Röportaj: Samet Benek

Hür Adam filmi Bediüzzaman Said Nursi’yi beyaz perdeye aktaran ilk film olma özelliğini taşıyor. Daha gösterime girmeden büyük fırtınalar koparan filmin en dikkat çeken oyuncusu Said Nursi’yi oynayan Mürşid Ağa Bağ oldu.
Gerek oyunu, gerekse Bediüzzaman’a benzemesi nedeniyle büyük beğeni toplayan Mürşid ağa Bağ, Şanlıurfa’ya bir ziyarette bulundu. Bediüzzaman’ın vefat ettiği otel odasını ve ilk defnedildiği mekanı gezen Mürşid Ağa Bağ duygularını Risale Haber’e anlattı.

ÜSTÜME DÜŞEN SORUMLULUĞUN BİLİNCİNDEYDİM

Hür Adam filmi çok tartışıldı. Aradan geçen zaman zarfında ne gibi tepkiler alıyorsunuz?

Ben tartışmaların olduğu dönemde de şuanda da hep aynı tepkileri alıyorum. Değişen birşey yok. Ben yapımcı, senarist, yönetmek değilim. Sadece oyuncuyum. Kendi işimi yapma çabası içindeyim. Ki doğrusu bu. Herkes kendi alanında görevlerini yerine getirmeli, ben de elimden geldiği kadar oyunculuk kısmını yerine getirmeye çaba sarf ettim. Üstüme düşen neyse, bu konuda yaptım. Kötü tepki hiç almadım diyebilirim. İyi tepkiler aldım. Bu da beni mutlu ve huzurlu etti. Benim için çok önemliydi. Çünkü her şekilde film yapılabilir. Bir yere kamerayı koyarsınız bir şeyler çekilebilir.

Bu filmin asıl önemi nasıl çekildiği değil. Üstadı oynuyorsunuz. Bediüzzaman Said Nursi gibi çok büyük bir kitleye hitap eden bir kişiyi oynuyorsun. Burada üstüme düşen sorumluluğun çok fazla olduğunun farkındaydım, bilincindeydim. Elimden gelen her şeyi yaptım. Allah’a şükür iyi sonuçlar aldık. Bu sonuçlar beni çok mutlu ediyor.

ÜSTADI OYNAYACAKSANIZ EMPATİ KURMANIZ GEREKİR

Said Nursi’yi oynadınız. Urfa’da ilk defnedildiği mekanı, vefat ettiği oteli gezdiniz. Neler hissettiniz?

Evet. Şimdi defnedildiği mekan tabiî ki önemli ama Üstadın fikirlerini araştırıp, öğrendikten sonra ben şunu öğrendim ondan: Önemli olan maneviyattır. Otel odasına gittim, oturduğu tarafa oturdum ve baktığı noktalara baktım. “Değiştirildi mi burası” diye sordum, “değiştirilmedi” dediler. Birçok şey yani tavanlar, borular aynıydı. Kafasını kaldırıp baktığı zaman ne gördüğünü merak ettim, onun gördüğü şeyleri tabi boyutuyla olmasa da şeklen gördüğüm zaman aklıma neler getirebilir, ne gibi şeyler hissedebilirim bunları düşündüm. Bunları düşünmek zaten böyle bir şahsiyetin baktığı yerlere bakmak ortak bir paylaşım veriyor sanki. O döneme ait  bir takım şeylere siz de gidiyorsunuz. O zamanlara bir empati kurma şekli diyebiliriz.

Yani Üstadı oynayacaksanız empati kurma çabası içerisine girmeniz gerekir ki ben bir çok yerde bunu söyledim. Aç kaldım, kendimi zorladım, nefsime tamamıyla müdahale etmeye çaba sarf ettim.

SAİD NURSİ İLE EMPATİ KURMAK İÇİN MİDEMİ KÜÇÜLTTÜM

Neden?

Çünkü o empatiyi kurabilmek için midemi küçülttüm. Bunun ardından bir şey öğrendim: İnsanın çok fazla yemek yemeğe ihtiyacı yok. İhtiyacı olan çok azdır yani normal günlük yediğimizin 3’te 1’i hatta 4’te1’i yetiyor ama biz inanılamaz derecede büyütüyoruz. Bu ne yapıyor? Nefsi sürekli körüklüyor. Ne yapıyor? İhtiyacı daha büyütüyor. Çünkü midede yaratılıştan ilginç bir şey var. Yedikçe büyür, büyüdükçe öyle kalır. Zamanla geriye dönüş olur ama daha uzun bir zaman ister küçülmesi. Yani kötüye gitmek kolaydır, nefsi bıraktığınız zaman uçar gider ama geriye dönüş zordur. Bunun bilincine varmak çok önemli bir şey. Ben mesela bu projede bunun bilincine vardım. Daha bilinçli bir şekilde görebildim. Bunlar önemli şeyler. Dediğim gibi baktığı noktalara bakmak o empatiyi kurma konusunda hala iş bitmiş olduğu halde önemli bir şey benim için.

