OSBÜK'ün 7. Toplantısı'nı Samsun'da yaptıklarına işaret eden Varank, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Ankara'da kapalı kapılar arkasında çalışmadıklarını, sanayici ve girişimcinin fiziken de yanında olmayı önemsediklerini ifade etti.

Varank, bugüne kadar Ankara, Gaziantep, İstanbul, Bursa, Manisa ve Burdur'da sanayicilerle bir araya geldiklerini anlattı.

Bugünkü toplantıyı değerli kılan bir özelliği ise Samsun'dan tüm Karadeniz'e ulaşacak olmalarının oluşturduğunu belirten Varank, 18 şehirde üretim yapan 56 OSB'nin temsilcileriyle görüşecekleri bilgisini paylaştı.

Bakan Varank, bugüne kadar yaptıkları toplantılardan hareketle yaptığı gözlemini paylaşmak istediğini vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:

"Bizlere iletilen problemleri çok genel olarak üç başlıkta sınıflandırmamız mümkün. Finansa erişimdeki sıkıntılar, enerji problemleri ve ara eleman bulma konusundaki güçlükler. Bunların hepsi için ilk günden itibaren harekete geçtik, somut adımlar atmaya özen gösteriyoruz. Mesela finans konusunda teminat mektupları, banka kredisine alternatif yollar geliştirilmesi, KOSGEB destekleri ve Kalkınma Bankası'nın yeniden yapılandırılması gibi alanlarda çalışmalar devam ediyor. İlgili bakanlarla da yakın temas çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sayın Başkanımız örnek verdi, hafta başında KOSGEB yönetimiyle Sayın Enerji Bakanımız bir toplantı gerçekleştirdi. Enerji maliyetleri konusunda neler yapabileceğimizi birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Tam da yeni dönemin ve yeni sistemin ruhunu yansıtacak şekilde, hızlı ve sonuç odaklı adımlar atmak en temel önceliğimiz."

"Tüm enerjinizi yatırıma ve üretime odaklamanız gerekiyor"

Türkiye ekonomisinin sanayici ve girişimcilerin desteği ile güçlenip emin adımlarla yoluna devam edeceğine değinen Varank, "Kasım ayı ekonomik güven endeksi, ekonomideki beklentilerin olumluya evrildiğini göstermeye başladı. Üç aydır düşme eğiliminde olan endeks kasım ayında yüzde 9,1'lik bir artışı kaydetti. Reel kesim güven endeksindeki artış toparlanmada en önemli rolü üstlendi. Bunun önümüzdeki dönemde de güçlenerek devam etmesini arzu ediyoruz. Mevcut yatırım kapasitelerinin etkin şekilde kullanımı ve yeni yatırımların artması çok mühim. Büyüme ve istihdam için yatırım şart. Bu noktada sanayicinin üzerindeki ilave yükleri azaltmaya, yatırımları teşvik etmeye tüm gücümüzle devam edeceğiz. Sizlerin de tüm enerjinizi yatırıma ve üretime odaklamanız gerekiyor." diye konuştu.

Karadeniz Bölgesi özelinden birkaç konuya vurgu yapmak istediğini belirten Varank, şunları söyledi:

"Karadeniz Bölgesi'nden 11 ayda 3,5 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Bu tutar geçtiğimiz yıla göre yüzde 12'lik bir artışa tekabül ediyor. İlk üç sırada Trabzon, Samsun ve Zonguldak yer alıyor. Bölgedeki diğer illerin de aynı performansı yakalamasını ümit ediyorum. Teşvik ve desteklerimizle yanınızda olmaya devam edeceğiz. Karadeniz Bölgesi'nde farklı sektörlerde düzenlenen 2 bin 594 teşvik belgesiyle 40 milyar liralık sabit sermaye yatırımını destekledik. Bu yatırımlar sayesinde 92 bin kişilik ilave istihdam oluşturulmasına katkı sağladık. KOBİ'lerin reel sektör dinamizmine katkısı hepimizin malumu. Bu katkıyı daha da yukarılara çekebilmek adına KOSGEB desteklerimizi KOBİ'lerle buluşturmaya devam ediyoruz. 15 yılda bölgemizde 220 bin işletmeye 6 milyar lira destek sağladık. Yine aynı dönemde 509 bin işletmeye 4 milyar lira kredi finansman desteği sunarak 20 milyar liralık kredi hacmi oluşturduk."

