RisaleHaber-Haber Merkezi

Sosyal Etüdler Derneği (SETÜD)'nin düzenlediği "İletişim (Sosyal İlişkiler)" onulu semineri, iletişim uzmanı Cevdet Aydın sundu.

İletişim kanallarımızı devamlı açık tutmamız gerektiğini belirten Cevdet Aydın, "İletişim ve sosyal ilişkilerde bizler misyon sahibi olarak toplumda en ileri düzeyde olmalıyız. İletişim ve sosyal ilişkiler konusunda şimdiye kadar yapılan yanlışlar ve hatalar bize bunları düzeltme ve yeniden gözden geçirme fırsatı vermiştir ve vermelidir. Sosyal toplum dinamikleri içerisinde camia olarak güçlü olduğumuz seviyeyi korumalı, iletişimi en iyi şekilde kullanıp muhafaza etmeli ve devamlı yenilenerek iletişim kanallarını açık tutmalıyız." şeklinde konuştu.

Bediüzzaman'ın "Zaman cemaat zamanıdır" sözünü Avrupa'nın aldığını söyleyen Aydın, "Kaynağı bizde olan değerlere sahip çıkıp kıymetini bilmeliyiz. “Zaman cemaat zamanıdır.’’ prensibini, Avrupalılar “Ekip Ruhu” diye bizden almışlar bize muallimlik yapmaya çalışıyorlar. Uçakta tanıştığım İsveç Stockholm’da Konyalı bir fırıncının 150 çeşit ekmek yapıp Stockholm’un 4’te 3 üne ekmeklerini sattığını bunların yanı sıra 10 derneğe üye olduğunu ve yerel bir partide milletvekilliği yaptığını anlatması; iletişim ve sosyal ilişkileri maksimum şekilde nasıl kullanıldığına enteresan bir örnekti." diye konuştu.

Değişimin kolay olmadığını, Peygamberimiz (a.s.m) ve Bediüzzaman’ı örnekleyerek anlatan Aydın, konuşmasının devamında şunlardan bahsetti:

"Değişim zorlu bir sürece bağlıdır. Önce sizinle alay edilir, sonra şiddetle karşı çıkılır, en sonunda da kabul edilir. İşin özü duyarlılıktır. Hiç kimse piyon olarak doğmamıştır, kendisindeki potansiyel kabiliyetleri iletişim ve sosyal ilişkilerde işletmesi gerekir.

"Çözüm gereken şeylerde iletişim ve sosyal ilişkilerde duyarlılıkla görev almayanlar sonucun parçası olur. İletişimde performans arttırıcı eğitimlerin ortalaması yurt dışında 150–200 saat, Türkiye’de 5–10 saati geçmez. Bunun sebebi değişim engelleyicileri olan tembellik, korku ve alışkanlıklardır.

"70'li ve 80'li yıllarda 500 yıllık bir bilgi birikimi ile çalışılırken 2002'li yıllarda bu iletişim ve bilgi birikimi kullanımı 38 güne kadar düştü, değişim hızı olağanüstü arttı. Buna hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu hızın önünde değişim engelleri dayanamayacak."