Toplumu sağlıklı bir şekilde ayakta tutan en önemli sosyal yapı ailedir. Aileyi ihya etmek bir nevi medeniyeti inşa etmek için ön şarttır. Aileyi ihmal etmek ise nesli ve medeniyeti imha etmek demektir.

Yapılan çalışmalara bakıldığında yaklaşık 200 yıllık süreçte medeniyeti çökertmeye çalışan fitne ve fesatçılar tüm kuvvetini ailenin ve neslin çökertilmesi ve ortadan kaldırılmasına harcamakta olduklarına ulaşılacaktır.

Malumdur ki onarmak zor tahrip etmek ve yıkmak ise kolaydır. 20 kişinin 20 ayda ancak yapabildiği bir yapıyı bir kişi bir saatte tek başına yıkabilir. Aileyi ifsad edenler bu yönden daha kolay ve kısa yoldan başarılı olmaktadırlar.

Küresel İfsat Komitesi Aileyi Yıkmak İçin Mücadele Ediyor

Bugün küresel olarak dünyada, özel olarak ülkemizde medeniyetin temel taşı olan aileyi yıkmak için ifsat komitesi çeşitli platformlarda makam ve mevkilerde farklı yol yordam ve yöntemler kullanarak çalışmaktadırlar.

Özellikle insan hakları kisvesine bürünerek zehiri bal olarak göstermekte ve aldatmaca ile topluma yedirmektedirler.

Kadın/Erkek Eşit Değildir

Bu zehirli bal toplumsal cinsiyet eşitliği ile görünürde eşitlik sağlamak kisvesine bürünerek kadını erkeğe, erkeği kadına düşman etmektedirler. Oysa kadın erkeğe, erkek kadına eşit olamadığı gibi her birinin kendine göre üstün ve zayıf yönleri bulunmaktadır.
Mesela kaç erkek bir araya gelse bir Hz. Hatice edebilir veya kaç kadın bir araya gelse bir Hz. Ebubekir edebilir? Lakin söz konusu eşitlik kısvesi olunca toplumu bu şekilde aldatarak ifsat etmektedirler.

Eşcinsellik Sapkınlığı ile Evlilikleri Ortadan Kaldırmak İstiyorlar

Diğer taraftan LGBTİQ+ yani eşcinsellik sapkınlığı ile evlilikleri ortadan kaldırmayı ve aile medeniyetimizi yıkmayı hedeflemektedirler. Oysa baktığınızda görünürde insan hakları sahte libasını kullanmaktadırlar. Halbuki Allah biyolojik olarak kadın ve erkeği ayrı ayrı yaratması, biyo/psiko/ sosyal, his ve duygusal yönden kadın ve erkek farklı fıtratta olup birbirini her yönden tamamlamaktadırlar. Gerçekte biyolojik cinsiyete savaş açan bu ifsatçı yapılar, gerçekte insan fıtratına ve Allah'a savaş açmış durumdadırlar. Oysa Allah ile savaşı kimse kazanamamıştır. Ne Lûtiler ne de Firavun ve Nemrutlar...

Kadının Değil Haklının Beyanı Esastır

Ümmetin haklı feryadı ve karşı duruşu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul sözleşmesini iptal etti. Lakin İstanbul sözleşmesi kalıntısı 6284 nolu yasa halen yürürlüktedir. Daha vahim olan ise tarihsel süreçte hiçbir ilkel medeniyette dahi olmayan "kadının beyanı esastır" yasası aileyi yıkmaya devam etmektedir. Bu kabul edilemez. Haklının beyanı esas alınması gerekirken kadının beyanının esas kabul edilmesi bir çok mağduriyete sebep olmuş ve olmaya devam etmektedir. Bu tür yasalar kaldırılmadıkça yerine kendi milli ve manevi değerlerimizi baz alan insan merkezli, aileyi koruyan yasalar çıkarılmadıkça medeniyeti inşa edemeyiz.

Aileye Zarar Veren Kurum ve Kuruluşlar Kapatılmalıdır

Diğer taraftan aileyi çökerten bütün kurumlar, kuruluşlar kapatılmalıdır. Aileye Medeniyetimize zarar vermeye yönelik saldırılarda bulunan kurumlar ve kişiler cezalandırılmalıdır.

Topyekûn bir seferberlik için evvela şahsiyeti yeniden fıtrat üzere inşa etmemiz gerekmektedir. Şahsiyet bireyin yerini tekrar aldığında Aileyi ihya ve Medeniyeti inşa etmemizin yolu açılacaktır.