Fizik ilmince ispatlandığı üzere büyük bir patlamayla kâinatı yoktan yaratan Kadir-i Mutlak Allah’tır.

 Astronomi ilmince gayet hassas ölçülerle ve mizan ve intizamla galaksileri, Saman yollarını ve yıldızları evirip çeviren ve kâinatı genişlendiren Kamil-i Mutlak Allah’tır.

 Kozmografya ve coğrafya ilmince Güneşimizi teshir edip dünyamıza soba ve lamba eden, gezegenleri ve ayı bize takvimci ve menfaattar yapan Kadir-i Zülcelâl Allah’tır.

 Güneşimiz gibi milyonlarca lambaları muntazaman yakıtsız yandıran, yanma muvazenelerini bozdurmayan her şeye kadir Allah’tır.
 Yine coğrafya ilmince, dünyayı hayatın devam edeceği şekilde tanzim ve tedbir ile zihayata mesken eden Allah’tır.

Her türlü nimetlerini dünyada istif edip, atmosferini kalkan, dağlarını hazineli direkler ve denizlerini buhar kazanı eden Kadir-i Mutlak Allah’tır.

 Mavi inci dünyamız içinde her türlü maddeyi intizamla terkip ve ihzar ederek dünyayı bir eczane-i Kübra eden Allah’tır.

İhtiyaç duyulacak her türlü kimyevi maddeyi ihtiyaç miktarınca dünyada iddihar eden Allah’tır.

Küre-i arz fabrikasında ham madde olan unsurlardan mahiyetleri biri birine muhalif dört yüz bin çeşit nebatat ve eşcar ve hayvanatı imal eden her işi muciznüma Allah’tır.

Canlıların ihtiyaçları olan tüm mukannen erzakı vakti münasipte dünya ambarında toplayan ve vaktinde ihsan ve ikram eden Kerim olan Allah’tır.
Yüz binler leziz taamları bir mevsimde dünya kazanı içinde pişiren Allah’tır.
Milyonlar cins bitki ve ağaçları onlara münasip elbise ve silahla her mevsim karıştırmadan, unutmadan donatan teçhiz eden Kumandan’ı Azam Allah’tır.

 Yine coğrafya ilmince,  rüzgârları, yüz binler faydalı işlerde kullandıran bilhassa hayvanatın teneffüsüne, bütün ses ve görüntülerin isaline, bitkilerin döllenmesine ve daha nice binler rabbani sanatlarda istihdam eden Hâkimi Mutlak Allah’tır.

 Koca hava unsurunu hıfzedici tek bir kulak ve lisan hükmüne getirip, söylenen bütün sesleri ve görüntüleri bütün özellikleriyle alıp bir zerreden diğer zerreye aynen nakledip hiç karıştırmadan, şaşırmadan, karıştırıcı ve bozucu çok şartlara rağmen Semavatın aktarına aynen ve noksansız aktaran Kadir-i Mutlak Allah’tır.

 Sonra yağmura katreleri adedince menfaatleri takan Rahim-i Mutlak Allah’tır.

 Şuursuz sebeplere binler fayda ve gayeyi takan onları çok hızlı gaye ve maksatlar doğrultusunda çalıştıran müsebbibül esbap Allah’tır.

 Acize, camide ve cahile olan zerrata âlimane, hakimane ve kadirane işler yaptıran, gitmesi gereken yöne onları gönderen ve durmaları gereken yerde onları kalıpsız durduran Allah’tır.

 Kâinattaki intizamı Mutlak der ki, tanzim edip bizlere nizam veren Allah’tır.

 Kâinattaki yerli yerinde ki bütün menfaatli faaliyetler der ki Fa’al-i Mutlak Allah’tır.

 Her mahlûkun cephesine öyle bir garip bir mühür vurulmuş ki o şeyin vücudunu yapan bütün kâinatı yaratabilecek güçte olacak Allah’tır.

 Her zihayatın başlangıcındaki nüvesi, sonundaki neticesi zahirindeki güzelliği tenasübü, içindeki makinevi yönü ilan eder ki bizleri yaratan İlmi sonsuz Allah’tır.

 Her bir zihayatı kâinattan süzerek, kâinata bir hülasa eden kâinatın sahibi Allah’tır.

 Kâinatı insan levhasında, bal arısını çok şeylere fihriste, koca çam ağacını buğday kadar tohumunda, insanın seksen senelik ömrünü mercimek kadar kuvve-i hafızasında bütün incelikleriyle kaydeden ancak ve ancak her şeyin halıkı Allah’tır.

 Kâinattaki gaye ve maksatlı ve güzel neticeler verdiren bütün yapılışlar, oluşlar ve meydana gelişler vazıhan gösterir ki fail-i Mutlak Allah’tır.