Hüseyin YILMAZ
"Yüksek Vekâletin Alçak Vekiline!"
Yeni nesiller bir cihetle bedbahtır. Zirâ önlerinde numune-i imtisâl olacak abide şahsiyetler yok. Ne Necib Fâzıl’a yetiştiler, Ne Serdengeçti’yi bilirler. Bediüzzaman ise üstüne Gülen gölgesi düşürülmeye çalışılan bir zümrüd-ü anka; onu hiç görmediler, hiç anlamadılar, belki de hiç anlamayacaklar. Anlamayacaklar, çünkü kaynağına eğilmediğiniz hiçbir su, kaynağın tadını da, gerçeklerini de vermeyecektir. Maalesef yeni nesiller dijital bir dünyanın kurbanları. Kitab okumak, ölüm gibi geliyor. Bilgileri yüz kırk karakterlik twit mesajları ile sınırlı...
On kasım Serdengeçti'nin de vefat sene-i devriyesi. Saat dokuzu beş geçe, bütün bir milleti Kamal Atatürk için "saygı"ya zorlayan sirenler çalıp da hayat ve şuur durduğunda aklıma "Said Nur ve Talebeleri" serlevhalı makaleye imza atan Osman Yüksel gelir ve oturduğum yerde ruhuna Fâtiha okur, mağfiret dilerim.
Serdengeçti, soy ismiyle müsemma bir şahsiyet. Hayır, şahsiyet kelimesi çok sönük kaldı: Et ve kemikten bir alev topu! Gözünü daldan budaktan sakınmayan, dâvâsı uğrunda hayatı ve dünya nimetlerini hakir gören, çiğneyip geçen bir kahraman.
Küçük bir örnek ister misiniz? Hayatında derin izler bırakan devrin şöhretli Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e göndermek istediği telgrafı PTT kabul etmeyince bizzat götürüp eline tutuşturur. O devrin şartlarında bu, Serdengeçti’den başka hiç kimsenin yapamayacağı bir şeydir. Dilekçe şöyle:
"Yükesek Vekâletin Alçak Vekiline/Ankara
"Ben, 3 Mayıs 1944 hâdiselerine öncülük yapmak, gençliği kışkırtıp tahrik etmek suçuyla, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nin Felsefe Şubesinin son sınıfının son noktasından bir telefon emrinizle atılan ben, nen Osman Yüksel!..
"İstanbul'a sürülüp, örfi idare komutanlığının emrine teslim edildikten, tabutluklara tıkılıp, zincirlere vurulduktan sonra, suçsuz olduğum anlaşılmıştır!
"Kader beni yine sizin karşınıza dikmiştir.
"Hakkımı istiyorum efendi, hakkımı!..
"Senden bahşiş istemiyorum!..
"İmtihan hakkımı ya verirsin, ya zorla alırım...
"Beni tuttuğum yoldan Yücel değil, ecel gelse döndüremez!.."
Osman Yüksel
Mevlâ, gani gani rahmet eylesin, ruhu şâd olsun... Âti nesillerine de bu kahramanları anlayacak şuur, açtıkları çığırda yürüyecek azim ve gayret versin.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.