Bediüzzaman: Saadet-i ebediye olmazsa, yalancı bir nizam olur
Evet inâyet-i ezeliyenin timsâli olan hikmet-i İlâhiye kâinattaki riayet-i mesâlih
Risale Haber-Haber Merkezi
(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Nokta adlı eserinden bölümler.)
Haşir
1 وَالْبَعْثُ بَعْدَ الْمَوْتِ حَقٌّ
Medhal
Şu mes’eleye dair Kur’ân’ın işârâtından fehmettiğim bir miktarını Arabî olarak İşârâtü’l-İ’câz’da yazmıştım. Burada vazifem, hükm-ü Kur’ân’ı güzel telâkki etmek için zemini ihzar etmektir.
İşte kalbe kabiliyet-i kabul verecek ve vicdanı iz’ana ihzar edecek dört esas var ki:
Muktazi mevcuttur.
Fâil muktedirdir.
Mahal kâbildir.
Birinci Makam
Saadet-i Ebediyeye muktazi vardır. O muktazinin vücuduna burhan, on menâbiden süzülen ve tehallub eden bir hadsdir.
Birincisi: İşte kâinatta bir nizam-ı ekmel-i kasdî var. Her cihette reşahat-ı ihtiyar, lemeât-ı kasd görünüyor. Herşeyde bir nur-u kasd, her şe’nde bir ziyâ-yı irade, her harekette bir lem’a-yı ihtiyar, her terkipte bir şû’le-i hikmet, nazar-ı dikkate çarpıyor. Evet saadet-i ebediye olmazsa, “nizam” bir sûret-i zaife-i vâhiyeden ibaret kalır. Yalancı bir nizam olur. Nizamın ruhu olan mâneviyat ve revâbıt ve niseb hebâ olur. Demek nizamın nazzâmı saadet-i ebediyedir.
İkinci Menba: Hilkatte bir hikmet-i tâmme var. Evet inâyet-i ezeliyenin timsâli olan hikmet-i İlâhiye kâinattaki riayet-i mesâlih ve iltizam-ı hikem lisâniyle saadet-i ebediyeyi ilân eder. Zira saadet-i ebediye olmazsa, kâinatta bilbedahe sâbit olan hikem ve fevâidi mükâbere ile inkâr etmek lâzım gelir.
1 : Ölümden sonra diriliş hak ve gerçektir..
Said Nursi