Yeryüzünün ziyneti olan bitki ve ağaçlara yaz mevsiminde dikkatle bakıyoruz, görüyoruz ki;

Özellikle bahar ve yaz mevsiminde hadsiz bitki ve hayvanatın yeniden yaratılışlarında karışıklığı ve birbirine engel olmayı ve düzensizliği ve intizamsızlığı gerektiren had ve hesaba gelmez çokluğa rağmen, nihayet derecede bir düzen ve düzgünlük ve mükemmellik içerisinde onları yaratan İlmi her şeyi kuşatan Allah’tır.

Yeryüzünü süslendiren ve özellikle zihayatın yüzlerini güldüren bütün meyvelere bak. Ölçüsüzlüğü ve kaba ve muvazenesiz olmayı gerektiren hadsiz meyvelerin icadında gördüğümüz çok süratli ve kısa zamanda yapılışları, mükemmel bir ölçü, bir düzen ve uygunluk ve kolaylıkla yaratan ve bunda hiç zorlanmayan Kadir-i Mutlak Allah’tır.

Yeryüzünü, yıldızlar gibi yaldızlayan ve zişuurların yüzlerine tebessüm ederek kendilerini yaldızlayanı adeta aşikâre kör gözlere gösteren çiçeklere bak;

Kıymetsizliği ve ehemmiyetsizliği ve kabalık ve çirkinliği gerektiren mutlak çokluklarına rağmen, mutlak düzgünlük, mükemmel bir nizam ve tenasüp ve zarafet ve sanatlılık içinde onları halk eden hiçbir şey ilminden, kudretinden ve gözünden kaçmayan Allah’tır.

Bütün ağaç ve bitkilerin programları ve tarihçe-i hayatlarının yazıldığı özelliklerinin kutucukları olan tohumlara, çekirdeklere, habbelere bakalım;

Sanatsızlığı ve basitliği ve küçüklükleriyle birlikte değersiz olmalarını gerektiren çok kolay icatlarına rağmen… Bütün insanlık toplansa dahi taklit edemeyecek şekilde nihayet derecede sanatkârlık ve nihayet derecede maharet ve nihayet derecede dikkat ve ihtimamkarlık gösteren bir yapılışla bütün onları acze düşmeden yaratan Kadir ve Hâkim-i Mutlak Allah’tır.

Evet, Kâinatı ilminin düsturlarıyla hülasa edip bir ağaçta toplayan ve hikmetinin düsturlarıyla da koca ağacı süzüp bütün şeraiti hayatını ve fihristesini çekirdeğine yazan ve çekirdeği bir rahmet hazinesi ederek kâinat kadar sanatlı bir vaziyet vererek Rabbani birer mühürler eden Rububiyyetin de kusur olmayan Kadir-i Mutlak Allah’tır.

Koca dünyamızın doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine mutlak çok uzak mesafelerde olup her birisinin ayrı ve değişik, bir biriyle alaka ve benzerliklerinin olmamasını gerektiren vaziyet ve şartlara rağmen;

Bütün habbe ve hububatı aynı tarzı sanatta, aynı keyfiyet ve özellikte aynı sanat ve maharette aynı ziynet ve surette aynı zaman ve süratte, mutlak bir birlik ve beraberlik ve benzeyişlik içerisinde yaratan ve bütün küre-i arzda küçük bir bahçe gibi tasarruf eden bütün esması kâmile olan Allah’tır.

Birbiri içine giren ve bulaşmayı ve tamamen karışmayı, karıştırmayı ve unutmayı gerektiren vaziyet karşısında, mükemmel bir ayrıştırma ve ayırma ve biri birinden ayırıp karıştırmama, bulaştırmama içinde ve hiç birinin hiçbir şeyini unutmadan tüm özellikleriyle aynen iade eden Kemal-i Hikmetini ve Kudretini gösteren Allah’tır.

Toprak altında karışık bir şekilde bulunan hadsiz tohumların hiçbir özelliklerini karıştırmadan tefrik ve temyiz eden, hiç birinin terkibini, keyfiyetini ve hiçbir özelliklerini unutmayıp karıştırmayan ve yorulmadan yeniden iade eden Allah’tır.

Ağaçlara ve bedenlere giren çok değişik maddeleri, aza ve hüceyratın ihtiyaçlarına göre o karanlık, karışık ve karmakarışık ve dar ve gizli yerlerde mükemmel bir sevk ve idareyle maddeleri tefrik ve temyiz ile ihtiyacı olan kabuk, beden, yaprak, çiçek, dal ve budak ve meyvelere tefrik ile mükemmel gönderen Allah’tır.

Bedenlere giren karışık ve mizansız maddeleri hüceyrat, aza, kas ve kana ve kıl, diş, dil, göz beyin ve sair uzuvlara mükemmel bir ayrıştırma ile göndererek ve zerratta ve hüceyratta ve bütün aza ve bedenlerde tasarruf ettiğini gösteren Hâkim-i Mutlak Kadir-i Mutlak Allah’tır. 
Her şey bu kadar açıkken böyle bir Zatı nasıl inkar edersiniz?