Atını ‘Uçurum’a Süren Şair: Mustafa UÇURUM
Mustafa ORAL'ın yazısı...
Bir bir süre önce edebiyat dünyası yepyeni bir yayınevine kavuştu:İlk Kitap. Yayınevi Bülent Tora Baltacı’nın “İç Savaş Sebebidir Gözlerin”, M. Ali Köseoğlu’nun “Her Ayrılık Bir Aşk” ve Serkan Dulkadir’in “Düş, Kan ve Allah” kitaplarını yayımladı. Son olarak da Mustafa Uçurum’un “Tenhalayın Kalbimi” isimli şiir kitabını yayımladı.
Şair Mustafa Uçurum Dergah, Yedi İklim ve Hece gibi dergilerde yayımladığı şiirlerini ilk şiir kitabı “Tenhalayın Kalbimi”nde topladı. Kitap 74 sayfa ve şiirlerin farklı zaman dilimlerinde yazıldığını imleyen üç bölümden oluşuyor. “her gün yeni bir kefen”, “hayatın acelesi yok” ve “babası yangın görmüş çocuklar”.
Şüphesiz hakiki şiir hikmetin ta kendisidir. Ucu hikmete çıkmayan bir şiir hiçbir şekilde uzun süre varlığını sürdüremez. Bunun farkında olan Mustafa Uçurum “Şuara” süresini yedeğine alarak sesleniyor okuruna. Şair, Şuara’da ders verilen hikmet ve hakikat yolculuğuna çıkmaya göze alabilecek kadar cesur, bu cesareti kendinde görecek kadar da mütevazı bir dil tercih etmiş.
Uçurum gönülden ve derinden sesleniyor. Hemen her satırda sükutun, yalnızlığın ve dinginliğin altını çiziyor. Hüseyin Atlansoy’un ifadesiyle “tenha ve kalbi” bir zirveden bakıyor hayata. “adım seçilmiş benim, geri kalan uçurum / her aşk kavuşmak değil usulca gidiyorum” diyerek şiir atını hep uçurumlara sürüyor. Fakat bu yolculuğu öyle bir sükut ve teyakkuz haliyle yapıyor ki, o uçurumlar hiçbir korku vermiyor insana. “ben kimseye söylemeden gitmesini öğrenmeliyim / bütün sırlarım sağ omzumda artık” diyerek bir ifşanın ve inşanın izlerini bırakıyor ardında. Değil mi ki “her gün yeni bir kefen gibi /değişiyor yaşamak dediğim / üstünden kitaplar geçen rahle / bir bir doğruluyor mahşeri.”
Şiir ki, insanın kendi kıyametine ve insanlığın mahşerine bir yolculuktur. “kıyamet dediğimiz bir nefes gibi yakın”. Ne de olsa her şeyin bir sesi vardır insanın içinde yankılanan. O ses bazen bir nefes, bazen bir kesik öksürük, ama hemen her defasında bir şiirdir.
Zeyl: Mustafa Uçurum bir uçurumdan sesleniyor bize. “ Babası yangın görmüş çocukların / is kokuyor saçları / ırmaktan uzak kaldım, sesim kayboldu / yangın var dört yanımda” diyor. Ve ekliyor: Gelin ey insanlar! Şiirden bir gece çalalım, felekten değil. Bir ırmak olup o yangını beraber söndürelim.