Avamın-nassın din pazarında bir kitap

(Abdulhavap Sert kardeşim Mustafa İslamoğlu Eleştirisi kitabını değerlendirmiş. Bu nazik davranışından dolayı kalben teşekkür ediyorum.)

Kitapların da hikâyesi var.
     
"Mustafa İslamoğlu Eleştirisi" isimli kitabın ilginç bir hikâyesi var. Değişik görüş ve düşünceleriyle sürekli gündemde kalmayı başaran Mustafa İslamoğlu, oldukça maceraperest biri. Bu sefer bir kitap aracılığıyla aylarca gündemde kaldı. Kalmaya da devam ediyor. İslamoğlu ve muhalifleri sayesinde bu ülkede mümin/ mümine kardeşler arasında sürekli tekfir/afaroz, birbirlerine hakaret hatta tehditler savuran olaylar hiç eksilmez. Bu zat-ı muhteremler güzel insanımızın kafasını karıştırır. Ortalık hep kel Ali'nin bağına döner.

Şahin Doğan'ın "Ezeli Mağluplar" kitabında İslamoğlu hakkında yazdığı yazıyı okumuş bu adam "Mustafa İslamoğlu Eleştirisi" yazmalı diye düşünmüştüm. Yazar, İslamoğlu muhaliflarinden farklı olarak bütün kitaplarını okumuş, dimağını anlamış biri. Bazıları gibi "okumadım ama reddiye yazıyorum" diyenlerden farklı, ki en büyük handikapımız da muhaliflerimizi anlamamızdır. Bu yüzden çoğu kez bir çok insanı zân üzerinden hedef tahtamızda karalar dururuz. Halbuki, "zanın çoğunda ayıp ve günah vardır." (Hucurat 12)

"Mustafa İslamoğlu Eleştirisi" yayınlanmadan önce Şahin Doğan'a "neden İslamoğlu eleştirisi de bir başkası değil, bu adam eleştirilere değmez. Eleştirisinin eleştirisi yapılıyordu" dedim. O da haklı olarak "farklı olan o olduğu için" cevabını veriyordu. Hadis, tefsir, kelam, fıkıh ve tarihi fütursuzca örseyelen biri neden eleştirilmesin? Ayrıca İslamoğlu Mevlana, Sadreddin Konevi, İbni Arabi, Hallaç, Said-i Nursi gibi birçok mutasavvıfa dil uzatıyor. Şimdiye kadar tasavvuf ehlinden beğendiği kimse olmamıştı. İslami ilimler, alimler; mezhepler, meşhepler, cemaatler onun sivri dilinden nasibini almıştı. Artık birilerinin herkesi, herşeyi haşlayan bu tavra "hooop" demesi gerekiyordu. Bu da Urfalı yazar Şahin Doğan'a nasip oldu.

Doğrusu Türkiye'de en çok eleştirilenlerden biri Mustafa İslamoğlu ama şimdiye kadar tüm muhalifleri ona yenilmişti. Sürekli ona sataşır, müritlerine bel altı küfürler ettirir, aile efradına kadar İslamoğlun'a dil uzatmışlardı. Fakat İslamoğlu onlara nazaran daha donanımlı ve güçlü hitabetiyle her defasında onları güzel bir haşlar, verecek cevapları olmazdı. Çünkü hayatları boyunca sadece Kur'an, hadis dışında ne bir dünya klasiği ne de sağlam bir metin okumuş; Modern çağda "ümmi" olarak adlandırabileceğimiz bu mübareklerin her defasında İslamoğlu'na yenilmeleri kaçınılmazdı zaten.

Nihayet edebiyat, sanat, dünya klasikleri okumuş; eleştiri melekeleri yerinde, ahlâklı, en önemlisi araştıran nur talebesi Doğan'ın, İslamoğlu ve karşıtları dahil "eleştiri ahlakı" dersini "Mustafa İslamoğlu Eleştirisi" çalışmasıyla bu iflah olmaz, asabı bozuklara "çüüüş" diyecek kitabı sahnede.

