Yüzünüz soluksa kalbiniz hasta olabilir

Yüzünüz soluksa kalbiniz hasta olabilir

Göz akında sarılık, soluk bir ten rengi ya da önemsenmeyen deri döküntüleri… Zaman zaman 'yorgunum', ya da 'hafif bir rahatsızlık geçiriyorum' diyerek geçiştirdiğiniz bu belirtiler, vücudunuz ile ilgili önemli sinyaller verip bazı hastalıklara işaret ediy

Memorial Etiler Tıp Merkezi Dahiliye Bölümü'nden Uz. Dr. Murat Görgülü, “Vücudumuzdaki hangi belirtiler, hangi hastalıkların habercisi olabilir?” sorusunun cevabını verdi. İnsan vücudunun hastalıklara cevabı, kişinin yapısı ve hastalığın çeşidine göre değişiklik gösterebilir. Ancak vücudumuzdaki bazı belirtilerin, ne gibi hastalıklardan kaynaklanabileceğini bilip, ona göre önlem almak önemlidir.
GÖZLER ELE VERİYOR

Hepatit A,B,C,D,E,F,G gibi çok çeşitli sarılık hastalığı yapan virüslerden, bazı genel hastalıklara neden olup beraberinde karaciğer tahribatına da neden olan virüslerden, bakteri cinsi mikroorganizmalardan, safra kanalında tıkanma yapacak taş tümör, apse gibi durumlardan, karaciğerinden ya da başka organlardan gelmiş tümörlerden ve pankreas tümörlerinden dolayı meydana gelebilir.

Solukluk: Bu belirti en sık kansızlıkta gözlenir. Ayrıca kronik organ yetersizliği ve özellikle dolaşımın yavaşladığı kalp yetersizliğinde de gözlenebilir.

Morarma: Dolaşımda yeterli oksijen bulunmamasından kaynaklanır ve başlıca nedenleri kronik bronşit, amfizem gibi akciğer hastalıkları, polisitemi denilen kan fazlalığı, kalp yetersizliği ve kalp kapak hastalıklarıdır.

Döküntüler: Cilt döküntüleri genellikle alerjik durumlarda ve kızamık, kızamıkçık, suçiçeği gibi döküntülü hastalıklarda görülür. Ayrıca kronik karaciğer rahatsızlıkları gibi durumlarda da özel cilt döküntüleri olabilir.

YA VÜCUT ATEŞİNİZ DENGESİZ Mİ?

Ateş: Vücut ısısının artması (37,2 üzerine çıkması) “Ateş” olarak değerlendirilir. En sıklıkla viral ve bakteriyel enfeksiyonlarda gözlenir. Daha az olarak da karaciğer, akciğer, pankreas tümörlerinde ve bazı romatizmal hastalıklarda gözlenir.

Kilo kaybı: Yeterli gıda alınmaması durumları, hipertiroidi denilen tiroid bezinin fazla çalışması, kronik enfeksiyonlar, kanserler, ciddi kalp yetersizliği, mide ve bağırsak rahatsızlıkları, bazı paraziter hastalıklar, kilo kaybına yol açabilir.

Kilo alımı: Tiroid bezinin az çalışması, böbrek üstü bezi rahatsızlıkları, bazı seks hormonu bozuklukları ve fazla kalori alınımı kilo artışına yol açar.

Halsizlik: En sık rastlanan halsizlik nedeni; stres, yetersiz ve kalitesiz uykudur. Ancak bu şartlar olmadan da bazı durumlarda birkaç günden fazla süren halsizlik görülebilmektedir. Bu durumda, enfeksiyon, bazı madde ve ilaç kullanımı, kronik viral hastalıklar (AIDS gibi) ve ek bulgular da değerlendirilerek tümöral oluşumlar araştırılabilir.

