Annelik şefkat mesleğidir

Annelik şefkat mesleğidir

Belkıs Kahya, anneliğin ne kadar özel ve zahmetli olduğunu ilk çocuğunu kucağına aldığı an anladığını söylüyor

Nergihan Çelen'in haberi

Belkıs Kahya, 4 çocuk annesi bir iş hanımı. Anneliğin ne kadar özel ve zahmetli olduğunu ilk çocuğu-nu kucağına aldığı an anladığını söylüyor. İlk çocuğunu büyütürken birtakım hatalar yaptığını belirten Kahya, dört çocuğuna da iyi eğitim vermek için eşiyle birlikte çırpındıklarını anlatıyor.

Bugün Anneler Günü. Bu özel günde genellikle gazete sayfalarına ünlü annelerin hayat hikâyeleri yansır. Ya da evladı engelli veya mağdur olan bir annenin çocuğu için yaptıkları... Bir engelli annesi olmak, ömür boyu evladının yanında bulunmak çok zor ve adeta kahraman olmayı gerektirir. Ama aslında her çatının altında evlatları için çırpınan, ömrünü onlara adamış sıradan gördüğümüz her şeyin en iyisine layık özel anneler yaşıyor. Bu nedenle bugün çocuğu kaç yaşında olursa olsun onun için çırpınan ve o her ne yaparsa yapsın sevmekten vazgeçmeyen milyonlarca anneden birini konuk ediyoruz sayfamıza.

47 yaşındaki Belkıs Kahya, yaşları 4 ile 20 arasında değişen dört çocuk annesi bir hanım. Anneliğin ne kadar güzel ve aynı zamanda zor olduğunu ilk çocuğunu kucağına aldığı zaman anlamış: "Kızıma ilk kez dokunduğumda içimi büyük bir korku kapladı. 'Dokunmaktan bile korktuğum bir varlığı nasıl büyütüp yetiştireceğim?' sorusu içimi kemirmeye başladı. Ama onunla geçirdiğim her dakika bana anneliğin mucizelerle dolu olduğunu ve bu yolda zorlukların bile bana büyük zenginlik katacağını gösterdi."

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdikten sonra eşiyle birlikte Amerika'ya yerleşen Belkıs Kahya, ilk iki çocuğunu New York'ta büyütmüş. Dinî motiflerin olmadığı, milli kültür ve değerlerin bulunmadığı bir coğrafyada çocuk yetiştirmenin zorluklarını anlayan Kahya çifti, Türkiye'ye kesin dönüş yapmış. Çocuklarını daha iyi yetiştirebilmek için böyle bir karar aldıklarını söyleyen Belkıs Kahya, "Evlat sahibi olmak her anlamda fedakarlık yapmayı gerektiriyor. New York'ta yaşam ve çalışma şartlarımız çok iyiydi. Ama çocuklarımızı daha iyi yetiştirebileceğimize inandığımız yer burası olduğu için her şeyi elimizin tersiyle itip Türkiye'ye döndük." ifadelerini kullanıyor.

'İŞ SAHİBİ OLMAK İÇİN YILLARIMIZI VERİYORUZ, YA EBEVEYN OLMAK İÇİN?'

Bir meslek sahibi olmak için bile kişilerin yıllarca eğitim aldığını hatırlatan Kahya, dünyadaki en önemli görevlerden biri olan ebeveynliğin yeterince önemsenmediğini düşünüyor. 10 yıldır bir anaokulunun yöneticiliğini yapan Belkıs Kahya sözlerini şöyle sürdürüyor: "Maalesef işim nedeniyle birçok farklı aileyi tanıma imkanı buluyorum. Bu tecrübelerim bana bir çocuğun hayatında ailenin ama özellikle annenin ne kadar önemli bir yeri olduğunu gösterdi. Çocuğuyla kaliteli vakit geçiren, onu duygusal olarak besleyen ve hayatın özünü gösteren annelerin evlatları çok farklı oluyor. Çünkü çocuğun sadece ne yiyip ne giydiği değil, ruhunun nasıl beslendiği çok daha önemli." Anne olmanın hem çok büyük mutluluk kaynağı hem de büyük sorumluluk içerdiğini vurgulayan Kahya, "Annelik dışarıdan zor görünen ama içine girince sizi alıp götüren bir çağlayan. Her gün Allah'a şükrediyorum bu güzel duyguyu bana yaşattığı için." diye konuşuyor.

'BABALIK KAZANILIR, ANNELİK FITRİDİR'

Anneliği ömür boyu süren bir 'şefkat mesleği' olarak tanımlayan Belkıs Kahya, her daim çocuklarının yanında olmaya çalıştığını aktarıyor. İlk çocuğunu büyütürken birtakım hatalar yaptığını; ama bunlardan ders aldığını vurgulayan Kahya, dört evladına da iyi eğitim vermek için çırpındıklarını söylüyor. Kendine güvenen, dürüst ve erdemli çocuklar yetiştirmeye çalıştığını belirten Kahya, anneliğin sürekli bir öğrenme süreci olduğunu dile getiriyor. 42 yaşındayken oğlu Yusuf'u kucağına alan Belkıs Kahya, "Son çocuğumu dünyaya getirmeden önce yaşım nedeniyle birtakım tereddütler geçirmiştim. Fakat eşimin de gayretleriyle onu büyütürken bile o kadar çok keyif aldım ki anlatamam." ifadelerini kullanıyor. Babalığın zamanla kazanıldığını söyleyen Kahya, anneliğin her kadının fıtratına işlenmiş derin bir duygu olduğuna inanıyor.
Zaman