Batman STK'ları: Silaha son, açılıma devam
Batman'da 83 STK terör olaylarına ilişkin ortak açıklama yaparak, operasyonların durdurulması ve PKK'nın eylemsizlik kararı alması çağrısında bulundu
Medeni Akbaş'ın haberi:
Batman'da 83 sivil toplum kuruluşu (STK) son günlerdeki terör olaylarına ilişkin ortak açıklama yaparak, operasyonların durdurulması ve PKK'nın eylemsizlik kararı alması çağrısında bulundu.
Son dönemde artan olayların durması, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için bir araya gelen 83 sivil toplum kuruluşu ortak açıklama yaptı. Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan sivil toplum kuruluşları temsilcileri adına basın açıklamasını Baro Başkanı Yusuf Tanrıseven okudu.
Basın açıklaması öncesi söz alan Mazlum Der Batman Şube Başkanı Avukat Murat Çiçek, 83 sivil toplum örgütü temsilcisinin bir araya gelerek gerçekleştirildikleri toplantılar sonucunda metni hazırladıklarını söyledi. Çiçek, 83 sivil toplum örgütü olarak şiddet olaylarının son bulması için silahların susması, Kürt sorununun şiddetle değil barışçıl yöntemler geliştirilerek çözümü, demokratik açılımın içinin doldurularak esaslı bir şekilde ülkenin köklü anayasal yasal reformlara girişmesi konusunda ittifak ettiklerini ifade etti.
Baro Başkanı Tanrıseven ise kutsallaştırılmış hiçbir amacın insan yaşamından daha değerli olmadığına vurgu yaptı. Tanrıseven, Batman'ın ittifak halindeki bütün sivil toplum kuruluşları olarak PKK'nın silahlı eylemlere son vermesini, devletçe yürütülen operasyonların durdurulmasını, şiddetin taraflarca hak arama yöntemi olarak kullanılmasından vazgeçilmesini istedi.
Şiddetin özellikle masum ve yoksul ailelerde onarılmaz yaralar açtığına ve bunun da çözümü daha da zorlaştırdığına dikkat çeken Tanrıseven, açıklamada şunları ifade etti: "Tutuklanan Kürt siyasetçiler, TMK mağduru çocuklar ve barış grubunun tutuklanması gibi tasfiye çağrışımı yapan uygulamalara derhal son verilmesini, demokratik açılım sürecinin gerçekçi ve ön kabullere dayanmayan çözüm yollarıyla tekrar tesisini… Bir başka deyişle Kürt sorununun karşılıklı diyalog, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları çerçevesinde çözümün zorunlu olduğunu Türkiye kamuoyuna ilan ediyor, toplumun bütün kesimlerini sorumluluk almaya ve itidale davet ediyoruz."