BALGAMLI ÖKSÜRÜĞE DİKKAT

Öksürük: En sık rastlanan solunum sistemi bulgusudur. Sigara ve diğer tahriş edici maddelere karşı üst solunum yolu ya da akciğer enfeksiyonlarına, akciğer ve solunum yolları tümörlerine, mideden asitli suların gelip boğazı tahrişine (reflü), kalp yetersizliğine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bazı ilaçların yan etkisi olarak ve astım gibi solunum zorluğu yapan durumlarda da oluşabilir.

Nefes darlığı: Hastanın aldığı nefesin kendine yetmemesidir. Sıklıkla kronik akciğer hastalıkları, kalp yetersizliği, kalp kapak hastalıkları, akciğer enfeksiyonları, astım krizleri, akciğer tüberkülozu-tümörleri ve ağır kansızlık durumlarında görülür.

Balgamla ya da öksürükle ağızdan kan gelmesi : Sıklıkla akciğer tüberkülozu ve akciğer tümörlerinde gözlenir. Daha az olarak zatürree, bronşit gibi enfeksiyonlarda, yakıcı gaz ya da madde inhalasyonunda da görülebilir.



İdrarda azalma hastalık belirtisi

Günlük çıkarılan idrar miktarının azalması : Sıvı alımı yetersizliği, böbrek yetersizliği, kalp yetersizliği, bazı ilaçlarla ve maddelerle zehirlenme gibi pek çok sebepten oluşabilir.

İdrarın kanlı ve kırmızı renkte gelmesi: Böbrek ve idrar yolu taşları, enfeksiyonları, yaralanmaları, tümörleri ve nefrit denilen akut ya da kronik böbrek enfeksiyonlarında görülür.

Yan ağrıları: Özellikle böbrek taşı ve enfeksiyonu durumlarında şiddetli yan sırt ağrıları oluşur.

Kanama: Dokuda bütünlük bozulması ya da kanda pıhtılaşma faktörü eksikliğinden oluşabilir. Ayrıca kanda pıhtılaşma sağlayan trombosit eksikliği de kendiliğinden kanama nedeni olabilir.


Aşırı tuz ödem yapar

Göğüs ağrısı: Akciğer enfeksiyonları, mide ve yemek borusu rahatsızlıkları da göğüs ağrısı yapabilir.

Tansiyon düşmesi : Özellikle su ve tuz kaybına bağlı olarak gelişir. Ayrıca ağır kalp yetersizliği, akut kalp krizi, alerjik reaksiyonlarda da gözlenebilmektedir.

Geçici bilinç kaybı ve bayılma: Kalp ritim bozuklukları, kana mikrop karışması, sara nöbetleri, kalp krizi gibi durumlarda gelişebilir.

Dokularda aşırı sıvı birikimi: En sık kalp yetersizliğinde görülür. Aşırı tuz alımı, bacaklarda ödem yapabilir. Ayrıca tiroid bezi rahatsızlıkları da ödeme yol açabilir. Karaciğer bozukluğu ya da alım azlığına bağlı kanda protein düşmesi de bir ödem nedenidir.


KULAĞINIZ SIK MI AĞRIYOR?

Baş ağrısı: En sık görüleni stres ve yorgunluğa bağlı gerilim tipi baş ağrısıdır. Migren, sinüzit ve boyun kireçlenmeleri de sık rastlanan baş ağrısı sebebidir. Ayrıca beyin zarı iltihabı, beyin iltihabı ve kafa içi organlardaki tümöral oluşumlar da gittikçe artan tarzda baş ağrısı yapar.

Baş dönmesi: Sıklıkla iç kulak rahatsızlıklarından olur.

Boyun fıtığı, kireçlenmesi, bazı ilaçlara veya enfeksiyonlara bağlı olarak da görülebilir.

Bilinç değişikliği: Travma, kanda tuz ve sıvı dengesinin bozulması, yüksek ateş, beyin ve beyin zarı enfeksiyonlarında ani bilinç değişiklikleri olabilir. Yavaş gelişen bilinç değişikliklerinde demans ve kafa içi yer kaplayan kitle araştırılmalıdır. Nöbet geçirme de buna dahildir.
Yeni Şafak