ÇOK ZEKİ BİR İNSANDI, ÖNCELİKLE İLERİYİ GÖREN

Said Nursi’yi birkaç kelimeyle anlatırsanız neler söylerdiniz?

Çok zeki bir insandı, öncelikle ileriyi gören ilerde bugünkü verilerle yarın, öbür gün nelerin olabileceğini çok yerinde tahminlerde bulunan, dünyanın ne kadar zaman içerisinde nereye gidebileceğini fark edebilen bir zekaya sahipti. Zeka bir süre sonra zaten olmayanda bile imanı getirir. Düşünmeyi bulmayı getirir. Her şeyi bulmuş ve görmüştür.

BEDİÜZZAMAN’IN ÖĞRETİCİ GÜCÜ İNANILMAZ DERECEDE

Sizin için en öne çıkan özelliği nedir?

İleri görüşlülüğüdür. İnsanın yaratılış özelliklerini çok iyi bir şekilde tanımlıyor. Bir insanın yaradılış özelliklerini, muhtaçlığını, acizliğini kabul etmesi insanın bütün problemlerini çözer. Çünkü verilmiş olan zekayla sen bu niyetle girdiğin anda imanını kurtarırsın. Sonra Üstad, temeli ve çekirdeği veriyor. Birtakım ipuçlarını birleştirip İslamiyet üzerinde oynanan oyunları fark edebiliyor. Bediüzzaman’ın öğretici gücü inanılmaz derecede. İmanının tam olduğunu söyleyip de liderlik yapmak isteyen insanlara dahi öğreteceği çok şey olan bir insan, bir önder.

AHLAKİ SINIRLARI ZORLAYAN PROJELERDE YER ALMAK İSTEMEM

Bundan sonra benzer film ve projeler gelirse oynar mısınız?

Tabi neden olmasın. Oynarım. Benzer roller, benzemeyen karakterler de gelirse hepsini oynarım ama sadece ahlaki sınırları zorlayan projelerde yer almak istemem. Ben eskiden de böyleydim neysem oyum aynı şekilde de devam ediyorum.

YENİ SAİD NURSİ FİLMİNDE PROPAGANDA OLMAMALI

Sizce yeni bir Said Nursi filmi nasıl olmalı, hangi konular öne çıkmalı?

Böyle bir şeyler yapılırsa tamamıyla gerçeklere uygun bir şekilde hareket edilmeli. Bakın eğer kendi istediğiniz tarafını alıp öbür taraflarını görmezseniz olmaz. Bugün herkes bulunduğu konuma dair olan özelliği almaya kalktığı zaman bilinçsiz bir şekilde propagandaya yönelmiş olur. Propagandaya yöneldiğiniz zaman saygısızlık yapmış olursunuz o şahsiyete. Çok dikkatli olmak lazım.

Çünkü Said Nursi’nin en ön plana çıkması gereken özelliği yapıcı olması, birleştirici olması, dünya barışını sağlaması. Bu projenin ilk olmasından dolayı birtakım şeyler göz ardı edilebilir. Ha ben yapımcısı, yönetmeni değilim. Benim işim sadece oynamak. Tekstin haricinde hiçbir kelime katmadım veya çıkarmadım. Tamamıyla verilen şeyleri yaptım. Farklı şeyler olsaydı farklı sahneler çekilirdi. Olan sahnelerde elimden gelen her şeyi yapmaya çalıştım.

GENÇLİK REHBERİ’Nİ OKUYORUM

Risale-i Nur’u okuyabiliyor musunuz?

Elimden geldiği kadar. Şimdi Gençlik Rehberi’ni verdiler. Onu okuyorum.

Urfalıymışsınız?

Ben aslen Elazığlıyım ama Urfa’nın Suruç ilçesine bağlı, Mürşitpınar’da dünyaya gelmişim. Adımı aldığım yer de orasıdır. Mürşid ismim oradan geliyor. Ziyaret etme imkanı buldum. Babam nahiye müdürlüğü yapmıştı.

ULAŞILMASI GEREKEN SON NOKTA YARADAN RABBİMEDİR

Son olarak nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

Son nokta, ulaşılması gereken nokta yaradan Rabbimedir. Her şey oraya ulaşmak içindir. Tehlikelerden kaçınmak gerekir. Oradaki araçları veya aracıları Üstadın da demiş olduğu gibi yolunda gerekir ve gidilecek çok uzun bir yol vardır. Üstadın sürekli açıklamaya çalıştığı ve işaret ettiği Kur’an’a, İslamiyete ve son noktada Yaradanımıza kavuşmak için arada hiçbir şekilde malzeme veya başka bir şey aşırı derecede barındırmamak gerekir.

www.RisaleHaber.com