Tabi kitabın hikâyesini sosyal medyadan takip ediyorum. Fazla sosyalleştiğimiz için bütün ızdırap ve afyon patlatmalarımızın durağı sosyal medyada. 

Günlerden birgündü facebookdayım yine. Bakalım kim ne yazmış, ne demiş, kim kime çatmış?

Evet karşıma çıkan ilk paylaşım Şahin Doğan'dan. Yazarın ve yayınevinin iddiasına göre, "Mustafa İslamoğlu ve yakın çevresi kitabımızı piyasadan kaldırmak ve yayılmasını engellemek için harıl harıl çalıyorlar, ellerinden geleni yapıyorlar. Hatta yer yer tehditler bile savuruyorlar. İslam tarihindeki en büyük şahsiyetler dahil herkesi acımasızca, haksızca ve hukuksuzca eleştiren biri neden kendisi adabınca eleştirilince böyle yollara tevessül eder? Tekrar ediyorum fikre fikirle cevap verilir. Gerisi acizlerin, talihsizlerin, zavallıların, çaresizlerin, yenilmişlerin işidir."

Ne yalan söyleyeyim Mustafa İslamoğlun'dan böyle bir şeyi beklemiyordum. Kadim muhkem sabitlere, anıt adam ve eserlere hunharca çuvaldızı batıran biri, iğnenin ucu kendine değince neden feryad-u figan edip kitaplara kıyar? Üstelik aynı şey kendi kitaplarına yapıldığı halde. Başkasının emeğini aşağılamak hangi dinde var. Elli adet kitabı olan biri kendisini eleştiren bir çalışmayı ortadan kaldırmaya çalışması hiç etik değil.

Birkaç gün sonra bir paylaşım daha. Yayınevi İslamoğlu'nun yakışıklı resmini kapak yapmıştı. Ama Cimer'e yapılan şikayetlerde bir de ne göreyim o güzel kapak resmi değiştirilmiş. Aman Allahım engizasyona uğrayan bir kitapla karşı karşıyayız. İçindekiler değişmediği müddetçe kapak değişikliğinin hikmeti ne acaba? Kapak meselesi bir fıkrayı hatırlattı. Adamın birine Kel Hasan deniliyormuş. Adam karakola gidip şikayetçi olmuş. Komutanım şikayetciyim bana Kel Hasan demesinler. Komutan, "Tamam tamam sakin ol demiş biz de bundan sonra Hasan Kel deriz" demiş. Ya arkadaşlar ha kel Hasan; ha Hasan kel ne fark var?

Evet yenilmişti. Kitapta Mustafa İslamoğlu'nun yaptığı intihaller (aşırmalar) Said Nursi'ye attığı iftiralar ve şaz yorumlara verecek herhangi bir cevabı yok. Şahin Doğan deliller ile tescillemiş hepsini. Dediğimiz bu kitap sadece Mustafa İslamoğlu'nu değil, İslamoğlun'u okumadan, anlamadan bel altı küfürler ettiren bazı isimlere de güzel cevaptır. Dini kuvvetin haşin çehresini temsil edenlerin takkesi düştü, kelleri göründü.

Şimdi merak edilen Mustafa İslamoğlu'nun kitabı okuyup okumadığı. İkincisi de İnşallah muhaliflerinin elinde bir nesneye dönüşmez. Güzel insan Şahin beyin şimdi işi daha da zor. Her iki tarafın da fanatiklerinin ekseriyeti anlamaz, bağnaz, birer şirretli ve kesin inançlı.

Şahin bey, bu dünya bazı adamların tribüne oynadığı dünya. Maalesef siz de bu dünyada yaşıyorsunuz. Aldatma oyununun musabaka meydanında irfana, izana ve eleştiriye yer yok. Bilirsiniz birçok eser müelliflerinin başına bela olmuştur. Temennimiz odur ki sizin de kitabınız bunlardan olmaz.

Abdulhavap Sert

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
7 Yorum