, müspet manada “taarruza” geçmiş gibi yeni anayasa için meclise rapor sunuyorlar, Türkiye’yi yönetenlere bu da Bediüzzaman’ın ülkemizin birlik ve beraberliği için yazmış olduğu önerilerdir” denilse gözyaşlarını dökmez miydi o yüce ruhlu insan?
Evet, inşallah Risale-i Nur dünyanın kanun-u esasisi olacak. Bundan hiç şüphem yok. Ancak madem genç kardeşlerimiz öncelik edip bir işe vesile oldular, Risale-i Nurlara gönül bağlamış, yıllardır onun eserlerini ilke edinmiş Bekir Berk’in ruhuyla şerefyab olmuş siyaset bilimci, hukukçu ve anayasa için fikir üretebilecek diğer akademisyen büyüklerimizin de elini taşın altına koyarak köhneleşmiş, kokuşmuş bu anayasayı kaldırmaları için gayret sarfetmeleri kısacası içimizdeki Bekir Berkler’in şahlanması gerekiyor.
Ruhun şad olsun ey yüce ruhlu dava adamı!
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.