Bediüzzaman Hz. İtikadi olarak eşari, mezhep olarak şafi olmasına karşın, eserlerinde daha çok maturudi bir çizgi ve bu çizgiye münhasır okumalar hakim.

Üstad Hz. virdleriyle de ehli sünnet tüm tariklerin zikirlerini hülasa ediyor, tıpkı binlerce çiçekten elde ettiği özleri süzüp kalplerimize iman balları yapacak şifalar haline getiriyor.

Bu türlü bir okuma ile, daha önce hiç bir tarik'te görülmeyen bir yol açarak, aklı kalbe yoldaş yapıyor, açtığı bu yolda.

Bir örnekle;

Kelime-i Tevhid'in ilk kısmının diğer dinlerde de mürekkep olması, harf harf bakıldığında bir inceliğe işaret ediyor sanki!

"La İlahe İllallah" sadece üç harften oluşuyor ve bu üç harf esma içinde, emsali olmayan bir ismin de harfleri; "ALLAH"

-Allah ismini teşkil eden harfler birer birer kaldırılsa mana yine de bozulmaz. Bu özellik diğer isimlerde yoktur. Mesela Melik ismindeki “mim” harfi kaldırılsa “lik” olur ki hiçbir mana ifade etmez. Ya da Samed ismindeki “sad” kaldırılsa “med” olur ki bu da hiçbir mana ifade etmez.

Hâlbuki Allah isminin lafzında bir camiiyyet yani toplayıcılık vardır.

Mesela:

-Baştaki elif kaldırılırsa “lillah” olur, bu da Allah demektir.

-“Lillah”daki birinci lam kaldırılsa “lehu” olur, bu da ona işaret eder.

-Bu “lam” da kaldırılsa “hu” olur ki yine Allah’ı ifade eder.

-Hatta “hu”daki gizli “vav” kaldırılıp “he” kalsa yine Allah’a delalet eder. Çünkü “hu” isminin de aslı “he”dir. ”Vav” asıl değil, ilavedir.

Bu sırdan dolayı her canlı teneffüs ederken “he, he, he” demek suretiyle Allah’ı zikretmektedir.

Bir üst level'de malumunuz tüm kainat-ın virdi zebanıdır; " La İlahe İlla Hu "

aynı harflerden müteşekkil bu zikrin içinden ilahe kısmının yerine hangi esmayı alıp koysak mana bozulmaz!

-La Mahbube İlla Hu

-La Rezzake illa Hu

-La Hayye ve Kayyume İlla Hu

-La Alime İlla Hu

İlâ âhir...

Bu tablo ile Allah lafzının tüm esmayı içine alıp kapsadığını söylesek hata etmiş olur muyuz?

"Çünkü, bu âlem bütün mevcudâtıyla, muhtelif dilleriyle ayrı ayrı nağamâtıylazikr-i İlâhînin halka-i kübrâsında beraber Lâ ilâhe illâ Hû der, Vahdâniyeteşehâdet eder. Lâ ühıbbü'l-âfilîn'nin açtığı yaraya merhem sürüyor ve alâkayı kestiği mecâzîmahbublara bedel, bir Mahbub-u Lâyezâlîyi gösteriyor."

(Sözler-17. Söz)

Hem bu türlü bir okuma ile; "O'ndan başka rızık verici yoktur, sevgili yoktur, hayatta tutan yoktur vs." Şirk'in açık veya gizli olanından korunup, hem de kainata meydan okuyabilir miyiz?

Üç harf ile hayatımız değişir mi?

"La" ile başlayan bu okuma, vesveslere ve cazibedar dünyanın metasına " set " olabilir mi?

Şerri def edersek, hayır kendiliğinden gelip, ihtilal yapar mı Kainata Sığmayanın sığdığı kalplerimizde?

Bir üst level'e de hep beraber bakacağız inşallah, tabii ki bir sonraki yazıda…

Allah başta nefsim idrak i'zan nasip etsin.