Nurettin Huyut'un haberi

DENİZLİ-Panelin konusu “Bediüzzaman Said Nursi’ye göre İslam Aleminin geleceği ve İttihad-ı İslam” idi.

Açış konuşmasını tertip komitesi adına Süleyman Delikanlı yaptı.

Delikanlı, “Risale-i Nur hizmetleri çerçevesinde bakıldığında gerek Risale-i Nur davalarında ilk beraat kararlarının Denizli Mahkemesinden alınmış olması, gerekse Nur Talebelerinin ilk şehidi Denizli hapishanesinde yatan Hafız Ali abinin vefat etmesiyle vermesi Denizli’nin önemini artırmaktadır. O nedenle Nur Talebelerinin Denizliye önem vermeleri gerekir diye düşünüyorum.” dedi.

“İşte, bugünkü Panel ile yarın (bugün) düzenleyeceğimiz Mevlidin bu açıdan bakıldığında önemi büyüktür. Ayrıca bu tür etkinlikler Nur Talebeleri arasındaki uhuvveti ve dostluğu kuvvetlendirmektedir. O nedenle bundan sonra her yıl geliştirerek bu tür etkinliklere devam edeceğiz.” dedi.

İlahiyatçı-Yazar Süleyman Kösmene bir Aşr-i Şerif okudu.

Paneli Gökçe Ok yönetti. Ok, önce konuşmacıları tanıttı daha sonra ilk konuşmayı Araştırmacı Yazar Mustafa Özcan’a verdi.

Mustafa Özcan; “Tarihe baktığımızda İslam Dünyası geçen 1400 yıllık sürenin 1000 yılını İttihat halinde ve zaferlerle geçirmiştir. Ancak kalan 400 yılını ise fetret dönemi olarak geçirmiştir.”

“Ancak bu 400 yıl boyunca da yüzeyde yine İslam devam ediyordu. Ama derine inince altta Fransızların bir virüs gibi içimize soktuğu Materyalist Felsefe hüküm sürmekteydi. Yani üstte İslam devam ederken altta Batılılaşma devam ediyordu.”

“Son yüzyıla girildiğinde ise durum tersine dönmeye başladı, Batılılaşma hareketi yüzeye çıkarken Altta İslam yeniden ekilmeye ve gelişmeye başladı. Bu, Bediüzzaman ve emsali büyük zatların gayretleri ile gerçekleşiyordu. Yani Bediüzzaman Hazretlerinin işaret ettiği mana tahakkuk ediyordu. Zira o demişti Osmanlı Devleti bir Avrupa devletine hamiledir günün birinde onu doğuracak ve böylece onu doğurmuş oldu”

“Fakat günümüze geldiğimizde görüyoruz ki, şartlar tersine dönmeye başlamıştır. Artık Türkiye öne çıkmaya başladı ve gelecek 10-15 yıl içinde bu anlamda Türkiye yapılanmış olacaktır. Ardından İslam dünyası da Türkiye’yi takip ederek o da yapılanacaktır. Kısacası 2011 yılı bu yapılanmanın çekirdeğinin atılacağı yıl olacaktır.” dedi. Özcan daha sonra bu iddiasını belgelerle ve tarihi hadiseleri anlatarak izah etti.

Ardından ikinci konuşmacı olarak Nihat Derindere söz aldı. Derindere,  “Bana göre bu zamanın en önemli konusu İttihad-i İslam’dır” dedi. “Bu konu bundan sonra hep gündemimizde olacaktır ve hep bu konuyu konuşacağız kolay kolay da bitirebileceğimizi de sanmıyorum.”

“Bu konuda Bediüzzaman Hazretleri Türkiye’nin hafızasıdır. Onu okumak ve konuşmak Türkiye’yi okumak ve konuşmak anlamına gelecektir. O nedenle birçok meselede olduğu gibi bu meselede de onun görüşleri çok önemlidir.” Dedikten sonra sözlerine devam eden Derindere, Bediüzzaman Said Nursi’nin İttihad-ı İslam’ı nasıl ele aldığını ve tarihe vurgu yaparak nasıl izah ettiğini örneklerle dile getirdi.

Panelistlerden Bestami Said Çiftçi ise Bediüzzaman Hazretlerinin Hutbe-i Şamiye adlı eserine atıfta bulunarak Bediüzzaman Hazretlerinin İslam dünyası hakkındaki görüşlerine dikkat çekti; “Üstad “Bizim düşmanımız cehalet zaruret ihtilaftır” diyor. Bu gün insanlığın %20 sini oluşturan Müslümanların ne durumda olduklarına bakmak lazım. Fakirlik, cehalet ve ihtilaf meselelerinde hangi seviyelerde olduklarını incelemek gerekir. Ta ki, gerçek teşhis konabilsin.”

“Ve bunu yaparken nereden başlamak gerektiği de çok önemlidir. Zira yine O “Ben Mekke’de de doğsaydım yine buraya gelmem lazımdı” diyor. Yani ittihadı nerede kaybetmişsek orada aramanın daha doğru olacağını söylemiştir.”

“Yani Nasreddin Hoca gibi olmamalıyız. O malum yüzüğünü odunlukta kaybetmiş ama gelmiş dışarıda arıyor, soranlara yüzüğümü kaybettim onu arıyorum demiş onlarda nerede kaybettin diye sorduklarında ise “odunlukta” diye cevap vermiş. “Hoca madem odunlukta kaybettin neden orada aramıyorsun? Diye sorduklarında ise “burası daha aydınlık da ondan” demiş.”

“Evet, biz ittihadı Türkiye’de kaybettik, fitne Türkiye’de başladı ve İslam Dünyasına buradan yayıldı o nedenle tekrar buradan başlayarak İttihadı” İslam dünyasına buradan yaymamız gerekiyor. Bunu da sağlayacak olan Risale-i Nur’dur ve Risale-i Nur o kabiliyettedir. İttihad-ı İslam için en önemli husus Risale-i Nur’daki hakikatleri yaymaktır. Bütün gücümüzle buna çalışmalıyız.” dedi.