Bediüzzaman: Rüyada padişahı gördüm, ona dedim
Birden uyandım, gördüm ki
(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ adlı eserinden bölümler.)
MAKALE - 12
Yedinci Madde:
Hilafete dair bir rüyadır. Âlem-i mânâda padişahı gördüm.
Dedim: "Sen zekat-ül ömrü Ömer-i Sânî'nin mesleğinde sarfet!.. Tâ ki, meşrutiyet riyasetine lâzım ve bîâtın mânâsı olan teveccüh-ü umumiyeyi kazanasın."
Pâdişah dedi: Ben O'nun yolunda gideyim. Siz de ol zaman ehlini taklid edebiliyor musunuz?.. bir de sizde, onlardaki kuvvet-i İslâmiyet ve safvet ve ahlâk!..
Ben dedim: Bizdeki tenebbüh-ü efkâr-ı umumî ve tekemmül-ü mebadî ve vesait ve ihata-i medeniyet, o noktaların yerini tutmakla; hem o noktaları istihsal, hem de netice-i matlûb olan terakkiyi intac edebiliyor. (Volkan'da "edebilir" ifadesiyledir.) Düvel-i ecnebîyenin adaleti bunu isbat eder.
O dedi: Nasıl yapacağım?
Dedim: "İstibdad, kalb-i memalik olan İstanbul'da kan bırakmadığından hüsn-ü niyeti göster. Pür-şefkat ile meşrutiyeti kansız kabul ettiğin gibi; menfur olmuş Yıldızı mahbub-u kulûb etmek için, eski zebanîler yerine melâike-i rahmet gibi muhakkikîn-i ulemayı doldurmak.. ve Yıldızı dâr-ül fünûn gibi etmek.. Ve ulûm-u İslâmiyeyi ihya etmek ve meşihat-ı İslâmiyeyi ve Hilâfeti, mevki-i hakikisine is'ad etmek.. Ve milletin kalb hastalığı olan za'f-ı diyanet ve baş hastalığı olan cehaleti, servet ve iktidarınla tedavi etmekle, Yıldızı Süreyya kadar i'lâ et. Tâ Hânedân-ı Osmanî ol burc-u hilafette pertevnisâr-ı adâlet olabilsin. Hem de havaic-i zaruriyeye iktisad et. Tâ alıştırılmış olan israfa iktidarı olmayan biçare millet de iktida etsin. Madem ki, imamsın..."
Birden uyandım, gördüm ki; asıl bu âlem-i yakaza rüyadır. Asıl uyanmak ve hakîkat o rüya imiş.