Şahin DOĞAN
Ali Bulaç: Gülenizm kurbanı bir entellektüel
Ülkemizdeki İslamcı camianın gözbebeğiydi Ali Bulaç. İslamcı entellektüellerin en birikimlisi, en seviyelisi, en kalitelisiydi. Düşüncenin Gökkuşağı Cemil Meriç’e aylarca kitap okumuştu. Takdire şayan vasfı: sosyal, siyasal, itikadi bütün meselelere İslami bir açı ve paradigmadan yaklaşabilme ve buna göre çözümler üretebilme becerisiydi. Modernliğin mağdurları olan bazı ilahiyatçı akademisyenlerin elim savruluşlar yaşadığı kaotik bir zamanda bu vasıf bilhassa takdire şayandır. Onun gözünde bu vasıf “Nuh’un Gemisine Binmek” gibi bir şeydi. Ve itiraf etmeli ki bu hususta Bulaç rakipsizdi.
İslamcılık aleyhindeki bütün düşünsel saldırılara karşı tek başına bir kale gibi duruyordu. İslamcı camianın kitap, gazete, dergi gibi çeşitli yayın faaliyetlerinin hemen hepsinde onun emeği vardı. En içinden çıkılmaz gibi görünen girift ve müphem konularda -İslami sabiteler lehine- kendine has aydınca bir çıkış yolu bulabiliyordu. İslamcılığın modernlik ile tanışması ve buluşmasından neş’et eden yığınla soru ve sorunun hal çarelerini ilk önce onun kaleminden okuduk. “İslam ve Demokrasi”, “Din ve Modernizm”, “Çağdaş Kavramlar ve Düzenler”, “Kuran ve Sünnet Üzerine” çalışmaları hepimizin başucu kitaplarıydı. Hele “İslam Düşüncesinde Din/Felsefe Akıl/Vahiy İlişkisi” isimli eseri, ilahiyat fakültelerinde ders kitabı olarak okutulan bir İslam klasiği artık.
Nadir bulunur bir beyindi. Ülkede emsali yoktu ya da “kendi semasında tek yıldız” idi dense mübalağa olmaz. Yetiştirdiği yüzlerce insan, yüksek mevkilere gelirken kendisi -çok kolay ulaşabileceği halde- bunu yapmadı, bu uğurda yapılan bütün cazip teklifleri geri çevirdi ve sadece düşünce adamı olarak kalmayı tercih etti. Böyle beyinlerin çok az yetiştiği bir ülkede yaşadığımız dikkate alınınca mübalağa etmediğimiz kolayca anlaşılır. Arkadan kelepçeli o hazin halini görünce içimden “Türkiye son İslamcı entelektüelini de kaybetti” dedim. Övgülerinde ve yergilerinde aşırıya kaçmadı hiçbir zaman. Ölçülü ve mutedil idi daima. Belki ismiyle müsemma bir şekilde biraz karışıktı kafası. Ve tutarsızdı bazı düşünceleri. Ama hangimizin kafası karışık ve bazı düşünceleri tutarsız değildi ki! Her entelektüel adayının kaderiydi bu kafa karışıklığı ve düşünce tutarsızlığı. Bugün onun rahle-i tedrisinden geçerek şatafatlı makamları işgal eden bazı zamane aydınları çok ağır eleştiriyor onu. Makul karşılıyoruz çünkü şunu çok iyi biliyoruz: “Her putperest eski putlarına karşı acımasızdır.” İslamcı entelektüel camianın vicdanıydı Bulaç. Ama buruk bir vicdan. Hatasıyla sevabıyla bizimdi, bizdendi, bizim mahallenin “abi”siydi.
İçerisinde Orhan Pamuk gibi meşhur romancımızın da yer aldığı batılı bir intelijansiya grubu, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Şahin Alpay gibilerinin tutuklanmasına tepki gösterdi. Aynı tepkiyi Ali Bulaç için göremiyoruz. Neden? Çünkü onlar -dindar ve muhafazakar olması nedeniyle- Bulaç’ı hiçbir zaman kendilerinden saymadılar. Sol’un karakteridir: kendilerinden olan habbeyi kubbe yapmak ve fakat kendilerinden olmayan kubbeyi habbe bile yapmamak. Galiba Ahmet Hakan haklı: “Ali Bulaç’lar garip geldi garip gidecek.” Onun entellektüel keşif ve buluşları üzerine bir şeyler ekleyen çıktı mı bizim cenahta? Bu soruya insaf ölçüleri içerisinde bir yanıt vermek gerekirse bu yanıtın “hayır” olacağı muhakkaktır. Onu, her fırsatta çok ağır bir üslupla eleştiren Dücane Cündioğlu gibilerinin onda en affetmediği şey: derin irfan ve entelektüel birikimdi. Bu yönüyle engel teşkil ediyordu onlara.
Bazılarınca ülkemizin Ali Şeriati’si olabilecek bir kumaşa sahipti ama Gülenizm vebası yüzünden olamadı. Gülenizm’in diğer cürümleri bir tarafa, belki de en büyük cürmü Ali Bulaç gibi az bulunur ve yetişir bir entellektüeli zayi etmesiydi. Onu FETÖ’cular mahvetti. [Bu son hususun daha geniş bir analizi için geçen sene bu köşede çıkan “Ali Bulaç’ın Bilinmezlik Havası” başlıklı yazımıza bakılabilir.]
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.