“Risale-i Nur, bu mu'cize-i kübranın elinde bir elmas kılınç hükmünde hizmetini göstermiş ve muannid düşmanlarını teslime mecbur etmiş. Hem kalbi, hem ruhu, hem hissiyatı tam tenvir edecek ve ilâçlarını verecek bir tarzda hazine-i Kur'aniyenin dellâllığını yapan ve ondan başka me'hazı ve mercii olmayan ve bir mu'cize-i maneviyesi bulunan Risale-i Nur o vazifeyi tam yapıyor ve aleyhindeki dehşetli propagandalara ve gayet muannid zındıklara tam galebe çalmış . .” [1]

Hem Risale-i Nur ihtiyaç zamanında te'lif edildiğinden; Türkiye ve İslâm Dünyası genişliğinde gelişmiş ve dünyayı alâkadar eden bir imtiyaza mazhar olduğunu gözlere göstermiştir...”[2]

Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri 1900'lerin başında, insanlara tebliğ faaliyetlerine başlamış ve daha çocuk yaşta irşad ve tebliğe koyuldu. Toplumun nabzını tutarak maddi ve manevi bunalımlarına reçeteler yazmıştır. Bilahare yazdığı reçeteleri Reçete-ül Avam ve Reçetet-ül Ekrad olarak “Hutbe-i Şamite ve Münazarat” neşretmiştir.  

Bilahare çok geçmeden Bediüzzaman ünvanını alacaktır. Neşrettiği bu eserler toplumsal olarak insanların ve ulemanın içinde bulundukları haleti de bize şimdi göstermekte. 1900’lerin başından itibaren bakıldığında Bediüzzaman, Risale-i Nur’u ile insanlara maddi ve manevi mihmandarlık payesini üstlenmiştir. Vefaat edeceği zamana dek hal u kal ile de yapmaya devam etmiştir.

Bediüzzaman Said Nursi vefaat etmesiyle arkasında bir cemaat ve koca bir külliyat bırakmakla inşaallah kıyamete dek manevi olarak da bu mihmandarlığını devam ettirecek. Şahs-ı manevi-i nuriye içerisinde manen yaşayıp, açtığı çığır ile sadaka-i cariyesi çağlayacaktır inşaallah.

Bediüzzaman Said Nursi’nin talebeleri kendisinden sonra manevi mihmandarlık vazifesini başta kendi hayatları sonra yeni kuşak nur talebelerine intikal ettirmek şiarıyla hizmete devam ederek ahirete irtihal eylediler. Hatta o kadar ki, evlenmeye, bir yuva kurmayı terk edenler de çıktı. İnsanların ahiretinin kurtulmasına say u gayret ettiler. Başkaların nefsinin kurtulması için nefislerinden fedakarlık yaptılar.

Son demlerde Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyimiz nur talebeleri arasında vahdeti ve tesanüdün daha sağlam olması için aylık ihlas ve uhuvvet dersleri tertib ederek say u gayret etmektedir. Allah kendisine sıhhat ve hayırlı ömürler ihsan etsin, dahili ve harici belalardan muhafaza etsin.

Bu ay yapılan derse katılım önceki aylara nisbetle daha fazla olduğunu müdavimlerden duymaktayız.

Derste ön plana çıkan manaları nakletmek istiyorum.

* Risale-i Nur ve Üstadımız hakkında menfaat-perest insanlar tarafından yazılan kitaplardan uzak durulması gerektiği..

* Risale-i Nur’un hizmetinde Risale-i Nur’un metodunun gene Risale-i Nur’dan ihdas edilmesinin lazım olduğu..

* Risale-i Nur hizmetinde Risalelere ve Üstadımıza ayniyetçi olmak, yani kendimizden bir şeyler ihdas etmek yerine bize intikal eden hizmete ve üstadımızın metoduna sadık kalmanın gereği..

* Risale-i Nur dersinde ders okuyan kimsenin ders makamının ciddiyetini ihlal etmemesi ve ders makamının kutsiyetinin ehemmiyeti..

* Hizmet kardeşimizde tefani olmak..

* Kardeşlerimizi tenkid etmemek..

* Risale-i Nur hizmeti yaparken müsbet hareket etmek..

* Hulusi ve Refet ağabeyler gibi Risale-i Nur’a tam sadakat ve tam kanaat . .

* Enaniyeti terk ederek manen terakki etmenin ehemmiyeti..

* Esasat-ı Nuriyenin muhafaza edilmesiyle din ve düşmanlarının planlarının akim kalacağının bilinmesiyle esasatı muhafaza etmenin ehemmiyeti..

* İhtilaf u tefrikanın ancak Üstada ve nurlara ayniyetçilikle mani olunacağı..

* Ülkenin vahdetinin ancak müsbet hareketle temin edileceği gibi bir çok hususa temas edildi.

Pazar günü, Yirmi Birinci Lem’a ve akabinde Yirmi İkinci Mektublar okundu. Derse yurt içi ve dışından gelenler vardı. Muhabbet ortamıyla her yerden gelen nur talebeleri tanışığ kaynaşmaktaydı. Senelerdir birbirini görmeyen kimseler ortak programla birbirini görüp hasbihal etti. Ben de gıyaben tanıştığım abilerimle sureten de tanıştım. Bu mana da hoş oldu. Hüsnü ağabeyimizin ders rahlesine yakın oturup, dersi video olarak kaydedip, Facebook'ta da canlı olarak yayın yaptım. Derse gelemeyenler videoyu izleyebilirler.

Ders sonunda Şuhur-u selase lahikası okundu. Namaz ve yemekten sonra program sona erdi. Gelen misafirler ders sonrası Hüsnü ağabeyle musafaha etti.

Rabbim bu derslerin emsalini teksir etsin ve nur talebelerin kalblerine tam ihlas ve sadakatle tesanüdü netice verecek hizmetler nasip etsin. Amin.

Selam ve dua ile

[1] Sözler (155)
[2] Sözler (753)