Bediüzzaman: Medresetüzzehra için neden bağırıyorum?
İzah etsen fena olmaz
Risale Haber-Haber Merkezi
(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Münazarat adlı eserinden bölümler)
Sual: Bunun semeratı nedir ki, on, belki elli beş seneden beri bağırıyorsun?
Cevap: İcmali: (HAŞİYE 1) Kürt ve Türk ulemâsının istikbalini temin. Ve maarifi, Kürdistan’a medrese kapısıyla sokmak. Ve Meşrutiyetin ve hürriyetin mehasinini göstermek ve ondan istifade ettirmektir.
Sual: İzah etsen fena olmaz.
Cevap:
Birincisi: Medârisin tevhid ve ıslâhı...
İkincisi: İslâmiyeti, onu paslandıran hikâyat ve İsrailiyat ve taassubat-ı bârideden kurtarmak. Evet, İslâmiyetin şe’ni metanet, sebat, iltizam-ı hak olan salâbet i diniyedir. Yoksa cehilden, adem-i muhakemeden neş’et eden taassup değildir.
Bence taassubun en dehşetlisi, bazı Avrupa mukallitlerinde ve dinsizlerinde bulunur ki, sathî şüphelerinde muannidane ısrar gösteriyorlar. Burhan ile temessük eden ulemânın şânı değildir.
Üçüncüsü: Mehâsin-i meşrutiyeti neşir için bir kapı açmaktır. Evet, aşâirde Meşrutiyeti incitecek niyet yoktur. Fakat istihsan edilmezse istifade edilmez; o daha zararlıdır. Hasta tiryakı zehir-alûd zannetse, elbette istimal etmez.
Dördüncüsü: Maarif-i cedideyi medârise sokmak için bir tarik ve ehl-i medresenin nefret etmeyeceği saf bir menba-ı fünun açmaktır. Zira, mükerreren söylemişim: Fena bir tefehhüm, meş’um bir tevehhüm şimdiye kadar set çekmiştir.
Beşincisi: Yüz defa söylemişim, yine söyleyeceğim: Ehl-i medrese, ehl-i mektep, ehl-i tekkenin musalâhalarıdır. Tâ, temayül ve tebadül-ü efkâriyle lâakal maksatta ittihad eylesinler. Teessüfle görülüyor ki, onların tebâyün-ü efkârı, ittihadı tefrik ettiği gibi; tehâlüf-ü meşâribi de terakkiyi tevkif etmiştir. Zira her biri mesleğine taassup, başkasının mesleğine sathiyeti itibarıyla tefrit ve ifrat ederek, biri diğerini tadlil, öteki de berikini teçhil eyliyor.
Elhasıl: İslâmiyet hariçte temessül etse, bir menzili mektep, bir hücresi medrese, bir köşesi zaviye, salonu dahi mecmaü’l-küll, biri diğerinin noksanını tekmil için bir meclis-i şûrâ olarak, bir kasr-ı meşîd-i nuranî timsalinde arz-ı dîdar edecektir.
Ayna kendince güneşi temsil ettiği gibi, şu Medresetü’z-Zehrâ dahi o kasr-ı İlâhîyi haricen temsil edecektir.
Eyyühe’l-eşraf! Biz size hizmet ettiğimiz gibi, siz de bize hizmet ediniz. Yoksa, ey bize vesayete muhtaç çocuk nazarıyla bakan ehl-i hükûmet, size itaat ettiğimiz gibi, saâdetimizi temin ediniz. Ve illâ, ey Kürt ve Türkün cemiyyet-i milliye vazifesini bilistihkak omuzunuza alan eski İttihad ve Terakki! İyi ettiniz mezcettiniz. İyi etseniz iyi; ve illâ
1 فَرُدُّوا اْلاَمَانَاتِ اِلٰۤى اَهْلِهَا
(HAŞİYE 2)
1 : Emanetleri ehline verin.
HAŞİYE 1: Şu Medresetü’z-Zehrâ’ya dair mebâhisi, Hürriyetin üçüncü senesinde nutuk sûretiyle Bitlis’te, Van’da, Diyarbakır’da, daha birçok yerlerde ahaliye ders verdim. Umumen dediler: “Hakikattir, hem mümkündür.” Demek diyebilirim ki, ben bu meselede onların tercümanıyım.
HAŞİYE 2: İhtar: Ey kendini havass zanneden ehl-i siyaset ve ehl-i hükûmet! Ye’si kırmak için avama ders ve hitap olan şu kitabı senet tutup tesellî etmeyiniz. Zira sizin sû-i istimâliniz onların sû-i tefehhümünden daha ziyade sû-i tesir eder. Size bir ders vermek için zamanı tevkil eyledim. Dersini dinlemediniz, dehşetli tokadını yediniz.
Devam edecek
ÖNCEKİ BÖLÜMLER
Şu eserlerim Kürt olduğu gibi, aynı halde Türk, aynı vakitte Araptır
Size beğendirmek için değil, hakka hizmet için yazdım
Kürt aşiretleri ile yaptığım ders siyaset doktorlarına yardım eder
Yalnız Kürdistan’a değil âleme bağırarak müjde veriyorum ki
İstibdat İslâmiyeti zehirlendirir dalalet gruplarını doğurur
Bu sistem herkesi bir padişah hükmüne getiriyor
İstibdadın çirkinliğine, meşrutiyetin iyiliğine delilim şudur
Zulüm, belki kafanızdaki cehâletin zulmetindendir
Vahşet ayıları, cehâlet ejderhası, husumet kurtları
Yeis, aczden gelir. Yeis, mâni-i herkemâldir
Teşebbüssüz tevekkülünüz Allah'a karşı inat demektir
Meşrutiyet hükûmete düştüğü vakit...