"Tüm Karadeniz Bölgesi'nde 18 Ar-Ge merkezi az"

Ar-Ge'nin önemine işaret eden Varank, "Karadeniz Bölgesi'nde faaliyet gösteren 18 Ar-Ge merkezini destekledik fakat bu sayının çok küçük olduğunu belirtmek istiyorum. Tüm Karadeniz Bölgesi'nde 18 Ar-Ge merkezi demek, buradaki firmalarımızın Ar-Ge'ye yeterince önem vermediklerini gösteriyor demektir. Bizim mutlaka Ar-Ge'ye bölgede yatırım yapmamız, Ar-Ge'den gelecek katma değeri ürünlerimize yansıtmamız lazım." dedi.

Karadeniz Bölgesi'nde 9 teknopark bulunduğunu aktaran Varank, Kastamonu ve Karabük'teki teknoparkların yeni kurulduğunu, henüz hazırlık aşamasında olduklarını bildirdi.

Varank, faaliyetteki Bolu, Çorum, Düzce, Samsun, Tokat, Trabzon ve Zonguldak illerindeki teknoparklarda 164 firma bulunduğunu vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu firmalar bugüne kadar 356 milyon liralık satış gerçekleştirirken, 30 milyon dolarlık ihracata imza attılar. Bununla birlikte bölgedeki teknoparklardaki doluluk seviyesi de yüzde 58. Bu rakam Türkiye'nin diğer bölgeleriyle karşılaştırıldığında aslında oldukça düşük. Buradan sizlere bir çağrıda bulunmak istiyorum. Teknoparklara dahil olun, Ar-Ge alanındaki yetkinliklerinizi mutlaka artırın. Yatırım ve üretim stratejilerinizde yüksek katma değerli üretim önceliğiniz olsun. Temel bilimler desteğinden faydalanarak nitelikli istihdama katkı sağlayın. Ar-Ge'ye yaptığınız yatırım size misliyle geri dönecek, bundan emin olabilirsiniz. Teknolojik gelişmeleri yakından takip edin, iş süreçlerinizle mutlaka bütünleştirin. Yalın üretim tekniklerini etkin şekilde kullanın. Bakın, 3 gün önce ülkemizin ilk yetkinlik ve dijital dönüşüm merkezini Ankara'da açtık. Firmalarımız bu merkezde yalın üretim tekniklerini uygulayarak öğrenebilecekler. Bu merkezin sadece Ankara ile sınırlı kalmasını istemiyoruz. OSB'leriniz bünyesinde faaliyet gösteren firmaları Ankara'daki eğitimlere katılmaya teşvik edebilirsiniz. Üretim süreciniz ne kadar yalınlaşırsa maliyetleriniz de o denli düşüyor ve rekabette güç kazanıyorsunuz. Ankara'daki merkez tek olmayacak. 2020 yılına kadar Türkiye genelinde bu tip merkezlerin sayısını 10'a çıkarmayı hedefliyoruz. Çalışanlarınızın dijital teknolojiler alanında farkındalığının artması da oldukça önemli. Bakanlığımız ve İŞKUR desteği ile hazırlanan eğitimler var. Elemanlarınızı bu eğitimlere de katılmaları yönünde teşvik edebilirsiniz. Karadeniz'in potansiyelini hep birlikte daha ileri taşıyabiliriz."

"Sanayicileri desteklemek için çalışıyoruz"

Bakan Varank, kendisinden önce konuşma yapan ve Samsun'da sanayinin gelişememesindeki rolü yerel yönetimlere yükleyen Samsun Sanayi ve Ticaret Odası (STSO) Başkanı Salih Zeki Murzioğlu'na da yanıt verdi.

"Bence Endüstri Bölgeleri Mevzuatı'nı tam okursa, oradaki yapının ne kadar esnek, ne kadar sanayi dostu olduğunu kendisi de görecektir." diyen Varank, şunları kaydetti:

"Burada sanayicileri desteklemek, onların önünü açmak için çalışıyoruz. Eğer senelerce burada bir şey gelişmiyorsa bir sorun var demektir ama talep şu ise 'Burası da normal bir OSB olsun ya da küçük sanayi sitesi mantığıyla yönetilsin, buradaki arsaları da parselleyelim. Biz yatırımcılara verelim, bir tapusu olsun illa' diyorsanız, o sistemle burada gerçekten yüksek katma değerli bir yapı kurmanız mümkün değil. İzmir Aliağa'da Türkiye'nin ilk özel endüstri bölgesini geçtiğimiz ay Sayın Cumhurbaşkanımız ilan etti. Kendilerini ararsanız ne kadar mutlu olduklarını, bu yapının ne kadar esnek ve sanayici dostu olduğunu sizlere anlatırlar. Bence yeniliklere kendinizi kapatmayın diyorum. Yeniliklere açık olun. Sanayinin alternatifleri olduğunu görebilirsiniz."

Kaynak: AA