Ohio State Üniversitesi uzmanları tarafından gerçekleştirilen ve Journal of Occupational and Environmental Medicine’ de yayınlanan araştırma National Longitudinal Survey of Youth kapsamındaki 7500 kişi üzerinde gerçekleştirildi.

Araştırmada 32 seneden uzun süre çalışan kadınların kendi bildirdikleri haftalık çalışma saatleri süresiyle sekiz hastalık (kalp hastalığı, kanser, artrit veya romatizma, diyabet, KOAH, astım, depresyon ve hipertansiyon) arasındaki ilişki incelendi. 

Araştırmaya göre durum erkekler için bu kadar kötü bulunmadı; uzun süreli çalışma erkelerde sadece artrit riskini artırıyordu. Haftada 41-50 saat çalışan erkeklerde kalp hastalığı, akciğer hastalığı ve depresyon riski 40 saatten az çalışanlardan daha düşük idi.

Daha önce yapılan çalışmalarda da aile sorumluluğunda aslan payına sahip olan kadınların çalıştıklarında daha fazla baskı ve strese maruz kaldıkları belirlenmişti. Uzun süre çalışanlarda stresin daha fazla olduğu, daha fazla uyku ve sindirim problemleri çektikleri ve daha yorgun oldukları da biliniyor.

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta'nın sitesinde yer alan haberde bu çalışmanın sonuçlarında hiç de şaşırtıcı bir durum yok. Kadınlarda riski arttığı bildiren hastalıkların hepsi de hareketsizlik ve beslenme hataları sonucu gelişir. Araştırmada bahsedilen “çalışmanın” bedenen çalışma ile uzaktan yakından bir alakası yoktur, bu tamamen “masa başı çalışma” dır.

Araştırmacılar, benzer bir çalışmayı evine çeşmeden su taşıyan, çamaşırını dere kenarında tokmakla yıkayan, ormandan odun kesen, tarlada çalışan, 8-10 çocuk doğuran yani 24 saat çalışan kadınlarda yapsın bakalım sonuç ne oluyor?