Ey Kürtler! Sizin bey ve ağa, hatta şeyhleriniz dahi...
Cehâletimizin silâhıyla, asıl bizi mahveden...
Beyler, ağalar, müteşeyyihler iki kısımdır farkları şudur
İşte böyle yapana 'büyük adam' denir
Şeriat zemine nüzûl etti ta ki insanın yüzünü ak etsin
Ruh-u meşrutiyet şeriattandır; hayatı da ondandır
Onlar namazı kılıyordu, kıbleyi tanımıyordu
Şeriatı isteyenler iki kısımdır
Hıristiyan ve Yahudi milletvekillerinin oylarının şeriatta ne kıymeti var?
Merhamet dilencileri ya haksız veya tembeldirler
İslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez!
Başkasına itimat etmeyen nefsiyle teşebbüs eder
Dininden korkan adamın, dinde hissesi örümcek ağı gibidir
Eğer, Mehdi gelecekse hemen gelmeli
Cehalet ağa, inat efendi, garaz bey, intikam paşa, taklit hazretleri, mösyö gevezesi
Her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz
Bir müfside de hüsn-ü zan edebilirsiniz. Delil ve âkıbete bakınız!
Çok iyiler var ki, iyilik zannıyla fenalık yapıyorlar
Bunu ezber edebilirsiniz: Eski hâl muhal; ya yeni hâl veya izmihlâl
Bu devletin dini, din-i İslâmdır
Din saadetin ziyasıdır, hissin ulviyetidir, vicdanın selâmetidir
Hürriyet, âdâb-ı şeriatla edeplenmeli ve süslenmeli
Ey Türkler ve Kürtler! İnsaf ediniz!
Sizde olanı yarı hürriyettir, diğer yarısı başkasının hürriyetini bozmamaktır
İnsana karşı hürriyet, Allah’a karşı ubudiyeti intaç eder
İman ne kadar mükemmel olursa, o derece hürriyet parlar
Veliye, şeyhe ve büyük bir âlime karşı nasıl hür olacağız?
Bediüzzaman, Rum ve Ermenilerin hürriyeti hakkında ne düşünüyor
Yine esir Kürtler ve Türkler idi
Hürriyet fikri alem-i İslamda öyle bir inkılap yaptı ki
Devletimizi parça parça etmek için ağızlarını açmış olan o müthiş yılanlara ne diyeceğiz?
Gayr-ı müslimlerle nasıl eşit olacağız?
Ermeniler ile nasıl dostluk üzerinde ittifak edeceğiz?
Beşi geveze birkaç tanesi de zevzek
'Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin' ayetinin tefsiri şudur
Büyük işlerde yalnız kusurları gören aldanır veya aldatır
Gayr-ı müslimin askerliği nasıl caiz olur?
Müslümanlar bundan dolayı fakirleşti
Memurluk yerine sanat, ziraat ve ticaret tercih edilmeli
Ermeniler nasıl saatçi ve makineci oluyorsa vali de olurlar
Bazı Jön Türkler masondurlar, dine zarar ediyorlar
Müslümanların medenileşmesi İslâmiyete ittibaları nispetindedir
Ey muhataplarım! Ben çok bağırıyorum çünkü...
Ey Türkler ve Kürtler! Ecdad ve çocuklarınız size diyecek ki
Niyette iyi etmişler, amelde yanlış gitmişler
Biz Türkler ve Kürtler neden böyle sefil ve müflis kaldık?
Biz ölsek, milletimiz olan İslâmiyet bâkîdir, milletim sağ olsun
Zekat çeşmesine güzel bir mecrâ yapınız
Herşeyden evvel bize lâzım olan doğruluktur, yalan söylememektir
Müslümanlar uyandı ve uyanıyor
Misafir olmayarak, hediye almayarak şunu göstermek istiyorum
O şeyleri öyle öldüreceğimki kıyâmete kadar haşrolmasın
Şeyhlerin mesleklerinin esası şu olmalı
İşte İttihad-ı İslâm'ın tarifi
İki hayatım elimde tek hayatlı olan meydanıma çıkmasın
Şimdiki şeyhlerden bunları isterim
Ey divaneler! 'Mü’minler ancak kardeştir' İlahi kanununu işitmediniz mi
Birşey bütünüyle elde edilmezse, tamamen de terk edilmez
Arı su içer bal akıtır, yılan su içer, zehir döker
Acaba İslam alemi bir intizamı daha bulamayacak mı?
Çok evlilik üzerinden Şeriata saldıranlara cevap
Neden Abdülhamid'e hem itiraz ettim hem de onu savundum?
Sizden sözünüzü fiilinizle tasdik etmenizi isteriz
Kürtlerin içtimai hayatı Türklerin saadetinden neş’et eder
Arabî vâcip, Kürdî câiz, Türkî lâzım
O ayrılık taassup, hile ve şüphe doğurur
Medresetüzzehra'nın şartları bunlardır
Medresetüzzehra'nın gelir kaynakları bunlardır
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.