Zan neden yanlıştır?

Çünkü zan bir iş değildir, iş bir tane iken zan çok olasılıktan biridir.

Zannetmek, bilmediği konu hakkında düşünmektir, konuşmaktır, hüküm vermektir ve genellikle gıybet edip iftira atmaktır.

Olmamış ve olmayacaklar arasında olmuşu tutturmak işlek bir akıl, saf bir kalp ve temiz bir vicdan ister.

Yani olasılıklar dışında bu özelliklere sahip insan sayısı da az olduğundan zannı tutturmak piyango kumarı gibi bir şanssızlık kadardır.

Zan aklı kuruntuya, kalbi nefrete ve kıskançlığa iter.

Zan ve önyargı iletişimi baştan sağlıksız eder.

Güveni sarsar ve sahibini içten içe sarar ve sarsar.

Onun için zannetmeyin, düşünün.

Tedbirli olun ama hüküm vermeyin.

Kendiniz ve başkaları için güzel düşünün ve hayrı arzulayın.

Zaten herkesin illa güzel bir tarafı vardır ve insana oradan tutunun.

Dik durun ama kimseyi yıkmayın, sizi ve etraftakileri yıkmaya çalışmadıkları sürece.

Zan bilmeden, görmeden bildiğini ve gördüğünü sanmaktır.

Eylem görününce zan gider.

Beşer şaşar ama en çok zandan şaşar.

Bir şey yanlış yaptığımızda hata birdir ama zanda ise yüzlerce yanlışı bir iş süresinde gerçekleştiririz.

Yapacaksak, az yaptığımız hüsnü zannı yapalım.

Zaten sui zannın kime faydası olmuş ki?

Onun için biz biz olalım zannın çoğundan kaçınalım.

Çünkü zan sahibi olmak, zanlı olmaktır. 

(AD)